Dünyadan

Üç F

Abone Ol
Türkiyede bazı kaynaklar tima yerine Fiestakelimesi kullanır. Sözün orijinal halinde Fiesta kavramı yoktur. Fado hem hüzünlü hem eğlenceli yapısıyla bunu zaten kapsar. İşin aslı Fiesta Portekizce bir kelime bile değildir. Portekizli diktatör Salazar’ın ülkesini 40 yıl boyunca tek başına demokrasi görünümlü otokrasi ile yönetebilmesinin sırrı günümüzde halen merak konusudur. Batı Avrupa ülkelerinde aralıksız en uzun süren diktatörlük dönemi Portekiz’de yaşanmıştır. Salazar bu işin sırrını kinayeli bir dille‘ "Ülkeyi üç F ile yönettim: Futebol (futbol), Fado, Fátima’’ şeklinde açıklar. Futbolu sanırım herkes biliyor. Fado, Portekiz’in geleneksel halk müziğini temsil eder. Fátima ise ülkenin en önemli dini merkezidir. Kısacası, Salazar insanları futbol, müzik ve din ile meşgul ettiğini itiraf ediyor. Yeri gelmişken şunu da belirtelim. Türkiye’de bazı kaynaklar tima yerine ‘Fiesta’ kelimesi kullanır. Sözün orijinal halinde Fiesta kavramı yoktur. Fado hem hüzünlü hem eğlenceli yapısıyla bunu zaten kapsar. İşin aslı Fiesta Portekizce bir kelime bile değildir. Festival ve eğlence anlamına gelen İspanyolca bir kelimedir. Portekizli bir diktatörün İspanyolca bir kelime kullanmayacağını ve festivallerin İspanyol kültüründeki önemini göz önünde bulundurursak bu alternatif kullanım muhtemelen aynı dönemde yaşamış İspanyol diktatör Francisco Franco’ya ait olabilir. Portekiz ile bir ilgisi yoktur. Doğru bilinen bu yanlışı düzelttikten sonra esas konumuza geri dönebiliriz. Futbol ve Fátima hakkında ilerleyen haftalarda detaylı yazılar yazacağım. Bu yazıda ise Fado kavramını ele alacağız. Fado kelimesi Latincenin Portekiz topraklarına özgü lehçesinde ‘kader’ anlamına gelirdi. 1500’lu yıllarda Portekizli denizciler Atlas Okyanusu’nda bilinmeze doğru seferlere çıkmaya başladılar. Gidenler aylarca dönmez, dönenler arasında beklenenler olmazdı. Eşlerini, oğullarını, kardeşlerini uğurlayan Portekizli kadınlar ise sevdiklerinin ardından ileride Fado’nun temelini oluşturacak o ağıtları yakarlardı. O dönemlerde henüz şarkı formunda değildi. Birkaç cümleden oluşan, sevdikleriyle vedalaşan Portekizli kadınların ağızlarından dökülen duygusal doğal sözlerdi. Yıllar içerisinde bazı cümleler ortak bir veda mesajına, ortak bir duaya, temenniye dönüştü. Notlar alındı, ufak şiirler oluşmaya başladı ve nihayet 1800’lere gelindiğinde bu kadim sözlü kültür şarkı sözlerine evrimleşti. Genel anlamda Fado müziği melankoliktir ve sözleri acıklıdır. Hüzünlüdür. Çünkü vedayı anlatır. Gidip de dönmeyeni anlatır. Ayrılıkları anlatır. Ancak bazı Fado türleri de eğlenceli ve hareketlidir. Çünkü yıllar sonra kavuşulan sevgiliyi, uzaktan gelen geminin müjdesini, özlemin getirdiği heyecanı, kavuşacak olmanın mutluluğu anlatır. Bir gün enerjik bir Fado dinlerseniz, yıllar sonra ufuk çizgisinde sevdiğinizi taşıyan gemiyi göründüğünüzü hayal edin! İşte o heyecanla ağızdan çıkan sözlerdir dinlediğiniz Fado’yu hareketli yapan. Tabii ki doğal gelişim sürecinde 1800’lü yıllardan sonra şarkı sözü olarak farklı konulara ve temalara da yer verilmeye başlandı. Bugün aşk, özlem, aile, arkadaşlık, memleket veya vatan temalı birçok farklı konuda Fado sözleri vardır. Fado dinlerken bazı kurallara uymanız beklenir. Örneğin; Fado dinlerken asla konuşulmaz. Yanınızdaki ile muhabbet edilmez. Telefona bakılmaz. Sadece dinlenir. Çünkü Fado bir his ve duygu işidir. Portekiz tarihinin en ünlü Fado sanatçısı Amalia Rodrigues’in deyimiyle ‘‘Fado anlamak için değil, hissetmek için dinlenir’’ Klasik bir Fado örneği dinlemek isteyen okuyucularımız Amalia Rodrigues’den Povo que Lavas no Rio veya Uma Casa Portuguesa isimli şarkıyı dinleyebilirler. Fadoya en iyi şarap eşlik eder. Porto şehrinde ise herhangi bir şarap değil, Porto Şarabı olmasına özen gösterilir. Doğal olarak solist genelde kadındır. Ancak erkeklerde Fado söyleyebilir. Carlos do Carmo en ünlü erkek Fado sanatçılarının başında gelir. Düet şeklinde hem kadının hem erkeğin aynı anda söylediği Fado çeşitleri vardır. Aslında Portekizliler Fado için söylenmez, yorumlanır der. Çünkü önemli olan duyguyu ve hissi karşıya geçirebilmektir. Bu yüzden hiç Portekizce bilmeseniz bile bir Fado konserinden zevk alabilir ve oldukça etkilenmiş bir şekilde çıkabilirsiniz. Fado’yu uluslararası arenada popüler yapan bu özelliğidir. Enstrümantal olarak Portekiz gitarı dediğimiz, bizdeki ud aletine benzeyen bir gitarla eşlik etmek kafidir. Bateri, org gibi diğer aletlere gerek duyulmaz. Tabii ki 1990’lardan sonra globalleşen dünyanın etkisiyle Fado’nun da müzikal bir evrim geçirdiğini kabul etmeliyiz. Bu anlamda uluslararası üne kavuşan ve birçok farklı müzik aletinden faydalanan Portekizli Fado sanatçıları var. En ünlü isimlerin başında Mariza gelir, ilgilenen okuyucularımız YouTube’da yüzlerce videosuna ulaşabilir. İyi dinlemeler.