İzmir’in Selçuk ilçesinde, anneleri Melisa Akcan kapıyı üzerlerine kilitleyip hurda toplamaya gittikten sonra çıkan yangında yaşları 1 ile 5 arasında değişen beş kardeş de öldü.

Barakadan bozma evde çıkan yangında en küçüğü 1, en büyüğü 5 yaşında olan Fadime Nefes, Funda Peri, Aslan Miraç, Masal Işık ve Aras Bulut'un ölümü Türkiye'nin gündemine oturdu. İhmal iddiaları konuşulurken çıkan yangında beş küçük çocuğun ölümü ailenin maddi durumu ve yoksulluk üzerinden yeniden tartışıldı.

AK Partili Zengin'den yangında ölen kardeşlere ilişkin tepki çeken sözler

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin de, yangında ölen beş kardeş ile ilgili tepki çeken bir açıklama yaptı. Zengin, yangında beş kardeşinin ölümünün yoksulluk üzerinden 'para'ya bağlanamsına sinirlendi.

Zengin, açıklamasında, "110 bin 705 lira bakanlığımız tarafından, kaymakamlık üzerinden de 9 bin lira civarında, elektrik desteği verilmiş, başka destekler verilmiş. Fakat şu var; aile tüm bunlara rağmen çocuklarına kendi bakmayı tercih etmiş. Kimsenin çocuğunu zorla alma kastı yok" sözlerini sarf etti.

"Annenin de çocuklarına bakmayla ilgili bir meselesi varsa bununla ilgili hep çağrıda bulunuyorum. Hep beraber sistem üzerinden konuşalım diyorum" diyen Zengin, "Dönüyorsunuz, dolaşıyorsunuz her şeyi paraya bağlıyorsunuz" ifadelerini kullandı.

Zengin, şunları söyledi:

* Bütün bu problemlerin olmasının sebebi, parasal sebepler mi! Değil, bunun altında başka sebepler var. Konuşalım, size izah edeyim. Ailenin içerisinde olan başka problemler de var. Bu kadar acılı bir günde dönüp dolaşıp sadece paraya bağlamanızı anlamakta zorlanıyorum.

AK Partili Zengin'in bu sözleri kısa sürede sosyal medyada büyük tepki çekti.

Çorlu tren faciasında oğlunu kaybeden Mısra Öz, "Şu vicdansızlığı hiç anlayamayacağım. Hükümet olarak bugüne dek hangi olayda “bizim de eksiğimiz var” dediler? Hep mi mükemmel, hep mi kusursuz yönetiyorsunuz bu ülkeyi? Hep mi ölenler suçlu? Ya da aileleri? Yazık. Çok yazık" sözleriyle tepkisini dile getirdi.

Akademisyen Fatiş Yaşlı, "Zenginlere yoksulları sömürmek ve hatta onları öldürmek yetmiyor, üstüne bir de yoksulluğu inkar ediyorlar. yoksulluk konuşulmasın, bir mesele olarak görülmesin istiyorlar" diye yazdı.

18 Aralık 2002 tarihinde Ankara’da evinin önünde öldürülen Dr. Necip Hablemitoğlu’nun eş Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, "Asla dönüp dolaşıp paraya gelmiyoruz; 18 ziyaret yapılmış aileye, bu bakanlığın kendi açıklaması. Bu ziyaretlerle övünemezsiniz. 18 ziyaretin sonucu böyle bir facia olamaz, olmamalı…" dedi.

CHP Adalet Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen de şunları söyledi: 

* Parası olan için ne kolay böyle sözler. Yoksulluğa alışmayacağız. Kimsenin alıştırılmasına da izin vermeyeceğiz. 22 yıllık iktidarınızda yoksullaştırdığınız insanlarımızın sorunlarının sadece parasızlık değil, çok daha fazlası olduğunu kabul etmek zorundasınız.

Gazeteci Savash Porgham da şunları söyledi:

* Bir anne zevk için mi 1 ila 5 yaşında olan beş küçük çocuğunu eve kilitleyip hurda toplamaya gidiyordu?! Ortadaki böylesi acımasız bir yoksulluğu paraya bağlamayacağız da ne yapacağız?! Ya hu delirmemek elde değil arkadaş, “annenin de hayat tarzı” diyor!

Ne olmuştu?

İzmir'in Selçuk ilçesinde, dün bir evde çıkan yangında beş kardeş öldü.

Cumhuriyet Mahallesi'ndeki bir evde yangın çıktığını gören çevredekiler, durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Bu sırada, topladığı hurdaları satmak için dışarda olduğu öğrenilen anne de eve döndü.

Dumandan etkilendiği belirlenen aynı odadaki 5 kardeşten 3'ü olay yerinde hayatını kaybetti. Ambulansla Selçuk Devlet Hastanesi'ne kaldırılan iki kardeş ise yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

Anne Melisa Sinem Akcan'in polisteki ilk ifadesi de ortaya çıktı. Akcan, ifadesinde topladığı hurdaların parasını almak için 18.45 sıralarında evden çıktığını, 19.05 sıralarında geri döndüğünde ise evden dumanların yükseldiğini görüp, bağırarak yardım istediğini söyledi.