CHP Parti Meclisi Üyesi  ve Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, Adalet Komisyonu’nda İş Mahkemeleri’nde zorunlu arabuluculuğun getirilmesini öngören tasarı hakkında konuştu. AKP’nin on beş yıllık alışkanlıkları içerisinde bu temel yasayı da bir torba yasaya dönüştürdüğünü vurgulayan Yılmaz, “Sürekli kimsesizlerin, çaresizlerin, örgütsüzlerin sırtından sorunları çözmek gibi bir yaklaşım sürdürülüyor” dedi. İşçilerin getirilmek istenen zorunlu arabuluculuk ile pazarlık sürecine zorlandıklarını söyleyen Yılmaz, “Gündelik ihtiyaçlarını ve yaşam hakkını hayata geçirmek, sürdürmek konusunda sıkıntı içinde olan işçilere bu ortam içerisinde bir çaresizlikle bir pazarlık anlayışı içerisinde birtakım haklara razı edilme ve hakların büyük bir kısmından vazgeçme gerçeği dayatılıyor, bizim bu tasarıda gördüğümüz şey açıkça budur” dedi. Arabuluculuk tasarısı ile toplumun en rahat gözden çıkarılan kesiminin işçiler olduğunun bir kez daha anlaşıldığının altını çizen Yılmaz, “Arabuluculuk kurumunda da temel yöntem olarak ihtiyariliğin esas alınıp sadece işçiler bakımından bunun zorunlu hâle getirilmesi, toplumun en rahat gözden çıkarılan kesiminin, en rahat üzerinde deney yapılacak kesiminin, rahatlıkla mağdur edilmesi göze alınabilecek kesiminin işçiler ve emekçiler olduğunu gösteriyor” şeklinde konuştu. Arabuluculuk yargıda taşeronlaşmanın en net ifadesi Zorunlu arabuluculuğa CHP olarak karşı olduklarını belirten Yılmaz, “Bu yargıda bir özelleşmenin ve taşeronlaşmanın net bir ifadesidir. Devletin temel görevleri vardır. Bunların en başında da adalet ihtiyacının karşılanması gelir. Adalet ihtiyacımızı ve devletin buna ilişkin sorumluluğunu özelleştiren, zorunlu hâlde taşeronlaştıran ve süreç içerisinde bu alandaki müktesebatı yok edecek şekilde gelişecek olan bir uygulamayı doğru görmüyoruz. Demin dediğimiz temel kaygılarla bu ara buluculuk kurumuna ilişkin zorunluluk unsurunun yasadan çıkarılmasını teklif ediyoruz” dedi.