Yorumlar

Türkiye-Çin İlişkileri: Ankara’nın hayalleri ve karşılanmayan yatırım beklentileri

Abone Ol
Türkiye'deki Çin yatırımlarının toplam tutarı 5,11 milyar ABD dolarıdır. Çin'in dünya çapındaki yatırımlarının toplamının 1,368 trilyon ABD doları olduğu düşünüldüğünde Türkiye’ye yaptığı yatırımların azlığı daha belirgin hale gelmektedir. Kısacası, 10. yılını tamamlamak üzere olan Kuşak ve Yol Girişimi, Türkiye’nin beklentilerini karşılamaktan çok uzaktır. Emre Demir yazdı Türkiye, Asya, Afrika ve Avrupa kıtalarını kapsayan ve Çin liderliğindeki bir altyapı yatırım girişimi olan Kuşak ve Yol Girişimi’ne (KYG) ilk katılan ülkelerden biridir. İki ülke, Kasım 2015'te Çin liderliğindeki Kuşak ve Yol Girişimi ile Türkiye liderliğindeki Orta Koridor Girişimi’nin Uyumlaştırılmasına İlişkin Mutabakat Zaptını imzalamıştır. İlerleyen yıllarda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Çin Devlet Başkanı Xi Jinping birbirini tamamlayan bu iki girişimin bütünleştirilmesi gerektiği yönünde beyanlarda bulunmuştur. Ne var ki her iki ülkenin yöneticilerinin sözlü desteğine rağmen ne Türkiye'nin Çin yatırımlarından beklentileri şu ana kadar gerçekleşebilmiş ne de Orta Koridor ile Kuşak ve Yol Girişimi’nin uyumlaştırılmasında istenen seviyeye gelinebilmiştir. TÜRKİYE'NİN ALTYAPI HAMLELERİ Türkiye, coğrafi konumunun sağladığı avantajdan faydalanarak bir yandan Avrupa ve Asya kıtalarının üreticilerini ve pazarlarını birbirine bağlayan bir ulaşım ve lojistik merkezi olmayı hedeflemekte, diğer yandan da küresel değer zincirinde merkezi bir rol oynamak istemektedir. Bu amaçlar doğrultusunda ülkenin yöneticileri ulaştırma, telekomünikasyon ve enerji altyapılarını geliştirmeyi planlamaktadır. Türkiye, ulaştırma alanında AKP hükümetleri döneminde karayolu taşımacılığı ve otoyol inşaatına öncelik vermekle birlikte Ankara-İstanbul ve Ankara-Konya arasında iki yüksek hızlı demiryolu yatırımını da tamamlamıştır. İzmir-Ankara ve Ankara-Sivas yüksek hızlı demiryolları gibi diğer yatırımlar ise yapım aşamasındadır. Ancak bu yatırım projeleri coğrafi olarak ülkenin yalnızca küçük bir bölümünü kapsamakta, dolayısıyla 85 milyonluk nüfusun ve ekonominin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaktır. Bu nedenle ulaştırma alanında ivedilikle yeni yatırımlara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu noktada, Türkiye, dünyanın açık ara en büyük yüksek hızlı tren ağına sahip ülke olan Çin’in kilit bir rol oynamasını beklemektedir.
Asya Altyapı Yatırım Bankası’nın kurucu üyesi olan Türkiye, Nisan 2023 itibariyle 18 projesi için bankadan 3.398,6 milyon ABD doları ve 400 milyon Avro kredi kullanmıştır. Bu miktarla Türkiye, Hindistan'ın ardından bankadan en fazla kredi kullanan ikinci ülke konumundadır.
