Uzun süredir Türkiye’de kredilerin çok tehlikeli büyüdüğünü iddia ediyordum. Dünya parasal daralmaya giderken Türkiye para doğurup duruyor. Bir de “Biz enflasyonla mücadeleyi değil, büyümeyi seçtik” deyip tüy dikiyorlar.Bu kararlar hem mevduat hem kredi faizlerini yukarı taşıyacaktır. Aldıkları kararlara bir şey demiyorum da daha üç gün önce kredi ile büyümeyi savunuyorlardı. İki günde bir ayrı doktrin çıkaran birine kim güvenir? BRENT PETROL: 119.50 doları kırıp üstünde kaldı. Bu hafta 119,50 doların üstünde kalmayı becerirse 129 doları dener. Kapanışı 122 dolar altında yaparsa tekrar gevşeme eğilimine girer ki ben bu olasılığı daha yüksek buluyorum. ALTIN/ONS: 1893 doların üstünde haftalık kapanış yapmadan “yukarı” dönmesi zor. Herkesin aksine ben yukarı çıkışların satış fırsatı olduğunu düşünmeye devam ediyorum. Bu hafta 1825 ve 1790 dolar destek. 1895 dolar direnç. 1916 doların üzerine hareket yapar tutunamazsa bence “sat”. DOLAR ENDEKSİ: 104 puanın üstüne çıkması hoş olmadı. Bu hafta FED faiz kararı 50 baz puanda kalırsa yeniden gevşeme olasılığını yüksek görüyorum. Gevşeme 103 puanın biraz altına kadar gelebilir. ABD 10 YR TAHVİL: Geçen hafta “Yukarı dönüyor gibi kapadı haftayı”. Tahmininde bulunmuştum. %3.18 seviyesine kadar tırmandı. FED faiz artışı 50 baz puanda kaldığı müddetçe %3.45 seviyesinin kırılmayacağını düşünüyorum. Destek %2.81. DOLAR/TÜRK LİRASI: Zıplama, parlama, kopuş yok. Normal teknik hareketini yapıyor. 16 liranın altında haftalık ve aylık kapanış yapmadığı müddetçe yukarı hareket devam eder. Bu hafta 16.35 destek. 17.17, 17.58 ve 18.37 direnç. Herhangi bir hafta, gördüğü en düşük ile en yüksek arasındaki fark %14 üstü olur ve haftalık kapanış en yükseğe yakın bir yerden olursa “sıçrama” başlıyor demektir. 18.37 seviyesinin tarihi zirve olduğundan çok kuvvetli direnç olduğunu unutmayınız. AVRO/DOLAR: ECB’nin temmuz ayında faiz artışına gideceği açıklanması ile birlikte “beklenti bitti” ile gevşemeye başladı. Ben gevşemeyi normal buldum ama 1.06 seviyesinin altına gelmesine şaşırdım. Geçen hafta yaptığı aşağı hareketin bu haftada devam etme olasılığı yüksek. Böyle sert bir düşüş yapmasa güçlü dolar egemenliği az kalsın bitiyordu. Bu hafta 1.0470 destek. Haftayı 1.0503 altında kapamamalı. Yoksa gevşeme hızlanabilir. Direnç 1.0635 ve 1.0790.
Yok oluş!
Kazakistan bile “Tek Adam Rejimi”ni bırakıp “Parlamenter Sisteme” geçiyor. “Battık, batıyoruz, Allah sonumuzu hayır etsin” bölümlerini geçeli çok oluyor. Artık yok oluşa doğru adım attık.
Geçen hafta pek çok gelişme yaşandı. Avrupa Merkez Bankası bu yılın yol haritasını açıkladı. Nisan ayından beri ECB’nin daha fazla dayanamayıp Haziran gibi faiz artıracağını söylemiştim. Temmuz ayı ile başlıyorlar. Temmuz ayı ile birlikte hem parasal genişlemeyi durduruyorlar hem 25 baz faiz artışına başlıyorlar.
Ardından ABD enflasyon Mayıs oranını %8,6 olarak açıklandı. Biliyorsunuz ben Mart 2022 yılında görülen emtia fiyatlarının 2022 yılının tamamına göre “zirve ya da zirvenin bir tık altı” tahmin ediyordum. Emtia fiyatlarında bir artış var ama henüz Mart 2022 seviyelerinden oldukça aşağıdalar.
