TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Van'da mazbata gaspına tepki gösteren AK Partililere yönelik "Tutumları kaydediliyor" sözleriyle AK Parti içerisinde tartışma yaratan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın başdanışmanı Mehmet Uçum için, "Bu ülkenin Erdoğan’dan değil Mehmet Uçum'dan kurtulması demokrasi çıtasını yükseltir" dedi. T24’ten Cansu Çamlıbel'e konuşan TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Van’daki mazbata gaspını ve Yüksek Seçim Kurulu kararını ‘hukuk dışı’ bulan AK Partilileri hedef alan Erdoğan’ın başdanışmanı Mehmet Uçum'a ilişkin konuştu.

'Adeta Saray’ın kayyımı haline dönüşen Mehmet Uçum'

Röportajın ilgili kısmı şöyle:

-Erdoğan iktidarının seçimin hemen ardından Van’da geri adım atmış olması, bu dönemde barış güvercinine dönüşecekleri manasına hiç gelmiyor herhâlde değil mi? Nitekim sen seçimden önce yaptığın açıklamalarda AKP’nin seçimden sonra Kürtlere karşı daha da sertleşeceğine dönük bir öngörüde bulunmuştun. Hala aynı şekilde mi düşünüyorsun? Ne yapacak Erdoğan sence?

Seçim sonuçları Erdoğan açısından iki seçenek ortaya koydu; ya var olan baskı ve zulüm politikasını daha da sertleştirerek sürdürecek ya da görece demokratik bir rejim kurmaya çalışacak. Umarım yanılıyorumdur ama benim kanaatim ilkinde ısrarcı olacağı.

Ama iktidarın AKP kanadı içinde ‘demokratikleşme’ adımları atılmasını isteyen bir kanat olduğunu da seçimin ardından ortaya çıkan tartışmalar vesilesiyle gördük. Van’da DEM partinin adayı Abdullah Zeydan’ın kazandığı seçimi gasp etmeye yönelik tasarruflara girişilmesiyle açığa çıkan ve adeta Saray’ın kayyımı haline dönüşen Mehmet Uçum üzerinden yaşanan tartışmalar bize bunu anlatıyor. Ne kadar demokratik olduğu tartışılır ama kendisini demokrat kisvesinde sunan bir orijinal AKP’li güruh mevcut. Bu güruhun, memleketi özlediği demokrasi ve hukuk normlarına döndürme gayesi taşıdığın söylemeye çalışmıyorum. Toptancı bir anlayışla herkesi mahkûm etmek istemem ama, daha ziyade ya var olan imtiyazlı halin devam etmesinin ya da yitirdikleri imtiyazlarına kavuşmanın yolunun görece demokratikleşmeden geçtiğini gören bir menfaatçi grup.

'Orada gerçekten bambaşka bir kliği, bir zihniyeti temsil ediyor'

-Van meselesi üzerinden Mehmet Uçum’a açıktan tepki gösteren Adalet ve Kalkınma Partililerden sayabildiklerim Mehmet Metiner, Orhan Miroğlu, Hüseyin Kocabıyık oldu. Gerisi gelir mi sence?

Çok desteklediğim, iyi bir yarılma. Umarım daha da büyür. Çünkü bu ülkenin Mehmet Uçum’dan kurtulması Türkiye’de gerçekten hukuk ve demokrasi çıtasını yükselteceğine inanıyorum. Erdoğan’ı değil bak Mehmet Uçum’u. Çünkü Mehmet Uçum orada gerçekten bambaşka bir kliği, bir zihniyeti temsil ediyor.

İran Devrim Muhafızları: Heniyye dışarıdan fırlatılan bir kısa menzilli füze ile öldürüldü İran Devrim Muhafızları: Heniyye dışarıdan fırlatılan bir kısa menzilli füze ile öldürüldü

'Muhalif görünümlü milliyetçiler, aslında bu ekibin ajandasına hizmet ediyor'

O zihniyet nedir, açarak ilerleyelim. Orijinal AKP’li olmayan bu ekip, ‘güvenlikçi’ zihniyeti temsil ediyor. Erdoğan’a kalsa belki orijinal AKP’lerle yola devam eder, bilmiyorum. Ama onun korkusu da açık. Gezi oldu, 15 Temmuz oldu. Birden MHP ve bu güvenlikçi klik devreye girdi. Memlekette afiş bile asılamaz oldu. Bu ekibin Saray’daki kayyımı Mehmet Uçum. Siyasi etkinliklerini MHP yürütüyor çoğunlukla. Ekibin hamilerinden biri de Süleyman Soylu’ydu. Ben son zamanlarda yükselen, muhalif görünümlü milliyetçilik çeşitlerinin de bu klik tarafından beslendiğini düşünüyorum. Nitekim, milliyetçiliğin yükseldiği yerde, güvenlikçi histeri de yükselir. Dolayısıyla muhalif görünümlü milliyetçiler, aslında bu ekibin ajandasına hizmet ediyor. Bu ekibin toplumu yönetmek için kurmak istediği tehlike hissini besliyor. Bu ekibin, doğal olarak, Kürt sorununa da daha yıkıcı bir yaklaşım üretmesi gerekiyor. Çünkü tehlike hissine, olağan şüphelilere ve sürekli düşmana ihtiyaçları var. Uçum ve Soylu’nun yakın zamanda sürekli ‘anti emperyalizm’ ifadesini açıkça zikrettikleri çıkışlar yapmaları da bu yüzden.

Ne olmuştu?

31 Mart’ta düzenlenen yerel seçimlerde Van Büyükşehir Belediyesi’ni büyük bir farkla DEM Partili Abdullah Zeydan kazanmış ancak il seçim kurulu mazbatayı seçimde ikinci olan AK Partili adaya vermeyi kararlaştırmıştı.

Bunun üzerine kentte protestolar düzenlenmiş, sonrasında Yüksek Seçim Kurulu mazbatanın Zeydan’a verilmesine karar vermişti.

Uçum, konuyla ilgili şunları söylemişti: "Bu seçim sonuçlarını Türkiye’yi batının egemen güçlerine teslim edilme koşullarını oluşturduğu şeklinde okuyanlara milli devlet iradesi haddini bildirir. Van süreci tamamen hukuki bir süreç olarak yaşandı. Ama bu hukuki süreci daha tamamlanmadan ayaklanma çağrılarıyla istismar eden terör örgütünü ve legal görünümlü uzantılarını meşrulaştırmaya çalışanların devlet de toplum da farkında.

Muhalefetin tüm aktörlerinin ve daha çarpıcısı iktidar içinde yer aldığı kabul edilen ve neo liberal zehirle zihin dünyalarını batıcılığa teslim etmişlerin Van olayında aldıkları tutumların kaydedildiğini de herkes fark eder."

Eski AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner sosyal medya hesabından Uçum’u eleştirerek "Kibirli devlet diliyle parmak sallama cüretini nereden alıyorsunuz?" demişti.

AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi Aziz Babuşçu da Uçum'u şöyle eleştirmişti: “Devlet farkında! Devlet okudu! Not edildi! Kaydedildi! Devlet haddini bildirir! Bu anlayış bize uymaz, bizi temsil edemez. Milletin Evi’nden millete parmak sallayamazsınız! Sizin üslubunuz ile söyleyeyim, haddinizi aşıyorsunuz.”