Toplantı, sızıntı ve gerçekler

Abone Ol
İmamoğlu gerek kendisi gerekse yanında olduğu birisi toplumda değişim umudu verecekse bu, İmamoğlu ile toplantıya katılanlarla olmaz. Değişim sadece sözün değil o sözü söyleyenlerin değişmesi ile olur. Önceki gece yarısı sosyal medyaya bir video sızdı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nın açılışını yaptığı, yakın geçmişe kadar CHP Genel Başkan Yardımcılığı yapmış ve bir kısmı halen PM üyesi olan isimlerin katıldığı bir çevrim içi toplantının videosuydu bu. Böyle bir toplantının kaydedilmesi, sızdırılması ve bunun üzerinde CHP’yi bir biçimde dizayn etme çabaları insani ve siyasi ahlaktan yoksun kabul edilemeyecek çabalardır. Ancak hemen ifade edelim ki bu sızıntı, gerek toplantıyı organize edenlere yakın isimler gerekse bunu yayanların ortaklığı ile gerçekleşmiştir. Sonuç olarak bu toplantıya “katılımcı” olarak davet edilen herkes ancak kendisine iletilen bir link ve şifre ile bu toplantılara katılabilmektedir. Bu açıdan taraflar, “düşmanı” çok uzakta aramasın. Gelelim toplantıya.
Toplantıyla ilgili yapılan açıklamalar doğru olsa da eksiktir. Peki eksik olan kısım ne? Eksik olan yani kamuoyuna açıklanmayan kısmı ise bu toplantıların bir seri olduğu ve esas amacın da CHPde değişimin yolunun nasıl açılacağına dair bir sürecin parçası olduğudur.
EKSİK KURULAN CÜMLELER Videonun kamuoyuna sızması sonrası toplantıya katılanlar özetle; bu toplantıların gizli olmadığını ve son toplantının da toplantıya katılan PM üyelerinden bazılarının MYK’nın kongre sürecinde iken görevden alınan il ve ilçe başkanlarının yeniden göreve dönmesi için PM’yi olağanüstü toplantıya çağrılmak amacıyla imza toplamak için organize edildiğini ve bunun da kamuoyuna imza dilekçesi verilirken duyurulacağını ifade ettiler. Açıkça ifade edelim ki bu açıklamalar, doğru ama eksiktir. Doğru olan kısmı toplantının gündem maddelerinden birinin PM’yi görevden almalar konusunu görüşmek üzere olağanüstü toplantıya çağırmak üzere imza toplanacak olmasıdır. Ki bu, dün sabah o toplantıya katılanların TV’lere bağlanarak söyledikleri de bunu teyit etmektedir. Eğer toplantı gündemi sadece buysa soru şudur; toplantıya Ekrem İmamoğlu neden bir anlamda başkanlık/kolaylaştırıcılık yapmaktadır? Eğer tek amaç PM’yi olağanüstü toplantıya çağırmak ise bunu, PM üyeleri kendi aralarında pekala yapabilirlerdi. Bu açıdan toplantıyla ilgili yapılan açıklamalar doğru olsa da eksiktir. Peki eksik olan kısım ne? Eksik olan yani kamuoyuna açıklanmayan kısmı ise bu toplantıların bir seri olduğu ve esas amacın da CHP’de değişimin yolunun nasıl açılacağına dair bir sürecin parçası olduğudur. Nitekim sızan videoda kongre süreci dahil olmak üzere bazı konuların gündeme geldiği görülmektedir. Ki Ekrem İmamoğlu’nun toplantı açısında konuşması bunu teyit etmektedir. Bu toplantı serilerinin amacı CHP’de hedefledikleri “değişimi” gerçekleştirmek olduğu en azından o yolu açmak olduğu açıktır. Ve bunun yolunun da kongre sürecinde kongre delege sayılarını maksimize ederek, olağan ya da olağanüstü bir kongre ile parti yönetimini değiştirmek olduğu açıktır. Ve kamuoyuna yansıyan toplantı da, bu hedefle yapılan toplantıların sonuncusudur.
Ne yazık ki değişim diyen herkes bir biçimde hala karnından konuşuyor, öz fikirlerini resmi görüş haline getiremiyorlar. Ve ne kadar farkındalar bilmiyorum ama bu belirsizlik hali, Kılıçdaroğlu’nun en büyük şansı oluyor.
ARTIK AÇIK KONUŞMA ZAMANI GELMEDİ Mİ? Bu açıdan kamuoyuna sızdırılan bu video belki de CHP’de değişim isteyenler için bir fırsat olabilir. Bunun gerçekleşmesinin yolu da;
  • Değişim isteyenlerin “artık” açık konuşmasından ve
  • Siyaseten risk almalarından geçiyor.
Şunu artık biliyoruz, CHP’de değişim isteyenlerin ilk hedefi Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve parti yönetiminin yerel seçim öncesi yapılacak olağanüstü kongre ile değişmesi. Ya da kongre, yerel seçim sonrasına kalacaksa Kılıçdaroğlu’nun aday olmayacağını açıklamasını sağlamak. Değişim yanlıları, bu tür bir değişimin seçmende umut yaratacağını düşünüyorlar. Oysa bunun gerçekleşmesinin yolu, bizatihi bu değişimi hedefleyenlerin, amaçlarını, siyasi hedeflerini, yol haritalarını ve kadrolarını bir an önce kamuoyuna açıklamasından geçmektedir. Bu açıdan karşı karşıya olduğumuz sorun, değişim isteyen hiç bir aktörün buna cesaret edememesidir. Ne yazık ki değişim diyen herkes bir biçimde hala karnından konuşuyor, öz fikirlerini resmi görüş haline getiremiyorlar. Ve ne kadar farkındalar bilmiyorum ama bu belirsizlik hali, Kılıçdaroğlu’nun en büyük şansı oluyor. Ve son olarak şunu ifade edelim; İmamoğlu gerek kendisi gerekse yanında olduğu birisi toplumda değişim umudu verecekse bu, İmamoğlu ile toplantıya katılanlarla olmaz. Değişim sadece sözün değil o sözü söyleyenlerin değişmesi ile olur. Başarısızlık olarak tanımlanan dönemim aktörleri ile değişim başarılamaz.