TÜRKİYE-ÇİN ALTYAPI ANLAŞMALARI 2018 yılında Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları ve Çin Ulaştırma Bakanlığı, Edirne’yi Kars’a, yani Türkiye'nin batı ve doğu sınırlarını birbirine bağlayan bir yüksek hızlı demiryolu inşası için anlaşmaya vardı. Ancak şu an için bu projenin yalnızca küçük bir kısmı tamamlanmış durumda. Bu demiryolu projesi her iki ülke için de büyük önem taşıyor. Türkiye için önemli; çünkü doğu sınırlarıyla batı sınırlarının birbirine bağlanması ülkenin kendisini Avrupa’yı Asya’ya bağlayan bir geçit olarak konumlandırma hedefinin olmazsa olmazı. Proje Çin için de önemli; çünkü Türkiye’den geçen orta koridor, Rusya üzerinden geçen kuzey koridoruna bir alternatif sunuyor. Çin, normal şartlar altında daha az sayıda ülkeden geçtiği ve dolayısıyla daha az bürokratik işlem ve gümrük anlaşması gerektirdiği için kuzey koridorunu tercih ediyor. Ancak Ukrayna'da devam eden savaş nedeniyle kuzey koridoru şu anda kullanılamıyor ve dolayısıyla alternatif bir kara yoluna ihtiyaç duyuluyor. Nisan ayının başında CRI Türk’e açıklamalarda bulunan Çin’in Türkiye Büyükelçisi Liu Shaobin, ülkesinin, orta koridorun Kuşak ve Yol Girişimi’nde oynadığı rolü güçlendirmeye hazır olduğunu belirtti. Bu beyana karşın Çin’in, ortak tarife koordinasyonu eksikliği ve Güney Kafkasya'daki istikrarsızlık gibi jeopolitik sorunlarla karşı karşıya olan orta koridorun uygulanabilirliği konusunda tam anlamıyla ikna olduğunu söylemek güç.

Çin ve Türkiye’nin işbirliği yaptığı tek ulaştırma projesi yüksek hızlı demiryolları değil. İki ülke ayrıca Ankara'daki Batıkent-Sincan metro hattı ve İstanbul'daki çeşitli metro hatları gibi hafif raylı sistemler konusunda da işbirliği yapmaktadır.

Türkiye’nin Kuşak ve Yol Girişimi’ne karşı duyduğu heves, Kuşak ve Yol Girişimi projelerini mali açıdan desteklemek için oluşturulan Çin liderliğindeki uluslararası bir altyapı yatırım bankası olan Asya Altyapı Yatırım Bankası'ndaki aktif statüsünden anlaşılabilir. Asya Altyapı Yatırım Bankası’nın kurucu üyesi olan Türkiye, Nisan 2023 itibariyle 18 projesi için bankadan 3.398,6 milyon ABD doları ve 400 milyon Avro kredi kullanmıştır. Bu miktarla Türkiye, Hindistan'ın ardından bankadan en fazla kredi kullanan ikinci ülke konumundadır. Türkiye, gelişmekte olan ekonomisini güçlendirebilmek için ulaştırma yatırımlarının yanı sıra telekomünikasyon ve enerji yatırımlarına da ihtiyaç duymaktadır. 5G altyapısının inşa edilmesine yönelik yatırımlar, telekomünikasyon alanında atılan adımların başında gelmektedir. ABD'nin güvenlik uyarılarına rağmen Türkiye’nin hem kamu sektörü hem de özel şirketleri Huawei ile ortaklık yapmayı tercih ediyor. Örneğin, Turkcell ve Huawei, 2017 yılında 5G geliştirme faaliyetlerini derinleştirmek ve yerli 4,5G üretim çalışmalarını ilerletmek için bir anlaşma imzaladı. 2019 yılında ise Türkiye'deki en büyük 5G odaklı bulut hizmetlerinin kurulumu için işbirliği yapmak üzere bir anlaşma daha imzaladı. Huawei, Vodafone Türkiye ve Türk Telekom ile de hali hazırda benzer anlaşmalara sahiptir. Bunlara ek olarak, 2019 yılında Huawei ile Bilişim Vadisi, akıllı şehirlerdeki işbirliği projelerini genişletmek için bir İş Birliği Protokolü imzaladı. Ayrıca Ankara’da yer alan yeni AR-GE merkezini 2022’nin Aralık ayında faaliyete geçiren Huawei, 2023 yılında İzmir’de bir AR-GE merkezi daha açmayı planlamaktadır.
