Yüksel Işık yazdı | Adayınızı nasıl alırsınız?

Abone Ol
“İslam’da Başkana itaat şarttır” sözü üzerinden yapıldı.[1] Laik seçmeni ayağa kaldırmayı amaçlayan bu hamlenin inançlı seçmen tarafından yeterince destek görmemesi üzerine, bir süreliğine olsa Kılıçdaroğlu’na prenslik yapan “Musul Fatihi” üzerinden “Türkçe ezan” hamlesi yaptırıldı. “Aranan kan” bulan trollerin, “dindar seçmen”i kışkırtması üzerine laik seçmen bu topa girmekten imtina edince bu kez de, Diyanet İşleri Başkanının “fesli Kadir”i ziyaret hamlesi geldi. SAĞCI ADAY, ALGI OPERASYONU! Seçimlere kadar daha çok zaman var; ekonomik krizin altında kalan seçmeni, 31 Mart’a kadar konsolide edecek daha ne hamleler yapılacağını hep birlikte göreceğiz. “Algı yöneticileri”nin seçim öncesi “yapılacaklar listesinin ikinci sırası”nda ise CHP için “ancak sağcı aday kazanır” spekülasyonunu yoğunlaştırmak gelmektedir. “Algı operasyonu” bu seçim öncesinde de işletiliyor ama hakikat nedir? Hakikat, hemen hemen sahaya hiç çıkmadan her üç seçmenden birisinin oyunu alma potansiyeline bir partinin “ille de sağcı aday” diye tutturması anlaşılmaz olduğunu gösteriyor. CHP, üstelik HDP ve İYİ PARTİ’ye yönelen pek çok “stratejik seçmen”e sahip olmasına rağmen örneğin Ankara’da yüzde 36 civarında bir oya sahip. Eldeki verileri doğru değerlendirebilecek bir seçim stratejisi izlenmesi halinde, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının kazanılabileceği gibi Çankaya ve Yenimahalle ile birlikte Elmadağ, Etimesgut ve Mamak’ı da kazanabilir. Dahası Ayaş, Polatlı ve Gölbaşı’nında da plase yapabilir. CHP KAZANABİLİR Mİ? Bunun için ne yapması gerekir? Kürt ve sol seçmen oyları dahil olmak üzere ve milliyetçi oyların alerji duymayacağı bir aday belirlemesi yeterli. İsimleri boş verin; aday profili sınırları da belirler çünkü! CHP Ankara İl Başkanlığının yaptırdığı araştırmanın sonuçlarına göre söz konusu profile göre belirlenecek aday, motivasyonu artırabilir. Artan motivasyon, belediye meclis üye sayısını toplamda 200’e; büyükşehir belediye meclisinde ise 39’a çıkartabilir. Araştırmalar, “ Ankara’da oyları bloklaştırma”nın, CHP aleyhine bir sonuca yol açtığını göstermektedir. AKP ve MHP seçimlere ayrı ayrı ve İYİ PARTİ’nin güçlü bir adayla seçime girmeleri partili bir CHP adayının kazanma ihtimali daha da artmaktadır. TAŞIYICI KOLONLARI SARSILMIŞ CUMHURİYET VE EKONOMİK KRİZ ÜZERİNE KURULACAK BİR KAMPANYA SONUÇ ALIR! Toplumsal psikoloji açısından bakıldığında, seçmen davranışlarında radikal değişim görülmesi, ekstrem bir durumdur. Normal koşullarda, seçmen geçişkenliği, sağ ile muhafazakar partiler arasında, merkez sağ ile merkez sol arasında, merkez sol ile radikal sol arasında da olmaktadır. Herhangi bir partiye aidiyeti olmayan seçmenler ise birbirine yakın partilerin kesişim kümesi içinde kalmakta; oy geçişkenliği, pek çok etken nedeniyle komşu partilere doğru olmaktadır. Bu seçimin ayırt edici temel özelliği, yurttaşlık hukuku üzerine inşa edilmek istenen Cumhuriyet’in “taşıyıcı kolonları”nın sarsılmış olduğu gerçeğidir. Bir diğer ayırt edici özellik ise ekonomik krizin boyutudur. Bakın, yakın tarihimize, ne zaman derin bir ekonomik kriz yaşanmışsa takip eden seçim iktidar partisi için istenmeyen sonuçlar üretmiştir. Demek ki mesele, adayın kimliğinin ötesinde, Cumhuriyet’in taşıyıcı kolonlarına sahip çıkmak ve kent halkının gündelik hayatını nasıl kolaylaştıracağını, ucuz, rahat ve ulaşılabilir bir kent için neler yapması gerektiğini açık ve anlaşılır bir biçimde seçmene anlatacak adaylar bulmaktan ibarettir. [1] 1997 yılında Öteki Yayınevi tarafından yayınlanmış “Siyasal İslam ve Sendikalar” Kitabıma bakıldığında bu konuya ilişkin kaynaklara yaptığım atıf ve benim eleştirilerim görülebilir.