Yuvarlak Masa ve HDP
Çok uzun süredir üzerine konuşulan muhalafet partilerinin genel başkanlarının ne zaman birlikte görüntü vereceği sorusuna geçtiğimiz hafta cevap verildi. CHP, Deva Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti, Saadet Partisi ve İyi Parti genel başkanları Ankara’da bir araya geldi. Görüşmenin öncesinde yaşanan tartışmalar yerini yeni tartışmalara bıraktı.
Muhalefette konumlanan siyasal partilerin kendi aralarındaki rekabeti bir süredir muhalefette soğuk rüzgârlar esmesine sebebiyet vermiş, kamuoyu nezdinde işbirliğinden ziyade rekabet algısı yerleşmeye başlamıştı. Öte taraftan üçüncü ittifak tartışmalarının da hız kazanmaya başlaması ortak aday ve ilkeler üzerinden seçime gidilmesi gerektiği konuşulurken, bu tartışmalar neler olacağına dair kafa karışıklığına sebep olmuştu. Muhalefet partilerinin genel başkanlarının bir arada görüntü vermesi bu iki tartışmayı ve algıyı zayıflatırken, tekrardan iş birliğini ve beraber hareket etme motivasyonunu güçlendiğini gösteriyor.
Siyasi partilerin liderleri bu buluşmaları ile psikolojik bir eşiği de aşmış oldular. Hele ki 2018 seçimlerinde Millet İttifakı’nın bileşenleri olan CHP-İYİP-Saadet Partisi genel başkanlarının, o seçimler öncesi birlikte görüntü vermeye özellikle çekinmesini de hatırlarsak, bu fotoğrafı vermenin daha anlamlı olduğundan bahsedebiliriz. Bununla birlikte toplantı olmulu sonuçlar doğurmuş olsa da, büyük tartışmaların yaşanmasının önüne geçemedi. Bu tartışmanın başlıca sebebi HDP’nin masada olmayışıydı. Ak Parti-MHP bloku masanın görünmez aktörünün HDP olduğununa dair Millet İttifakı’na suçlamalar yöneltirken, HDP ise ardı ardına muhalefetin diğer bileşenlerinin kendileriyle görünür olmaktan imtina etmesine, beklenen tonun üstünde sert açıklamalar yaptı.
Esasen bu tepkilerin asıl sebebi, Ahlatlıbel’de toplanan liderlerin yuvarlak masa toplantısının “Türkiye masası” olarak tanımlamasına yönelik olduğu söylenebilir. Bunun hem siyasetçilerin hem de genel anlamda muhalif kitlenin söylemine yansıması, haliyle Türkiye fotoğrafında HDP’lilerin olmadığına dair tepkilere neden oldu. Lakin Ahlatlıbel’de kurulan masanın bir Türkiye fotoğrafı olmasından ziyade, Millet İttifakı’nın genişleme çalışması olduğu üzerinden bir söylem kurulabilseydi bu tepkileri minimize edebilirdi. HDP’nin aylar öncesinde yayımladığı deklarasyonda Millet İttifakı’nda yer almayacağız açıklaması, masada yer almıyor oluşunun doğal sonucu olarak açıklanabilirdi. Öyle ki HDP ve bu ittifakın dışında kalan TİP ve diğer sol partilerin 3. yol arayışının, Ahlatlıbel’de toplanan partilere karşı bir alternatif olarak gösterilmesi bunun tezahürü şeklindeydi.
2018 seçimleri öncesinde de benzer tartışmalar olmuş, HDP kendi başına seçimlere girmişti. O dönem baş gösteren kaygıların bugün de varlığından bahsetmek mümkün. Günün sonunda HDP, CHP’ye oy vermekle birlikte, kendisini daha solda konumlayan muhaliflerin de oyunu almış, bu oylar HDP’nin barajı geçmesinde belirleyici rol oynamıştı. Bütün bunlarla beraber asıl ittifakın ve bir aradalığın, artık parlementodaki ittifaktan ziyade ortak aday tartışmalarının hız kazanacağı başkanlık seçimi için olacağını unutmamak gerekir. HDP’nin olurunun olmayacağı aday ve ittifak kurgusunun asıl olarak burada işlemeyeceği akılda tutulmalı. Bundan sonra HDP ile Millet İttifakı arasındaki ortak başkan adayı arama ve seçim iş birliği kurmanın yolunda aslan payı dün olduğu gibi yarın da Kılıçdaroğlu’na düşecek gibi görünüyor. Toplantı sonrası kamuoyuyla paylaşılan metine de yansıdığı üzere asgari demokratik ilke ve prensiplere tavizsiz dönüşü ele alan bir yol haritasıyla, bugün yaşanan tartışmaların seçim rüzgarının etkisiyle de anlamsız kılınması daha mümkün olacaktır.
Yorumlar
Popüler Haberler
Atatürk Havalimanı Katliamı: Ağırlaştırılmış müebbet alan IŞİD'liler tahliye edildi
'Ölünce beni kim yıkayacak?': TRT'nin reklam panoları tepki topladı
Komisyonda mikrofonlar açık unutuldu: 'Çok yanlış yaptı Bakan Hanım'
Bursa Adliyesi'ndeki silahlı saldırıda yaralanan jandarma şehit oldu
AK Partili Belediye Başkanı, AK Parti ilçe başkanını Ülkü Ocakları üyelerine dövdürdü
Bakan Fidan: HTŞ, yıllardır bizimle işbirliği içinde oldu