Uzaktan eğitim felaketi

Abone Ol
Üniversitelerin yurt kapasitesini kullanmak için uzaktan eğitime geçmesi yanlış bir karardır. Uygulama sırasında hepimiz şahit olacağız. Depremzedelerin barınma sorunu çözülse de onların alıştıkları sosyal hayattan bu şekilde koparılması daha ciddi sorunlara yol açacak.

Loading...

Siyasi iktidar üniversiteler için uzaktan eğitim kararı aldı. Türkiye’deki tüm üniversiteler bahar döneminde uzaktan eğitim verecek. Kararın resmi gerekçesi KYK yurtlarıyla ilgili. Üniversite öğrencilerinin barındığı yurtlar depremzedelere tahsis edilecek. Bu nedenle öğrencilerden evde eğitim alması isteniyor. Depremzedelerin barınma ihtiyacı bugün itibariyle devletin ve milletin en acil sorunudur. Diğer hiçbir ihtiyaç ve konu bu mesele kadar önemli değil. Ortada bir yüksek çıkar var. Her alan veya her diğer alandaki beklentiler bu yüksek çıkar için feda edilebilir nitelikte. Kimsenin bu mantığa diyeceği bir şey yok. Ama ülkedeki tüm üniversiteleri yurtlarında deprem mağduru aileler kalsın diye kapatmak yine de yanlış bir karar. Neden mi? Öncelikle yetkilileri bu kararı almaya iten var sayım sorunlu. Hükümetin bulduğu çözüm hayatın normal akışına aykırıdır. Şöyle bir şeyi mi düşünüyor devlet erki? Adıyaman’da evi yıkılan bir aile Trakya Üniversitesinin Edirne’deki yurduna yerleştirilecek. Peki ya sonrası? Bu aile nasıl yaşayacak? Ev hayatın bir boyutu. Ama evin dışında başka sosyal ilişki biçimleri de var. Mesela okul. Deprem bölgesindeki okullar açık kalacak mı? Açık kalacaksa ortaya şöyle bir tablo çıkacak. Maraş’ta evi yıkılan bir ailenin çocuğu Çanakkale’de bir yurtta yerleştiği için lise eğitimine Çanakkale’de devam edecek. Ama evi yıkılmayan diğer arkadaşları Maraş’ta kalıp okullarına eskisi gibi devam edecek. Bu durumun ne kadar sürdürülemez, anormal ve travmatik bir şey olduğunu göremiyor mu yetkililer? Aynı sorun iş yaşamı için de geçerli. Depremde kayıp yaşamış bir ailenin bazı fertleri çalışıyorsa ne olacak peki? Aileyi Hatay’dan alıp Samsun’da yurda yerleştiren devlet o kişilere Samsun’da iş bulacak mı? Nereden baksan tutarsızlık. Bakın açık konuşalım. Depremde yakınlarını kaybetmiş, evleri yıkılmış insanlar bu ülkenin en büyük önceliğidir. Biz bir milletsek geriye kalan herkes o insanlara elinden geldiği ölçüde, gerekirse kendi hayatından fedakârlık yaparak yardım yapmak zorunda. Ama devletin deprem mağdurlarını yurtlara yerleştirme ve bu nedenle üniversiteleri kapatma kararı depremzede vatandaşlarının hayatlarını iyileştirmeyecek, aksine daha büyük sorunlara yol açacaktır. Bizim yaraları sarmaya ve hayatı normalleştirmeye ihtiyacımız var. Deprem mağduru kişileri 6 aylığına işinden, okulundan ve sosyal çevresinden uzaklaştırıp tanımadığı bir ilde bir yurt odasına gönderdiğimizde sorunları çözmüş olmuyoruz. Olayın ikinci boyutu deprem bölgelerindeki üniversitelerle ilgili. Deprem coğrafyasındaki 10 üniversitenin tüm yurtları yıkıldı mı? Yıkılmadıysa bu üniversitelere devam eden öğrencileri başka yerlere nakledip o yurtları deprem mağduru ailelere vermek seçeneği neden uygulanmıyor? Gaziantep’teki öğrenciler bir dönem İstanbul’da okuyabilirler. Gaziantep Üniversitesinin yurtları ise kentteki depremzedelere verilebilir. Ayrıca bütün üniversiteleri bir felakete mahkûm etmek yerine ara formül geliştirilebilirdi. Devletin sayısız misafirhanesi var. Neden öncelikle buralara yerleştirme kararı alınmadı? Kışlalar, oteller, pansiyonlar bölge halkı için bir seçenek değil mi? Son olarak uzaktan eğitimin kendisine değinmek istiyorum. Uzaktan eğitimi 2 yıl boyunca denedi Türkiye. Öğrenme kayıpları had safhada. Ne hoca hocalık yapabiliyor ne öğrenci öğrenci gibi davranıyor. Teknolojik alt yapı var şüphesiz ki. Ama eğitim-öğretim insanın yerine teknolojiyi koyarak halledilecek bir şey değil. Bu dönem de uzaktan eğitim yapılırsa üniversiteden mezun olan bir genç 4 yıllık eğitim öğretim hayatında sadece 1.5 sene okul binasına gitmiş, bir hocayı yüz yüze amfide dinlemiş olacak. Bir nesli kaybetmiş oluyoruz bu şekilde. Ez cümle, üniversitelerin yurt kapasitesini kullanmak için uzaktan eğitime geçmesi yanlış bir karardır. Uygulama sırasında hepimiz şahit olacağız. Depremzedelerin barınma sorunu çözülse de onların alıştıkları sosyal hayattan bu şekilde koparılması daha ciddi sorunlara yol açacak. Bu arada milyonlarca genç, o gençlerin aileleri, akademisyenler, üniversite öğrencilere hizmet eden sayısız işletme çok kötü bir 6 ay geçirecek.