Zonguldak'ta yanmış cesedi bulunan Afganistan uyruklu madenci Vezir Mohammad Nourtani'nin katledilmesine ilişkin davada sanıklardan tutuklu sanık Hakan Körnöş, Enver Gideroğlu hakkında ‘bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçundan 5 yıl 8 ay, Ahmet Aydın’a ‘delilleri karartma’ suçundan 4 yıl 6 ay, Sercan K., ve Eray D.’ye aynı suçtan 2 yıl, Alaattin Ç.’ye de aynı suçtan fiil sonrası davranışları dikkate alınarak takdiri indirim ile 1 yıl 8 ay hapis cezasına karar verildi. Duruşma esnasında Afgan ailenin avukatı Kerim Bahadır Şeker salondan çıkartıldı ve mahkemeye alınmadı.
İş cinayeti, 10 Kasım 2023'te Kırat Mahallesi Koca Osman Sokak'ta meydana geldi. Yoldan geçenler ormanda yanmış cesedi fark edip ihbarda bulundu. Benzin dökülüp yakıldığı belirlenen cesedin, kaçak olarak işletilen maden ocağında çalışan 3 çocuk babası Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani'ye ait olduğu belirlendi.
Otopside Nourtani'nin 9 Kasım'da öldüğü tespit edilirken, ailesinin 10 Kasım sabahı kayıp başvurusunda bulunduğu öğrenildi. Nourtani'nin çalıştığı kaçak maden ocağının sahipleri Hakan Körnöş (46), Enver Gideroğlu (34) ve Körnöş'ün kuzeni Ahmet Aydın (52) tutuklandı. Ocak çalışanları S.K. (28), E.D. (22) ve kömür ticareti yapan A.Ç. (46) adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
İddianamede sanıkların ‘olay ortaya çıkarsa ocak kapanır’ korkusuyla hareket ettikleri ifade edilerek ‘iştirak halinde kasten öldürme’ suçundan cezalandırılmaları istendi. Zonguldak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 4'üncü duruşmasında 3’ü tutuklu 6 sanık hakkında mütalaa sunuldu.
Mütalaada; Nourtani'nin iş kazası geçirdiği, ocak sahipleri Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlu ile vinç operatörü S.K.'nin 'Taksirle ölüme neden olma' ile delil karartma suçlarından; benzine çakmak çaktığını itiraf eden Ahmet Aydın ve tutuksuz sanık E.D. yardım ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediği, delil kararttığı gerekçesiyle, A.Ç. hakkında ise bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle hapis cezası istendi. 5’inci duruşmada Afgan ailenin avukatı Kerim Bahadır Şeker, reddihakim talebinde bulundu, talebi reddedildi.
'Taliban'dan kaçıp Türklere sığındım'
Davanın 6’ncı duruşması bugün görüldü. Duruşmada, tutuklu sanık Hakan Körnöş, tutuksuz Eray D. ve Alaattin Ç., Nourtani’nin eşi Kamer Gül Meliki ve avukatlar hazır bulundu, tutuklu Enver Gideroğlu, Ahmet Aydın ile tutuksuz Sercan K. SEGBİS ile duruşmaya katıldı.
İlk olarak söz verilip esas hakkında diyecekleri sorulan Kamer Gül Meliki tercümanı aracılığıyla, “Benim kocam öldürüldü. Evime ekmek getiren, kirasını elektriğini ödeyen kocam artık yok. Kocam olmadığı için evde 2 hastam var masrafları karşılayamıyorum. Bunlar benim hayatımı mahvettiler. Evimdeki 2 hastanın rahatsızlığı geçici değil hayat boyu taşıyacaklar. Herbiri beraatını, serbest kalmalarını istiyorlar. ‘Eşimiz, çocuğumuz var’ diyorlar. Benim çocuklarım, çocuk değil mi, hayatım hayat değil mi? Siz benim kocamı öldürdünüz, hayatımızı mahvettiniz. Biz Türkiye’ye sığındık, sesimizi kime duyuracağız? Bir inek bile ölürken ölüm nedeni belli oluyor. Benim kocamın ellerinde, ayaklarındaki kırıklara rağmen kendi kendine öldüğünü söylüyorlar, bunlardan şikayetçiyim. Ailem Türkmen’dir, Taliban’dan kaçıp kendi soyumdan Türklere sığındım. Kararı size bırakıyorum, sizden ricam doğru ve hakkımı alacağım bir karar olsun” dedi.
Avukat duruşma düzenini bozduğu için ihtar edildi
Söz verilen Avukat Kerim Bahadır Şeker, heyetin adil yargılama yapacağına inanmadığını, ifadelerinin eksik olarak duruşma zaptına yazıldığını, söylediklerini tekrarlamak zorunda kaldığını söyleyerek “Her celsede kesintisiz beyanda bulunmamız engellenmektedir. Bu durumda mağduriyet yaratmamak için tarafımız kelime kelime mahkemeye dikte edilmek zorunda bırakılmaktadır. Bu husus hem Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırıdır” dedi.
Bu esnada beyanı anlaşılmayınca sorulan Şeker ile heyet arasında zaptın heyet üyelerinin telkini ile yazıldığı gerekçesiyle tartışma çıktı. Avukat Şeker, duruşma işleyişini bozduğu gerekçesiyle ihtar edildi.
Müvekkilinin ayrımcılığa uğradığını belirten Şeker, “Bu nedenle Cumhuriyet Başsavcılığı'na ve HSK Bürosu'na başvuruda bulunulmuştur. Dosyanın bozulacağı düşüncesiyle, dosyada baştan savma yargılama yürütülmektedir. Bu durum geçen celse söylenen ‘karar duruşması’ ifadesinden anlaşılmaktadır. Karar duruşması kanunda hiçbir yerde geçmezken, bizim burada sunacağımız delil ne olursa olsun hatta sanıkların ikrarı da olsa verilecek kararın mahkeme önünde hazır olarak yazılı olduğu kanaatindeyiz” dedi.
Karar açıklandı: En yüksek ceza 5 yıl 8 ay!
Mahkeme heyeti, Enver Gideroğlu ve Hakan Körnöş hakkında alt sınırdan uzaklaşarak ‘bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçundan 5 yıl 8 ay, Ahmet Aydın hakkında, ‘suç delilini yok etme, gizleme’ suçundan 4 yıl 6 ay, Nourtani’nin kıyafetlerini sobada yakıp kameranın yönünü değiştiren Eray D. ve Sercan K. hakkında da aynı suçtan 2 yıl, yine aynı suçtan Alaattin Ç. hakkında, eylemden sonra kolluk kuvvetlerine yardımcı olduğu gerekçesiyle takdiri indirim uygulanarak 1 yıl 8 ay hapis cezasına karar verdi.
Tutuklu sanıkların tutukluluk hali ile, tutuksuz olanların yurtdışı çıkış yasağının devamına da karar verildi.