Verileri ve başkanının açıklamalarıyla gündemden düşmeyen Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) işçi sendikalarına yolladığı ‘Tüketici Fiyat Endeksi’ (TÜFE) başlıklı sunumda kullanılan üslup ve yazım yanlışları dikkat çekti.

!!!

Gençosman Killik: CHP'de artık yüzde 30'luk çok ciddi bir gençlik kotası var Gençosman Killik: CHP'de artık yüzde 30'luk çok ciddi bir gençlik kotası var

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) tarafından kamuoyu ile paylaşılan sunumda , ‘agresif’ ifadelerin yanı sıra Türkçe’nin yanlış kullanımı görülüyor. Bolca ve arka arkaya kullanılan ünlem işareti gibi öğelerin de var olması, sunumun ‘resmiyetten uzak ve öfkeli’ bir üsluba sahip olduğu şeklinde yorumlandı.

Sunumda artan veri miktarlarının kuruma ‘ağır iş yükü’ getirdiği savunulurken, "Hesap ucu ucuna yetişirken, kalkıp bir de bir anlatıcılığı olmayan fiyatlar hesaplamaktan vazgeçtik" ifadelerine de yer verildi.

Adsız-2

TÜİK'in sunumunda, toplam verinin yüzde 50’sinin dijital olarak toplanmasından dolayı ‘veri miktarının’ kat kat arttığı savunuldu.

Karmaşık ifadelere yer verilen ve kullanılan dil açısından anlaşılması güç olan sunumda, TÜİK'in her ayın üçüncü gününde enflasyon rakamları açıklamasının dünyada örneği olmadığı iddia edildi.

Sunumda, bazı ülkelerin ayın 7'sinde, diğer ülkelerin ise ayın 10 ila 15'i arasında enflasyon rakamlarını açıkladığı belirtilirken; Türkiye'deki ‘şirket kârlarının’ enflasyonu yukarı çektiği belirtilerek, "Türkiye’de şirket kar artışları fahiş, yurtdışında değil" dendi.

İki olasılık varmış

TÜİK'in ‘şeffaf bir kurum olduğu’ savunulan sunumda iki olasılıktan bahsedildi: "En şeffaf ülkelerin başındayız. 2 olasılık vardı, ya daha da şeffaflık (ki en şeffafız ve yetmiyordu) ya da daha az tartışma çıkaracak bir düzeye dönmek.”

TÜİK sunumunda "Neden fiyat açıklamaktan vazgeçtik?" ara başlıklı bölümde, ‘ürün fiyatlarının aylık ortalama fiyatları içerdiği ve bu nedenle de bir sonraki ayın başında cari durumu yansıtmayabileceği’ öngörüsüyle hareket edildiği belirtildi.

Mevsimsel geçişkenliği olan meyve-sebze ve giyim gibi ürünlerin cari durumu yansıtmayacağı vurgulandı.

Öte yandan, 3-4 çeşit domatesin olması da ‘yanlış algılamaya sebep olan şeylerdi’ şeklinde ifade edildi.

Sunuma ulaşmak için tıklayın.

Editör: Haber Merkezi