Putin böyle bir işe kalkışsın ya da kalkışmasın bir kez ok yaydan çıktığı için Rus ordusunu savaştaki demoralizasyon süreci muhtemelen derinleşerek devam edecektir. Zira Wagner liderinin kalkışması yeterince moral bozucuydu, savaşan birliklerin motivasyonunu etkilememesi düşünülemezdi. Oldukça şüpheli bir kaza gibi görünen Prigojin’in ölümü, tıpkı geçtiğimiz ay başında başlattığı isyan gibi Rusya için önemli bir dönüm noktası olarak görülmelidir. Resmi kaynakların dışındaki kaynaklara göre 8500 feet irtifada ilerleyen bir uçağın herhangi bir arıza alameti (irtifa kaybetme vs. gibi) göstermeden düşmesi uçağın düşmesine harici bir unsurun neden olduğunu gösteriyor. Teknik açıklama böyle ve harici bir unsurun ne olduğu konusunu okuyucunun hayal ve tefekkür dünyasına bırakıyorum ve konunun özüne geçmek istiyorum. Şayet Rusya’ya bağlı olmayan gayrı resmi kaynakların dedikleri doğruysa bunun bir Putin operasyonu olma ihtimali yüksek görünüyor. Muhtemelen geçtiğimiz ay Putin’i bir lider olarak zor durumda bırakan ve sadece bunula da kalmayıp tam da Ukrayna savaşında işler kötüye giderken isyana kalkışması sadece Rusya gibi otoriter ülkelerde değil başka ülkelerde de cezalandırılır o ayrı mesele. Aradaki tek fark, hukukun geçerli olduğu ülkelerde bir yargılama süreci söz konusu olur, Rusya gibi ülkelerde ise bu işe karışan kişi hele hele Putin’e yakın bir isimse ya bir yarar karşılığında affedilir ya da gizli/açık infaza maruz kalır. Öte yandan Putin böyle bir işe kalkışsın ya da kalkışmasın bir kez ok yaydan çıktığı için Rus ordusunu savaştaki demoralizasyon süreci muhtemelen derinleşerek devam edecektir. Zira Wagner liderinin kalkışması yeterince moral bozucuydu, savaşan birliklerin motivasyonunu etkilememesi düşünülemezdi. Ancak Prigojin’in yaptıkları nedeniyle herhangi bir hukuki süreçte hesap vermesi yerine işin, sivil asker ilişkilerindeki sorunlara işaret edecek şekilde bütünüyle Putin’in inisiyatifine bırakılması, eş zamanlı olarak muhtemel bir infaz eyleminin ilk işaretiydi zaten. Evet Rus askerinin morali daha da bozulacak ve işler muhtemelen Ukrayna cephesinde daha da kötüye gidecek. Elbette Rusya, küresel bir güç olması hasebiyle askeri gücü asla küçümsenebilecek bir ülke değil. Ancak Rusya’daki mevcut siyasi ve askeri elitin krizleri doğru yönetemediği yönünde bir kanaat sadece bende oluşmadı sanırım. Gerekçesi ne olursa olsun Ukrayna ile savaşa girmek hataydı. Evet Batılı ülkeler NATO genişleme planını Rusya’yı sıkıştırmak amaçlı hayata geçirerek belki de kışkırtarak bu tür bir savaş başlatması noktasına getirmek istemiş olabilir. Ya da Rusya’nın ABD ayarında küresel bir güç olma noktasına ulaşmaması için meyveyi dalından erken koparmak istemiş olabilirler. Ancak Ukrayna’ya savaş açarak Rusya, varsa böyle bir tuzağa kendi eliyle düşmüş oldu. Bunlar savaş öncesi süreçte yaşanan kritik hatalar… Savaş başladıktan sonra ise Rusya’nın verdiği kayıpların anormal rakamlara ulaşması, belirli bir stratejinin olmaması, Wagner krizini doğru yönetememesi ise zincirleme hataların devam ettiğini ve bunun önüne geçecek bir iradenin olmadığını gösteriyor. Bunun tabii doğrudan, otoriter ülkelerde liyakati değil sadakati esas alan yapıyla ve bu yapının doğurduğu bir takım sorunlarla yakından alakası var.
Prigojin’in ölümü sonrasında Wagner tasfiye edilip yerine başka bir isimle farklı bir askeri örgüt kurulabileceği gibi mevcut yapının daha farklı bir isimle ve yeniden dizayn edilerek örgütlenme ihtimali güçlü görünmektedir.
Şüphesiz Rusya, her ne kadar gidişat tam tersini gösterse de, mevcut doğal kaynakların verdiği ekonomik güçle desteklediği askeri gücü sayesinde ve belki de Batılı ülkelerle bir şekilde anlaşarak Ukrayna’daki kötü gidişata dur diyebilir ya da savaşı kazandığını düşündürtecek bir takım gelişmeler de yaşanabilir. Ancak gerek yönetimde gerekse orduda reformlar yapılmazsa gidişatın iç açıcı olmayacağı kesin. Rusya'da karar alma mekanizması son derece merkezi olup Devlet Başkanı Vladimir Putin, askeri ve güvenlik konuları da dahil olmak üzere Rusya'nın karar alma mekanizmasına hakimdir. Putin'in anayasal sorumlulukları arasında başbakanı, Merkez Bankası başkanını, bakanları ve yargıçları atamak yer almaktadır; Devlet Duma’sı seçimlerini ilan edebilir veya feshedebilir. Federal Meclis'e yaptığı yıllık konuşmada ulusal iç ve dış politikalar için yönergeler belirler ve hükümet içi anlaşmazlıkları çözer. Rusya Devlet Başkanı dış politikayı yönetir, uluslararası anlaşmaları imzalar, Güvenlik Konseyi'ni oluşturur ona başkanlık eder ve askeri doktrini onaylar. Bu çerçevede Wagner sadece tıpkı ABD’deki Black Water gibi gayrı meşru işlerini gördürmek üzere kurulmuş olan örgütlerin taklit edilmesi sonucu kopyala yapıştır bir askeri grup olmayıp, daha çok Rusya’nın hibrit savaş yöntemlerini sahada uygulamak ve askeri operasyonlarını daha etkili bir şekilde gerçekleştirmek için kurulmasına ön ayak olduğu bir askeri yapılanmadır. Wagner’in varlığı, Putin’in ordu ve devlet üzerindeki varlığını gölgeleyen değil tersine güçlendiren bir faktördür. Bu çerçeveden bakıldığında Prigojin’in ölümü sonrasında Wagner tasfiye edilip yerine başka bir isimle farklı bir askeri örgüt kurulabileceği gibi mevcut yapının daha farklı bir isimle ve yeniden dizayn edilerek örgütlenme ihtimali güçlü görünmektedir. Zira Rusya, Wagner güçlerinin sağladığı avantajlardan vazgeçmesi olası görülmediği gibi Libya’da, Suriye’de ve Ukrayna’da hibrit savaşı sürdürebilmesi için de Wagner tipi bir yapılanmaya ihtiyaç duyacaktır.