İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) ve Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ve 105 kişinin gözaltına alınmasına tepkiler büyüyerek sürüyor.
Gün boyunca Türkiye'nin farklı illerinde bir araya gelen yurttaşlar, anayasal haklarını kullanarak CHP'nin Cumhurbaşkanı ön seçim adayı İmamoğlu'nun gözaltına alınmasını protesto etmeye devam etti.
Dün 100 binlerin akın etmesinin ardından, CHP bugün de yurttaşları Saraçhane'ye, Ekrem İmamoğlu'yla dayanışmaya çağırdı.
'Emanete sahip çıkacağız'
Çağrı yapan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, “Biz dün gece buradaydık. Genel Başkan’ımız Özgür Özel ile, milletvekillerimiz ile, belediye başkanlarımız ile, ilçe başkanlarımız ile, kadınlarla, gençlerle geceyi burada geçirdik. Milletin emaneti olan Saraçhane’de geçirdik geceyi. Bugün de buradayız. Burada olmaya devam edeceğiz. Bugün saat 20.30’da da burada olacağız. Bugün saat 20.30’da yine Saraçhane Meydanı’ndan adalet diye, demokrasi diye, özgürlük diye haykıracağız. Ne demişti Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu, ‘Ben kendimi millete emanet ediyorum’ demişti. Emanete sahip çıkacağız, Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkacağız, demokrasiye sahip çıkacağız, millet iradesine sahip çıkacağız, asla vazgeçmeyeceğiz. Bu daha başlangıç. Mücadeleye hep birlikte devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Öğrenciler Saraçhane'de
İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını protesto eden üniversite öğrencileri Beyazıt'tan Saraçhane’ye yürüdü. Öğrencileri burada Çağrı yapan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik karşıladı. Çelik, "İşte üniversite öğrencileri geldi. Akşam saat 20.30’a çağrı yaptık. Partililer geliyor, gençler geliyor, kadınlar geliyor, İstanbullular geliyor. Artık İstanbul'da o korku duvarlarını gençler özellikle, kadınlar tuz buz ederek geliyorlar. Akşam saat 20.30’da burada olacağız. Adalet diye haykırmaya, demokrasi diye haykırmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Polis barikat kurdu
18.40'ta Saraçhane'den Taksim'e yürümek isteyen öğrencilerin önlerine barikat kuruldu. Polis bir yere kadar yürüyüşe izin vereceğini ancak Taksim'e yürüyüşe izin vermeyeceğini söyledi. CHP'li vekiller barikatların açılması için polislerle görüşme gerçekleştirdi. Bölgede çevik kuvvet bir gruba müdahalede bulundu.
Alan dolmaya başladı
İBB’nin Saraçhane Binası, 20.30’daki miting öncesinden saatler önce dolmaya başladı.
İBB’nin Saraçhane Binası, 20.30’daki miting öncesinden saatler önce dolmaya başladı. pic.twitter.com/RC9qoGUo1K
— Büyükşehir Çalışıyor (@tcbuyuksehir) March 20, 2025
Polis, Taksim’e yürümek isteyen üniversitelilere müdahale ediyor.
Polis, Taksim’e yürümek isteyen üniversitelilere müdahale ediyorhttps://t.co/r1Scsj2AE1 pic.twitter.com/zvqPfW7lqW
— PolitikYol (@politikyol) March 20, 2025
Mansur Yavaş konuştu
Mansur Yavaş'ın konuşmalarından satır başları şu şekilde:
Konuşmasına Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Arkadaşlar. Gidip Toros Dağları’na bakınız; eğer orada bir tek yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez" sözleriyle başlayan Yavaş, şöyle devam etti:
* Bu sözü bu ülkenin evlatları olarak hiçbir zaman unutmadık. Hiçbir zaman umutsuz olmadık. Çünkü o çadırlarda duman hep tüttü ve tütmeye de devam ediyor. Binlerce Türkiye Cumhuriyeti'nin onurlu vatandaşının; yaşlısının, gencinin, üniversite öğrencisinin, o yörük çadırına sahip çıkmasıyla tüten dumandır o. Umudumuz tam da buradadır. CHP olarak 101 yıldır tüten o dumandan aldığımız umut ve Ata'dan verdiği görevle bu ülkeyi sahipsiz bırakmadık. Asla bırakmayacağız.
* Bir kişiye yapılan haksızlık tüm ülkeye yapılmış sayılır. Bu nedenle haksızlığa susan dilsiz şeytanlardan olmayacağız. Doğru duvarlar yıkılmayacak, hak yerini yeniden bulacak. Demokrasi ve hukuk insanlar için hava gibi su gibi bir ihtiyaçtır. Hukuk olmayınca insanlar yoksullaşıyor, nefessiz kalıyorlar. Devleti adil kılan hukuka bağlı kalmasıdır. Böyle olmayınca demokrasi olmuyor, özgürlükler olmuyor, ekmek olmuyor, medeniyet olmuyor. Sabahın köründe seçilmiş bir iradeyi temsil eden yerel yöneticinin, Ekrem Başkanımızın gözaltına alınması bu güven hissini yerle bir ediyor.
