Gezi davası tutuklusu Osman Kavala’yı cezaevinde ziyaret edeceğini açıklayan Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Türk Delegasyonu Başkanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş ile kardeşi İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş arasında sosyal medya hesapları üzerinden tartışma yaşandı.
Tuğrul Türkeş, Gezi davası tutuklusu Osman Kavala'yı cezaevinde ziyaret edeceğini açıklamıştı: "Ben, hayatının 7 yılını, ömrünün 10’da 1’ini cezaevinde geçirmiş bir babanın çocuğuyum. 16 sayfalık bir dilekçeyi ben yaklaşık 1 saatte okudum. Hukukçu değilim ama iyi kötü anlarım bu işlerden. O yarım saat içinde savcıdan da mütalaa almışlar. Muhakkak ki çok etkin ve dehşetli çalışıyorlar. Ama yarım saat içinde karar veriyorsanız, dosyanın 30 klasörüne hakimsiniz demek ki. Halbuki adam 7 senedir içeride, 7 gün daha beklerdi. Allah razı olsun, mevzu bahis uzun tutuklama süresi olunca hassasiyet göstermişler anlaşılan!"
Ayyüce Türkeş Taş, ağabeyinin sözlerine X hesabından yaptığı şu paylaşımla tepki gösterdi:
*Başbuğ Alparslan Türkeş, ömrünü Türk Milleti’ne Türk Devleti’ne adamış; ameli ile adını altın harflerle tarihe yazdırmış büyük bir devlet adamıdır. Vefatının üzerinden 27 yıl geçmiş olmasina rağmen sırf O’nun bıraktığı miras ile ama maalesef O’nu anlamadan, temsil edemeden Türk siyasetinde yer edinenler artik Başbuğ'un ruhunu rahat bırakın.. Her türlü siyasetinizi, pazarlığınızı kendi adınıza yapın. Başbuğ Türkeş eline kan bulaşanların/ruhunda hainlik ve bölücülük olanların ağzının sakızı değildir. Başbuğ Türkeş'ten öğrenilen “Milliyetçilik” de ne oturduğun koltuğun gücü ile sağa sola X hesabından saldırarak yapılır ne de siyasi pazarlıkların piyonu olarak yapılır. Hele hele ömrünün bir saniyesi bile hapishane de geçmemesi gereken Başbuğ Türkeş ile Osman Kavala'yı aynı kefeye koymak kimsenin haddine değildir. Herkes haddini ve yerini bilecek.
*Ayrıca, Başbuğ Türkeş'in hatırlarını merak edenler, Başbuğ’un kendi anlatıp yazdırdığı Şahirlerin Dansı'nı okuyabilir. Başbuğ Türkeş, oğlunun düğününü hapiste olduğu için değil; oğlu babası hapisteyken düğün yaptığı için görememiştir. Şunu da vurgulamak isterim ki Başbuğ Türkeş kendi evladı dahil hiç kimseye bedel ödetmemiştir. Her türlü bedeli kendi ödemiş ve arkasında çok büyük gurur verici bir manevi miras bırakmıştır. Bedel ödediği olarak söylediğiniz şeylere de kendi hiçbir zaman bedel ödemek olarak bakmamış ve bir gün bile şikayet etmemiştir. Yaşadığı herşeyi büyük Türk milletine hizmet olarak gördü o yüzden hiç yılmadı/yıkılmadı. Büyük Türk milletinin gönlüne girerek ölümsüzlüğü kazandı. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.
Tuğrul Türkeş'ten yanıt
Tuğrul Türkeş de sosyal medya hesabından, "Kamuoyuna duyuru" başlığıyla paylaşımda bulundu. Şair Mehmet Akif Ersoy'un dizeleriyle başlayan paylaşımda Tuğrul Türkeş, şu ifadeleri kullandı:
*Benim sosyal medyada paylaştığım mesajlarım ve yapılan söyleşi akabinde gelen sitem, eleştiri ve karşıt düşüncelere yönelik bir yorum beklendiği açıktır. Ben hiçbir yazımda ve/veya konuşmamda Rahmetli Türkeş'e atıf veya alıntı yapmadım, yapmam. Bunlar, olmayan konularda fikir yürütmek istiyorlar. Konu beni veya aileyi ilgilendiren bir konu değildir.
*Daha önce de altını çizdiğimiz gibi mesele; Türkiye ve uluslararası arenada yaşananlar ve bunların nasıl çözüleceğini öngörerek hamle yapmaktır. Konuyu bu ana hedefinden çıkartıp meseleyi ailevi ve/veya başka mecralarda tartışmaya kalkmak işin özüne zarar verir. Bu nedenle bunu asla yapmayacağım.
*Ben hala yaklaşık 3 ay önce sorduğum sorulara ve devamındaki ilave sorularıma cevap arıyorum. Ben TBMM çatısı altında görev yapan 593 milletvekilinden birisiyim. Umarım ve dilerim ki diğer 592 arkadaşımı da beni takip, kontrol ve denetlediğiniz gibi takip ediyorsunuzdur.