Yılmaz, TRT Haber'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Enflasyonla mücadelede geçiş döneminin ardından, haziran ayında dezenflasyon döneminin başladığını belirten Yılmaz, hem baz etkisi hem de program etkisiyle ağustosta enflasyon oranının yüzde 50'lere yakın bir seviyede çıkacağını tahmin ettiklerini söyledi.
Eylül ayında ise enflasyonda yüzde 40'lı rakamların görüleceğini düşündüklerini dile getiren Yılmaz, "Gelecek yıl hedefimiz yüzde 20'lerin altını görmek, ondan sonraki yıl, yani 2026'da ise tek haneli rakamlarla ülkemizi yeniden buluşturmak. Bütün planımızı, programımızı buna göre yapmış durumdayız" diye konuştu.
Koordineli şekilde, ekip ruhu içinde kararlı şekilde bu politikaları hayata geçirdiklerini anlatan Yılmaz, Orta Vadeli Program'da (OVP) güncellenecek enflasyon tahminlerinin perşembe günü kamuoyuyla paylaşılacağını bildirdi.
'Yetkili kişilerden duymadıkları politikalara, itibar etmesinler'
Ekonomi programına ilişkin yapılan dezenformasyonların büyük oranda sistematik olduğunu düşündüğünü belirten Yılmaz, programlarının başarılı şekilde yürüdüğünü gören muhalif grupların sistematik olarak bu programı ve yürütücülerini yıpratma çabasında olduklarını ancak toplumun bu tür yalanlara prim vermediğini söyledi.
Spekülatif birtakım hadiseler, ekonomik veya siyasi birtakım hedeflerle toplumu yanıltma, farklı algılar oluşturma peşinde olunduğuna dikkati çeken Yılmaz, şöyle devam etti:
"Maalesef bunların zaman zaman piyasalar üzerinde olumsuz etkilerini de görüyoruz. Tasarruf sahiplerine de zarar verici etkilerini görüyoruz. Bu çerçevede hukuki birtakım süreçler de zaman zaman tabii ki işlemek durumunda kalıyor. Bir taraftan bununla mücadele ediyoruz ama hazır fırsatını bulmuşken halkımıza da ben seslenmek istiyorum. Lütfen yetkili kişilerden duymadıkları politikalara, kararlara itibar etmesinler. İsim vermeden, kaynak göstermeden yapılan yorumlara, iddialara prim vermesinler. Yetkililer tarafından ifade edilen hususlara baksınlar."
Yılmaz, ihracatın zorlu dünya koşullarına rağmen artmaya devam ettiğini, ithalatın ise azalma eğiliminde olduğunu belirterek, bu durumun dış dengeyi iyileştirdiğini, ticaret açığını azalttığını, dolayısıyla cari açığın da düşmesine katkı sağladığını kaydetti.
'Cari açık bizim kalkınmamızda en kritik darboğazlardan biri'
Hem mal hem de hizmet ticareti açısından programlarının üzerinde bir performans sergilediklerini vurgulayan Yılmaz, geçen yıl OVP'de bu yıl için cari açığın yüzde 3'ün biraz üzerinde tahmin edildiğini ancak son rakamların cari açığın yüzde 2'lerin altında gerçekleşeceğini gösterdiğini anlattı.
Yılmaz, şöyle konuştu:
"Cari açığınız azalınca döviz ihtiyacınız azalıyor, dış borçlanma ihtiyacınız azalıyor. Dolayısıyla döviz piyasaları üzerinde baskılar azalmış oluyor. Çok daha istikrarlı bir şekilde büyümenizi kendi kaynaklarınızla, kendi tasarruflarınızla sürdürme imkanına kavuşmuş oluyorsunuz. Daha rekabetçi bir ekonomik yapı oluşturmuş oluyorsunuz. Bu açıdan çok kıymetli. Cari açık bizim kalkınmamızda en kritik darboğazlardan biridir. Şu an geldiğimiz nokta çok iyi ama bunu daha kalıcı hale getirmemiz de çok önemli."