* 23 Mart’ta sandığa gideceğiz. Oylarımızla demokrasimize sahip çıkacak, halkın iradesini hiçe sayan anlayışa karşı gücümüzü göstereceğiz.
Özgür Özel, Saraçhane'de, yurttaşlara biber gazı sıkıldı:
— PolitikYol (@politikyol) March 20, 2025
"İstanbul Valisi sana sesleniyorum. Bu meydanı provoke etme. Orada bir daha biber gazı görmeyeceğim.
Eğer bir daha biber gazı görürsem, olacaklardan İstanbul Emniyet Müdürü ve Vali sorumludur"https://t.co/r1Scsj2AE1 pic.twitter.com/9A2nSMFkQP
Özgür Özel'den polislere tepki
Genel Başkan Özgür Özel konuşmaya başladığı sırada, polis ekipleri öğrencilere biber gazı sıktı. Bu duruma öfkelenen Özel, "İstanbul Valisi sana sesleniyorum. Bu meydanı provoke etme. Orada bir daha biber gazı görmeyeceğim. Eğer bir daha biber gazı görürsem, olacaklardan İstanbul Emniyet Müdürü ve Vali sorumludur" dedi.
Özel, şunları söyledi:
* Bugün İstanbul’da, yıllar önce İstanbul’un oyunu almış, desteğini almış, bu İstanbul’a hizmet etmiş ama artık seçim kazanamayacağını görmüş bir kişinin hezeyanlarıyla ve verdiği haksız, hukuksuz talimatlarıyla karşı karşıyayız. İstanbul’da yoksulu aşevinde doyuran, düşük gelirliyi Kent Lokantaları’nda ağırlayan, yeni doğan bebeği, ‘hoş geldin bebek’ diye karşılayan, yoksul anneyi, ‘Anne Kart’ ile kucaklayan Ekrem Başkanımıza karşı hazımsızlar. Büyük bir kumpas kurdular ama buradan herkes bilsin ki Ekrem Başkan, ne yolsuzluğa bulaşır ne de terörle işi olur. Tayyip Erdoğan, sıkışınca FETÖ’cülere kendi genel kurmay başkanını, terörist ilan ettirmiş, yıllar sonra da ‘milli ordumuza kumpas kurdular’ demiş biridir. Ekrem İmamoğlu gibi vatanını, milletini seven, yoksulu kendi evladından ayrı görmeyen, şefkatli, çalışkan, namuslu bir evlattan ne hırsız çıkar, ne yolsuz çıkar ne terörist çıkar.
* İstanbul Valisi Davut Gül'e sesleniyorum. Bu meydanı provoke etme. Bu meydanda biber gazı görmeyeceğim. Bir daha görürsem olacaklardan emniyet müdürü ve vali sorumludur. İl başkanımız valiye ulaştı. Buradaki durumu anlattı. Kendisi de gaz sıkılmaması yönünde talimat verdiğini söyledi. Bundan sonra kimse CHP'den salonlarda siyaset beklemesin. Bundan sonra sokaklardayız, meydanlardayız.
* Yarın sabah 11.00'de Beylikdüzü Belediyesi'nde olacağız. Murat Çalık'ın yol arkadaşlarıyla birlikte olacağız ve haykıracağız. Murat Çalık yalnız değildir! Sokaklar bizimdir, meydanlar bizimdir.
* Ey Recep Tayyip Erdoğan, sen en çok meydanlardan korkarsın. Bu akşam Saraçhane’yi görüyor musun? Ey Tayyip Erdoğan, sen en çok sokaklardan korkarsın. Artık sokaklardayız, meydanlardayız. Korkmaya devam et. Bizi korkutamazsın. Sen korkacaksın. Buradan sözümün, sesimin ulaştığı tüm Türkiye’ye sesleniyorum. Demokratik biçimde, şiddete bulaşmadan ama hak aramak için söke söke almak için sokaklar bizimdir. Meydanlar bizimdir. Bundan sonra kırıp, dökmeden, yakıp, yıkmadan ama sinmeden, durmadan, sokaklar bizimdir. Meydanlar bizimdir.
* Bana diyorlar ki ‘Sokak çağrısı mı yapıyorsun?’ Evet. Buradan sesleniyorum. Evde aç oturmayacağız. Evde yoksul oturmayacağız. Evde işsiz, güvencesiz oturmayacağız. Sen bizim seçtiğimizi nezaretlerde tutarken, biz evde oturmayacağız. Asla. Buradakiler senin gibi ne korkaklar ne de zalimler. Kimseye kıyamazlar. Ama kendilerini de senin gibi bir zalimin vicdanına bırakmazlar. Biz, birbirimize emanetiz. Tayyip Bey, korkuyorsun ve diyorsun ki ‘sokağa mı çağırıyorsun’, diyorsun ki ‘meydanlara mı çağırıyorsun?’ Evet. Bu meydanı, bu sokakları ben doldurmadım. Sen doldurdun sen.