Manşet

TKDF'den "Kadın-erkek eşitliği modern hurafelerden birisidir" diyen AYM üyesi Muammer Topal’a yanıt: Kendisinde asgari ahlak bulunuyorsa görevinden istifa etmelidir

Abone Ol
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, Anayasa Mahkemesi'nin 'kadının eşinin soyadını taşıması' hükmünü iptal kararına "Kadın-erkek eşitliği modern hurafelerden birisidir" şeklinde şerh koyan üye hakim Muammer Topal'a, "Kendisinde asgari ahlak bulunuyorsa görevinden istifa etmelidir" yanıtını verdi.

Topal, yüksek mahkemenin kararına ilişkin şerhinde şu ifadelere yer vermişti:

“Kadın ve erkeğin anatomik, fizyolojik, psikolojik ve cinsiyet farklılıkları sosyal anlamda da eşitliği imkansız kılan bir özelliğe sahiptir. Kısacası kadın erkek arasında yaratılış gerçekliği olarak yapısal eşitsizlik vardır. Bu durum genel olarak toplumda konumları itibarıyla kadın ve erkeğin eşitliğine engel olarak görülmektedir. Dolayısıyla üzerinde söz söylemeye fırsat bile verilmeden kabullenilmesi gereken dogmatik bir değer olarak öne sürülse de kadın/erkek eşitliği, modern hurafelerden birisidir ve ne ailede ne de toplumda huzuru, adaleti ve mutluluğu sağlayabilecek bir özelliğe sahiptir.”

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF), Muammer Topal’n bu şerhiyle yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

‘‘28.04.2023 Resmî gazetede yayınlanan “kadının kocasının soyadını almasını öngören kuralın iptali” ile ilgili Anayasa mahkemesinin E 2022/155 dosya kararanına şerh koyan üye Muammer Topal’a sesleniyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nı korumak için and içmiş bir Anayasa Mahkemesi üyesinin, içtiği anda ve buna bağlı olarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na bağlı kalması anayasal bir yükümlülük olduğu gibi ahlaki bir sorumluluktur.

Kavramlara evrensel ilkelerden ve hukuktan farklı anlamlar yükleyerek içini boşaltmaya çalışan bir anlayış Anayasa’ya ve hukuka aykırıdır. Kadın ve erkeğin fizyolojik farklılıklarını eşitliğe aykırı bir durum olarak anlatma çabası içinde olmak yüzlerce yıl öncesinde kalmış çağdışı bir anlayış biçimidir. Bu anlayış insanlık tarihi boyunca yaşanan pek çok trajedinin de kaynağı ayrımcı, ırkçı, nefret suçlarından beslenmektedir. Bu düşünceye sahip kimseler farklı ayrımcılık türlerini de destekleme, yurttaşları çeşitli farklılıklarından ötürü sınıflandırmaya ve hukuk önündeki statülerini bu farklılıklara göre belirleme eğilimindedir.

Korumakla yükümlü olduğu Anayasa’dan ve anayasal kavramlardan bihaber kimse Anayasa Mahkemesi üyesi olarak kalamaz. Anayasa’ya aykırı düşüncelerin savunulacağı yer Anayasa Mahkemesi değildir. Kendisinde asgari ahlak bulunuyorsa görevinden istifa etmelidir. Aksi halde Anayasa’ya aykırı davranışlarıyla görevini kötüye kullanmaya devam edecektir."