Yapay tatlandırıcılar ne kadar sağlıklı?

Abone Ol
Yapay tatlandırıcıların sağlık üzerindeki etkileri kesin değildir ve araştırmalar karışık bulgular göstermektedir. Yapılan bazı çalışmalar yapay tatlandırıcıların da sofra şekeri ile aynı şekilde tip 2 diyabet geliştirme riskinin artmasıyla bağlantılı olduğunu göstermektedir.  Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bu hafta, vücut ağırlığını kontrol etmek veya bulaşıcı olmayan hastalıkların (şeker hastalığı, kalp hastalığı vb.) riskini azaltmak için düşük kalorili ya da kalorisiz yapay (şekersiz) tatlandırıcı kullanımına karşı tavsiyelerini içeren yeni bir kılavuz yayınladı. Kılavuza göre; yetişkinlerde veya çocuklarda vücut yağını azaltmada uzun vadeli herhangi bir fayda sağlamadığı ayrıca uzun süreli kullanımının yetişkinlerde tip 2 diyabet oluşumu, kardiyovasküler hastalıklar ve bağlantılı ölüm riskinde artış gibi olumsuz etkileri olabileceği belirtilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Beslenme ve Gıda Güvenliği Direktörlüğü: "Yapay tatlandırıcılar temel diyet bileşeni değildir ve besin değeri yoktur. İnsanlar, sağlıklarını iyileştirmek için yaşamın erken dönemlerinden başlayarak diyetlerinde şeker ve şekerli besin alımını azaltmalıdır." uyarısını yapmaktadır ve yine Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre, ilave şekerlerden (sofra şekeri) günlük enerji alımı, toplam alınan enerjinin %5-10'unu geçmemelidir. Ancak ne yazık ki, istatistikler birçok ülkede şeker tüketiminin önemli ölçüde daha yüksek olduğunu göstermektedir. Yapay tatlandırıcılar, şekere alternatif olarak geliştirilmiştir ve hem hazır ambalajlı yiyecek ve içeceklerin içeriğinde, hem de tüketici tarafından doğrudan yiyecek ve içeceklere eklenerek yaygın olarak kullanılmaktadır. Sözü edilen bu yapay tatlandırıcılar, asesülfam K, aspartam, advantam, siklamatlar, neotam, sakarin, sukraloz, stevia ve stevia türevlerini içerir. Bu geniş kimyasal bileşik grubu, yüksek tatlandırma yoğunluğu ve düşük enerji değeri ile karakterize edilirler ve gıda katkı maddeleri olarak sınıflandırılırlar. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) tarafından kabul edilebilir günlük alımı (ADI) aşmayan dozlarda kullanım için güvenli kabul edilirler. Yapay tatlandırıcıların sağlık üzerindeki etkileri kesin değildir ve araştırmalar karışık bulgular göstermektedir. Yapılan bazı çalışmalar yapay tatlandırıcıların da sofra şekeri ile aynı şekilde tip 2 diyabet geliştirme riskinin artmasıyla bağlantılı olduğunu göstermektedir. İnsan beyni, tatlı tat alımının ardından daha fazla yemek için sinyal yanıtı oluşturur. Yani yapay tatlandırıcılı bir içecek ya da tatlı tüketiminin ardından, dildeki ve sindirim sistemindeki tat alıcı reseptörler insülin salınımını başlatabilir ve daha fazla yemek ya da tatlı yeme ihtiyacı oluşturabilir. Bu da şekerden bağımsız daha fazla kalori almamıza sebep olur. Yani ez cümle, diyet ürünlerin ya da yapay tatlandırıcılı ürünlerin gönül rahatlığıyla tüketilebilir algısı son derece yanlıştır. Bilinmeyen etkileri nedeniyle de özellikle çocuklar uzun vadede yapay tatlandırıcılı içecekleri içmemelidir. Yapılan bazı hayvan çalışmaları ise, yapay tatlandırıcıların bağırsak mikrobiyotasını değiştirebileceğini (dengeyi bozma yönünde) ve bu yolla kilo alımına ve kan şekeri düzeylerinin artmasına neden olabileceğini göstermiştir.
Besin tercihleri ve beslenme alışkanlıklarının küçük yaşlardan itibaren belirlendiği unutulmamalı, şekerden zengin ürünlerin tüketimini azaltmaya yönelik beslenme eğitimine daha fazla odaklanılmalıdır.
Artan obezite oranlarının çerçevesinde, yapay tatlandırıcılar, bugüne kadar diyabet ve kilo yönetimi için potansiyel olarak yararlı bir araç olarak önerilmiş olsa da artan tüketiminin artan iştah ve gıda alımı için doğrudan bir uyarı sağladığını gösteren çalışmalar da bulunmaktadır. Yapay tatlandırıcıların sağlık üzerindeki etkileriyle ilgili birçok soru henüz çözülmemiştir. Dolayısıyla, yapay tatlandırıcılı içecek ve yiyeceklerin kilo kontrolü, kalp damar hastalıkları, diyabet ve diğer kronik hastalık riskleri üzerindeki etkileri hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Sonuç olarak, besin tercihleri ve beslenme alışkanlıklarının küçük yaşlardan itibaren belirlendiği unutulmamalı, şekerden zengin ürünlerin tüketimini azaltmaya yönelik beslenme eğitimine daha fazla odaklanılmalıdır. Ayrıca, paketlenmiş gıdalardaki şeker içeriğini azaltmak için her türlü çabayı gösterme sorumluluğu gıda endüstrisi tarafından üstlenilmelidir. Sevgiyle, Dr. Banu Salman Referanslar
  1. Rios-Leyvraz M, Montez JM. Health effects of the use of non-sugar sweeteners: a systematic review and meta-analysis. Geneva: World Health Organization; 2022 (https://apps.who.int/iris/ handle/10665/353064, accessed 1 January 2023)
  2. Russell C, Baker P, Grimes C, Lindberg R, Lawrence MA. Global trends in added sugars and nonnutritive sweetener use in the packaged food supply: drivers and implications for public health. Public Health Nutr. 2022;1–13.
  3. Wilk K, et al. The Effect of Artificial Sweeteners Use on Sweet Taste Perception and Weight Loss Efficacy: A Review. Nutrients. 2022 Mar 16;14(6):1261.
  4. Marinovich M, Galli CL, Bosetti C, Gallus S, La Vecchia C. Aspartame, low-calorie sweeteners and disease: regulatory safety and epidemiological issues. Food and chemical toxicology. 2013 Oct 1;60:109-15.