Doğrudan Kuşak ve Yol Girişimi ile ilgili olmasa da Türkiye'nin bir diğer ihtiyacı da finansman. Bu alanda özellikle 2016 darbe girişiminden bu yana Ankara ve Pekin, Çin'in Türkiye'ye sağladığı takaslama anlaşmaları ve kredi mekanizmaları aracılığıyla ilişkilerini derinleştirdi. İki ülke arasında 2012 yılında imzalanan ilk takas anlaşmasından bu yana Türkiye Çin'den 6 milyar ABD doları temin etmiştir.
Türkiye, Çin’in diğer teknoloji firmaları için de uygun yatırım olanakları sunmaktadır. Örneğin, Xiaomi, 2021 yılında 30 milyon ABD doları yatırımla Türkiye’de telefon üretmeye başladı. Son yıllarda TECHNO Mobile, TCL, Vivo, Realme ve Oppo gibi Çinli akıllı telefon üreticileri de ülkede üretim tesisleri kurmak için yatırımlar yaptı. Ancak bunlar yaklaşık 30-35 milyon ABD doları civarında büyüklüğü sahip nispeten küçük yatırımlar. Öte yandan Oppo'nun Türkiye'den çekilme kararı aldığına dair söylentiler olduğunu da belirtmek gerekiyor. Türkiye’nin kalkınma ihtiyaçları doğrultusunda altyapı yatırımları yaptığı bir diğer alan enerji sektörü. Hükümet, hem Türk hem de yabancı şirketlerle ortaklıklar kurarak ülkenin yeşil ve geleneksel enerji altyapısını çeşitlendirmeye ve geliştirmeye çalışıyor. Türkiye, ülkenin en büyük termik santrali ve Çin'in Türkiye'deki en büyük yatırımı olan Hunutlu Termik Santrali'nin inşası için Çin ile birlikte çalışmış olsa da Çin'in yenilenebilir enerji sektöründeki yatırımlarını sınırlandırmayı tercih etmiştir. Bu durum özellikle Çinli kamu iktisadi teşebbüsleri için geçerlidir. Hükümet, 1 GW'ın üzerinde kapasiteye sahip enerji santrallerinin inşasında Çin destekli konsorsiyumlar yerine Avrupa destekli konsorsiyumları tercih etme eğiliminde olmuştur. Bununla birlikte Türk ve Çinli özel şirketler özellikle güneş enerjisi projelerinde ortaklık yapmaya devam etmektedir. Kısacası, mevcut sorunlara rağmen enerji, Çin ile Türkiye’nin işbirliği yapmasına olanak sunan bir alandır. Doğrudan Kuşak ve Yol Girişimi ile ilgili olmasa da Türkiye'nin bir diğer ihtiyacı da finansman. Bu alanda özellikle 2016 darbe girişiminden bu yana Ankara ve Pekin, Çin'in Türkiye'ye sağladığı takaslama anlaşmaları ve kredi mekanizmaları aracılığıyla ilişkilerini derinleştirdi. İki ülke arasında 2012 yılında imzalanan ilk takas anlaşmasından bu yana Türkiye Çin'den 6 milyar ABD doları temin etmiştir. TÜRKİYE'NİN KARŞILANMAYAN BEKLENTİLERİ Ankara'nın daha fazla Çin yatırımı beklentisine rağmen, Türkiye’nin Kuşak ve Yol Girişimi bağlantılı projelerden aldığı pay çok düşüktür. İstanbul Kumport Limanı ve Hunutlu Termik Santrali dışında Çin’in Türkiye'de hatırı sayılır büyüklükte yatırım yaptığı söylenemez. 2013-2020 yılları arasında Türkiye'nin Çin yatırımlarındaki payı yüzde 1,31 iken Kuşak ve Yol Girişimi projelerinde bu oran yüzde 0,8'e düşmektedir. Çin Küresel Yatırım Takip sistemine (China Global Investment Tracker) göre 2023 yılı itibariyle Türkiye'deki Çin yatırımlarının toplam tutarı 5,11 milyar ABD dolarıdır. Çin'in dünya çapındaki yatırımlarının toplamının 1,368 trilyon ABD doları olduğu düşünüldüğünde Türkiye’ye yaptığı yatırımların azlığı daha belirgin hale gelmektedir. Kısacası, 10. yılını tamamlamak üzere olan Kuşak ve Yol Girişimi, Türkiye’nin beklentilerini karşılamaktan çok uzaktır.