Yalanlar savaşı, inşaattan düşüp ölen çocuk işçi

Abone Ol
Okul sırasında olması gereken çocuklar barınmadan mahrum bırakılınca, o yurtların evlerin çatısına çıkmaya mecbur kalıyor. Geçenlerde ölen 17 yaşındaki Patnoslu çocuğun hangi örgüte mensup olduğunu Soylu’ya sorun muhalefet partileri. Ama ne sorarsınız ne de cevabını alırsınız... Barınma insanların en temel ihtiyaçlarından birisiyken insanlara mülkiyetini edinmek için hayal kurduran sistemin adı kapitalizmdir. İnşaatın başka birçok sektör ile bağlantısı ile zenginleşen patronların durumu konuşulmaya değer bulunmuyor. TÜİK’in verilerine göre 2020 yılında kiracı oranı yüzde 26,2. Bu veri temel alınırsa emekli oluncaya kadar kredi ödeyip ev sahibi olmak için bekleyen hali hazırda müşteri olan bu toplamın barınma hakkı mülk sahibelerinin insafına bırakılıyor. Yüz yüze eğitime geçilmesiyle saklı duran bir gerçek ortaya çıktı. Öğrencilerin yeteri kadar barınacak olanağa sahip olmamaları tartışmaları alevlendirdi. Öğrencilerin barınamıyoruz eylemlerine iktidarın tepkisi kendi yaptıkları yurt sayılarını açıklayıp öğrencileri suçlaması, bunun karşısında muhalefetin Erdoğan’ın kendisine yaptırmış olduğu saraya vurguda bulunarak ürettiği çözüm, suç garip kimse üstüne almıyor. Eylem yapan öğrencilerin bir kısmının siyasi kimliklerine atıfta bulunulması bu doğrultuda suçlanmaları sorunun kendisini ortadan kaldırmıyor. Devlet yurtları şu anki haliyle ancak yüksek öğrenim gören öğrencilerin ancak yarısının barınma sorununu çözüyor. Özel yurtların sayısının hızla artması devletin öğrencileri o yöne evriltmesi işin içerisindeki ticari ilişkilerin önemli bir boyutta olduğunu gösteriyor. Sarayın yurt yapılması bu sorunu çözmeyecek baştan söyleyeyim. Birden fazla konutu olan kişilerin bu durumu kendi lehlerine çevirmeleri sonuç itibariyle serbest piyasada kime sattığının ve kaç liraya kiraladığının hesabını vermez. Okul sırasında olması gereken çocukların işin başında barınmadan mahrum bırakılması çocukları o yurtların, evlerin çatısına çıkmaya mecbur bırakıyor. İçerisine giremedikleri konutların çatısına yevmiye karşılığında çıkan çocukların iş güvenliğini almayan patronlar geçen gün 17 yaşındaki çocuğun ölümüne neden oldu. Patnoslu bu çocuğun hangi örgüte mensup olduğunu İçişleri bakanı Soylu’ya sorun muhalefet partileri ama ne sorarsınız ne de cevabını alırsınız. MUHALEFET HESAP SORAMAZ, ÇÜNKÜ O SARAYIN YAPIMINDA AKRABASINA DENK GELİR Çünkü o çocuk yalnız değil yüzlerce çocuk işçi bir yılda işçi cinayetlerinden ölüyor. Her birinin hesabının sorulması muhalefet vekillerini sarayın müteahhitlerine, taşeronlarına götürecek. Sarayın yapımında eş, dost akrabalarına denk gelebilirler. Öğrencileri suçlayanlar, sarayı suçlayanlar müteahhitlerin varlıklarının kendi varlıklarına güvence olduğunu bilerek siyaset yapıyorlar. Siyasetin en önemli gündemi haline gelen barınma sorununda siyasetin uzunca zamandır dışında kalan gençler ile birlikte emekçilerin önünde üçüncü bir ittifak kurulmak üzeredir. Sokakta kalanların ve yapıcıların ittifakını sosyalistler kuruyor. Konut sorununun çözümüne kamuculuk diyen bu ittifak sarayı da kamusallaştıracak, yurtları da, para gidecek diye önlem almayan patronların iş yerlerine de emekçiler adına el koyacak. Gençlerin geleceğine dil uzatan terörle ilişkilendirenlerin de bu ittifakın başarısından sonra siyaset yapamayacakları kesindir.