Elazığlı vatandaşların geçimini köy koruculuğu ve emekli maaşıyla sağladığını belirten Maden Belediye Başkanı AK Partili Musa Orhan, yine AK Partili olan Mahmut Rıdvan Nazırlı'a “Burada gelir seviyesi üst düzeyde olan kimse yok” dedi. Elazığ’ın Maden ilçesinde, 2007 yılında yapılan ihale ile rezerv çalışmalarına başlayan bir firmanın, bölgeye boşalttığı hafriyat, 'doğal olmayan heyelan' riskine neden oldu. Firmanın 2014’ten beri döktüğü hafriyat sonrasında ilçede heyelan tehlikesi olduğu gerekçesiyle birçok ev ve dükkanın boşaltılmasına karar verildi.

Karara tepki gösteren Madenli vatandaşlar üç gün önce AK Parti Elazığ İl Başkanlığı önüne giderek il başkanı ve milletvekillerine tepki göstermişti. Tepkilerin ardından AK Parti Elazığ Milletvekili Mahmut Rıdvan Nazırlı, AFAD il Müdürü Cafer Giyik, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ali Şiş ilçe sakinleriyle bir araya gelerek ev ve dükkanların yıkımıyla ilgili şikayet ve talepleri dinledi. İlçe sakinleri ev dükkanlarının yapılıp teslim edilmesinin ardından evlerini boşaltmak istediklerini aksi takdirde ev ve dükkanlarından çıkmayacaklarını kaydetti.

ANKA'dan Evren Demirbaş'ın haberine göre ilçedeki vatandaşların geçimini emekli aylığı ve köy koruculuğu yaparak sağladığını belirten Maden Belediye Başkanı AK Partili Musa Orhan, şunları söyledi: ''Biz geçen çarşamba günü belediye olarak fabrikaya yürütmeyi durdurma yönünde dava açtık. Burada görmüş olduğunuz vatandaşın yüzde 80’i ya emeklidir ya köy korucusudur. Onun haricinde burada gelir seviyesi üst düzeyde olan kimse yok. Yarın TOKİ, AFAD kentsel dönüşüm kapsamında yapılacak olan 2 milyon maliyetli konutları alabilecek geliri olan insan sayısı sadece yüzde 10’dur. Onun için sadece yüzde 50’si devletimiz tarafından karşılanacak olursa daha iyi olur. Görmüş olduğunuz bu insanların gelir seviyesi ya emekli maaşıdır veya köy korucusudur. Biri alıyor 12 bin TL ile 15 bin TL arası diğer alıyor 18 bin TL ile 20 bin arası. Bu adam 2 milyonluk bir evi 8- 10 bin TL taksit ödeyerek alamaz. Ama kentsel dönüşüm için göstermiş olduğumuz mahallede vatandaş iyi ya da kötü ev kendisinin, kira vermiyor ve idare ediyor. Onun için halkımızın isteği budur.'' 'Bize evlerimizi yapsınlar sonra boşaltalım' Şehit kardeşi olduğunu söyleyen bir vatandaş, ''Sayın vekilim ben şehit kardeşiyim, biz burada doğduk, burası bizim toprağımız biz milliyetçi insanlarız. Biri kalkıyor diyor ki ‘elektriğinizi keseceğiz’ biz Rusya’dan mı geldik? Gelin yapın bizde insan gibi evimizden çıkarız niye çıkmayalım? Biz artık huzursuz olmuşuz, karaciğer nakli yapıldı bana sabaha kadar yatamıyorum. Bize evlerimizi yapsınlar biz ondan sonra boşaltalım yoksa bu şekilde bir yere gidemeyiz, devlette bizi öldürecek değil yüzde 80’de oy vermişiz" dedi. 'Bu heyelana sebep olan fabrikadan hesap sorun' Heyelan tehlikesini yaratan fabrikayı şikayet eden bir başka vatandaş ise, ''Bu heyelan tehlikesini fabrikanın yaratmış olduğu değil de doğal bir heyelan kabul ettik diyelim. Bu heyelana sebep olan fabrika pasayı döktü maliyetini bize ödetmeye çalışıyor. Biz burayı boşaltmayı mecburen kabul edeceğiz durum onu gösteriyor. Peki bizim bu mağduriyetimizi fabrikaya hesabı ödetebilir misiniz? Bu heyelana sebep olan fabrikanın hafriyatıdır, patlatılan dinamitlerdir. Bunların hepsi ilçenin boşaltılması için bilinçli bir projedir. Bundan belki sizin haberiniz yok kimse size anlatmadı ama biz başından beri olayın içerisindeyiz. Hepimizde neyin ne olduğunu biliyoruz. Bu insanların paraları yok bu insanların paralarını o şirkete ödemeye devletin bir yetkisi yok mu? Kaç tane avukat getirdik başvurduk kimse dava bile açamadı" diye konuştu. 'Konut ve iş yerlerinin yapılması için mücadele edeceğiz'

Yapılan konuşmaların ardından AK Parti Elazığ Milletvekili Mahmut Rıdvan Nazırlı, ev ve dükkanların yapılması için mücadele edeceklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Bana göre söylediğiniz şeyler makul. ‘Biz bir an önce konut ve işyerlerinin yapılıp teslim edip sonrasında ise yıkıma başlayalım’ diye mücadele edeceğiz. Bu hafta işi gücü bırakacağım sadece bu konuyla uğraşacağım. Ama sizden rica ediyorum belediye başkanımıza, ilçe başkanımıza, AFAD müdürümüze, özel idaremiz sizin mağdur olmamanız için mücadele ediyor. Hep beraber uğraşalım, hep beraber gayret edelim. Devletimiz hiç kimsenin mağduriyetini istemez. Böyle bir şey olmazda vatandaş sokakta bile kalsa canı daha kıymetli. Ama bakış açısı budur can her şeyden önemli. Ben bayram sonra yine geleceğim.''