#uselessASEAN?

Abone Ol
Myanmar, askeri rejiminin meşru görülmemesi sebebiyle ASEAN zirvesine davet edilmedi. Bu sürpriz gelişme tartışmaları beraberinde getirdi. ASEAN, Soğuk Savaş’tan bugüne kadar üyelerinin iç işlerine karışmama prensibini merkezine almıştı. Yukarıdaki etiketleme geçtiğimiz ay Twitter’da ASEAN’ın (Association of Southeast Asian Nations – Güneydoğu Asya Milletler Birliği) Myanmar konusundaki yaklaşımı üzerine popüler oldu. Güneydoğu Asya’daki en önemli uluslararası örgütlenme olan ASEAN, aslında Myanmar’da Şubat’ın başında gerçekleşen askeri darbe ile başa gelen yönetime demokrasiye dönüş çağrıları yapıyordu. Bunun sonucu olarak 26 Ekim’de gerçekleşen 38. ve 39. ASEAN zirvelerinde üyesi Myanmar’ı davet etmeyerek bir sürpriz gerçekleştirdi. Myanmar askeri rejiminin ASEAN üyeleri tarafından meşru görülmemesi sebebiyle davet edilmeyişi ve öncesinde yaşanan gelişmeler ASEAN’ın üye ülkelere bakışı konusunda tartışmaları beraberinde getirdi. MYANMAR’DA NE OLDU? 2020 Kasım’ında gerçekleşen genel seçimlerinden tekrar zaferle çıkan Ulusal Demokrasi Birliği Partisi ve Devlet Danışmanlığı görevini sürdüren Aung San Suu Kyi’nin tekrar görevine devam edecek olmasından rahatsızlık duyan ordu, seçimlerde hile yapıldığı gerekçesiyle 2021’in Şubat ayında yönetime el koyarak Suu Kyi ve diğer partili yöneticileri tutukladı. Geçen süre içinde ülkede gerçekleşen gösteri ve protestolarda binden fazla insan öldürüldü ve binlerce insan yaralandı. ASEAN üyeleri Nisan ayında önemli bir adım atarak ülkede şiddetin ve siyasi belirsizliğin son bulması adına beş maddelik bir açıklama yaptı. Buna göre ASEAN ülkede şiddetin bir an önce bitmesini, barışçıl çözüme yönelik, tüm kesimlerin katılımıyla oluşacak yapıcı diyalog kanallarının açılmasını, ASEAN elçiliği aracılığıyla arabuluculuk kanallarının açılmasını, insani yardımların gerçekleşmesini ve son olarak özel bir delegasyonla ilgili tüm grupların bir araya getirilmesini hedeflemişti. Endonezya, Malezya ve Singapur’un öncülüğünde hazırlanan bildirinin akabinde ayrıca, başta Suu Kyi olmak üzere, siyasi tutukluların serbest bırakılması yönünde çağrılar yapıldı. Buna karşılık askeri yönetimin lideri General Min Aung Hlaing söz konusu siyasileri terörist ilan ederek gelecek seçimlerin 2023 yılında yapılacağını açıkladı. Geçen zaman içinde önemli bir gelişme yaşanmayınca da Myanmar 38. ve 39. ASEAN zirvelerine dâhil edilmedi. Aslında bu önemli bir gelişme, çünkü ASEAN bugüne kadar üye ülkelerin iç işlerine karışma konusunda hep mesafeli olmuştu. 1967’de Güneydoğu Asya’da bulunan beş ülkenin (Endonezya, Filipinler, Malezya, Singapur ve Tayland) girişimiyle kurulan ASEAN, Soğuk Savaş dönemi belirsizliğinde bölgeyi sıcak çatışmalardan ve barışçıl bir ortamın sağlanması amacıyla kurulmuştu. Zaman içinde üye ülkelerin sayısını arttırarak büyüyen ASEAN, tarafsızlık ve üye ülkelerin iç işlerine karışmama prensiplerini merkezine almıştır. Bu tutum üyeler arası veya diğer ülkelerle çıkabilecek sorunlara karşı diyaloğu teşvik etmeye itmiş ve şimdiye kadar başarılı olmuştur. SONUÇ OLARAK Myanmar’da yaşananlar açık bir şekilde ASEAN üyelerini rahatsız ediyor. Bu bakımdan Myanmar’ın zirveye davet edilmemesi ve ASEAN’ın Myanmar konusunda izlediği tutum ASEAN için önemli bir girişim ve tepkidir. Buna karşılık Myanmar’ın tavrının değişmemesi durumunda ASEAN’dan çıkartılacağı gibi bir düşünceye kapılmamak gerekiyor. Çünkü Myanmar’ın dışlanması sorunları çözmekten çok sorunların daha da artmasına neden olabilir. Bu durum ASEAN’ı asıl amacından, yani bölgeyi sıcak çatışmalardan uzak tutarak barışçıl bir ortamın sağlanmasından alıkoyabilir. Fakat korona salgınının, ekonomik sıkıntıların ve üyeler arası problemlerin yaşandığı bölgeye fazladan bir yük eklemek pek mantıklı gözükmüyor. Ayrıca ASEAN’ın zaman içerisindeki gelişimi düşünüldüğünde üyeler arası diyaloğun arttığı ve bölgenin – üyeler arası sorunlara ve üye ülkelerde yaşanan siyasi ve toplumsal sorunlara rağmen – şimdiye kadar barışçıl kaldığı ve ASEAN’ın bunda başarılı olduğu söylenebilir.