Yolumuz hangisi; Çağdaşlaşma mı muhafazakârlaşma mı?
Muhafaza edeceğiniz değerler uğruna, bir yandan TL cinsinden gelir elde etmeyi ekonomide yaygınlaştırırken, diğer yandan da ekonominin döviz harcamalarını arttırabilmeniz ancak ve ancak dışarıdan döviz elde edebilmenize imkân yaratacak bir doğal kaynak ihracatçısı olmanızla mümkündür. Bunun en güzel örneği Suudi Arabistan’dır. Türkiye gibi doğal kaynak fakiri olan bir ülkede, muhafazakâr değerlerin korunması ancak dışarıdan borçlanmayla gerçekleşebilir.
Velhasıl, ülkemiz için geleneksel değerleri muhafaza etmenin toplumsal maliyeti artık çok artmıştır. Ülke ekonomisine döviz geliri sağlayacak faaliyetlerin geliştirilmesi zaruri hale gelmiştir. Bu zorunluluk yeni bir sanayileşme hamlesini ve bu hamleyi gerçekleştirecek yeni değerlerin oluşumunun önünün açılmasını gerekli kılmaktadır. Toplumsal örgütlenmenin de bu yöndeki faaliyetleri destekler nitelikte olması zorunludur. Demokrasi, insan hakları, çoğulculuk, farklılıklara tahammül ve tabi çevre duyarlılığı yüksek bir toplumun inşası yeni sanayileşme yönünde atılacak olan adımlara rehberlik edecek değerlerdir. Bugün Z-kuşağı olarak adlandırılan yeni nesil hâlihazırda bu değerlerden haberdar bir şekilde, yerele hapsolmayı değil, dünya ile bütünleşmeyi tercih etmişler bile. Bu nedenle XXI. yüzyılda toplumumuzun geçireceği dönüşümün, bir önceki çağdakinden daha hızlı olabilme ihtimali görülmektedir.