Başta majör ekonomi enflasyonlarının ABD’de Mayıs, Haziran 2022 ayları ile birlikte göreceli olarak gevşeyeceğini düşünüyordum. ABD Mayıs enflasyonu yılın en yükseği olarak açıklandı. Mart ayının etkisi mi yoksa kalıcı mı? Haziran ayını hatta temmuz ayını görmek gerek bence. Emtia fiyatları Mart 2022 tepe fiyatları altında kaldıkça majör ekonomi enflasyonlarının Haziran en geç temmuz ayı ile birlikte göreceli gevşeyeceği tahmin ediyorum hâlen.
Yanılmıyorsam, Eylül ayı ile birlikte FED faizini 75 hatta 100 baz puan, ECB ise 50 baz puan artırmaya başlar. FED’in 15 Haziran’daki toplantısında bile buna başlayabileceği söylense de ben sanmıyorum. Bu iki kararın faizleri artırıcı, borsa, coin ve altın fiyatlarını düşürücü etkisi olacaktır. Ben aslında çoktandır borsa, coin ve altın fiyatlarının dayanmasını şaşkınlıkla izliyorum.
Bu iki kararın Türkiye’ye etkisi daha yıkıcı tabi. Dünya enflasyonu artıyor, Türkiye’de döviz kurunun etkisi ile enflasyon ikiye üçe katlanıyor. Faiz artışı global paranın güvenli ülkelere gidişini artırıyor. Dolar endeksi yeniden tırmanmaya, ABD tahvillerine satış gelerek faizleri yeniden yükselmeye başladı. Biz de yabancı sermaye yok diyorum ama, kıyıda köşede kalanlar da her fırsatta çıkıyor. Türkiye’nin 5 yıllık CDS puanı 800 seviyelerinde. Dövize çılgın gibi ihtiyacımız var, ama dövizi bulmak her hafta daha zorlaşıyor ve pahalanıyor. İhraç ettiğimiz mallar %10 artarken değeri %13 artıyor.
Buna karşın ithal ettiğimiz mallar %3 azalırken değeri %40 artıyor. Köleye döndük. Bildiğiniz köle. Lütfen, lütfen” ihracatımız patladı, uçtu” diyenlere prim vermeyin. Dış ticaret açığımız rekorlara doymuyor. İktidar tüm bedenini ihracat ve inşaat üzerine bahse yatırmış. Başka hiçbir şey bilmiyor. İhracatçının ihracat yapabilmesi için döviz kurunun hiç olmazsa enflasyon kadar artması gerekiyor.
Bu da dövizin çıkışını bu durumda tetikliyor. KKM hesapları dahil dolarizasyonu %72,5 seviyesine ulaştığını söylüyor uzmanlar. Yakında TL kullanılmaz hâle gelecek. Bu hafta iktidar, GES balonu uçurdu. Daha “Açıklayacağım” dediği anda “fos” olacağını sosyal medya hesaplarımdan açıkladım. Artık tavşan beklemeyin. Son tavşanı Aralık 2021 ayında yahni yapıp güzelce yediler.
Tek çaremiz, tek umudumuz biran önce “SEÇİM”. Kazakistan bile “Tek Adam Rejimi”ni bırakıp “Parlamenter Sisteme” geçiyor. “Battık, batıyoruz, Allah sonumuzu hayır etsin” bölümlerini geçeli çok oluyor. Artık yok oluşa doğru adım attık. Sadece AKP iktidarı değil, oy veren, “Bu işi çözerse yine AKP çözer” diyen, “Muhalefet mi var, kime oy vereceğim?” hatta “Benimki aday olmazsa oy vermem” diyenler bile bu yok oluşun vebalini taşırlar bu saatten sonra.
KREDİLER: Uzun süredir Türkiye’de kredilerin çok tehlikeli büyüdüğünü iddia ediyordum. Dünya parasal daralmaya giderken Türkiye para doğurup duruyor. Bir de “Biz enflasyonla mücadeleyi değil, büyümeyi seçtik” deyip tüy dikiyorlar. Borçla, köleleşerek büyüme. Gerçekten büyük başarı.
Kredilerde şubat ayından beri her hafta ortalama 40 ile 70 milyar TL arası büyüdük. Son dört hafta ise her hafta 100 milyar TL üzerinde büyümüşüz. Ve kredi ile büyümeyi başarı sayan iktidar bir anda krediyi kesmeye karar verdi. Tüketici kredi vadelerini azalttı, BSMV’yi %5 den %10 a yükseltti. Kredi kartı asgari ödemesini %20 den %40 a yükselti. Ticari nakdi kredilerin munzam karşılıklarını %10 dan %20 ye yükseltti.