Türkiye İşçi Partisi (TİP) milletvekilleri, TBMM’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuştuğu Genel Kurul’daki yeni yasama için özel oturuma katılmadı. TİP Genel Başkanı Erkan Baş, "Büyük ihtimalle danışmanları tarafından yazılıp promptere yüklenmiş olan bir metni cama bakarak okuyacağı bir töreni izlemeye sabrımız yok. En azından şundan eminiz. TBMM son kez Erdoğan’ın açılış konuşması ile yeni bir döneme başlıyor" dedi. TİP Genel Başkanı Erkan Baş, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Meclis'te Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Genel Kurul'da konuşmasıyla başlayacak 27'nci Dönem 6'ncı Yasama Yılına TİP milletvekilleri olarak katılmama kararı aldıklarını söyleyen Baş, "İnanıyoruz, yurttaşlarımızın 20 yıllık acılarına hep birlikte son vereceğiz. Eşit ve özgür bir memleket, barışı ve laikliği, güzel bir geleceğimizi hep birlikte kazanacağız. İşte o zaman artık hepimizin duymaktan bile bıktığı ve bıktığımız için bugün Meclis kürsüsünde dinlemeyi reddettiğimiz bu sesi tüm hayatımızdan çıkaracağız" dedi. Baş, özetle şunları söyledi: PROMPTERE YÜKLENMİŞ METNİ CAMA BAKARAK OKUYACAĞI BİR TÖRENİ İZLEMEYE SABRIMIZ YOK Yaklaşık 3 saat önce TBMM Başkanlığı elimize bir gündem gönderdi. Bugün tek bir gündem var. Cumhurbaşkanı sıfatıyla Recep Tayyip Erdoğan konuşacak ve Meclis çalışmalarına salı gününe kadar ara verilecek. Sadece Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması için Meclis’in toplanmasını bu açılış törenini, bu toplantıyı reddediyoruz. Meclis’i tümüyle işlevsizleştirmeye çalışan, Meclis’e, halkına saygısı olmayan bir şahsın sadece taşıdığı bir sıfat nedeniyle; halkın tek bir gerçek sorununu bile gündeme almayacağı, hatta büyük ihtimalle danışmanları tarafından yazılıp promptere yüklenmiş olan bir metni cama bakarak okuyacağı bir töreni izlemeye sabrımız yok. Bu nedenle TİP milletvekilleri olarak Genel Kurul’a katılmama kararı aldık. ‘MIŞ’ GİBİ YAPMAYACAĞIZ Burası demokratik bir hukuk devletiymiş gibi, patronlar yandaş müteahhitler bu halkın iliğini, kemiğini sömürmüyormuş gibi, bakan koltuklarına atanmış bir avuç liyakatsiz tarafından o makamlar kişisel çıkarlar için işgal edilmemiş gibi, milyonlarca insan bir avuç azgın azınlık çok daha zengin olsun diye açlığa mahkum edilmemiş gibi, çocuklarımız sokaklarda hatta okullarda aç, susuz kalmıyormuş gibi, dostlarımız hapiste rehin kadın katilleri, hırsızlar, çeteler sokaklarda serbest değilmiş gibi, bugünümüz, yarınımız ve hatta uyduruk tarihlerle icat ettikleri dünümüz bile çalınmamış gibi davranmayacağız. Özetle ‘mış’ gibi yapmayacağız. BÜTÜN BU SUÇLARIN EN BAŞINDAKİ KİŞİDİR Recep Tayyip Erdoğan, artık kesin olarak bir simgedir. Bu ülkenin gençlerine sadece Avrupa mülteci olma hayalleri kurduranların, yetişmiş doktoruna, mühendisine ‘bu ülkeden git’ diyenlerin, başka bir ülkede stajyer olmayı dahi kabul edecek duruma getirip üstüne üstün bir de insanca yaşam için girilen bu zorlu kavgayı süfli zevkler olarak adlandıranların başıdır Tayyip Erdoğan. Yaşadığı hezeyanlarla bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıp kadın katillerinin sırtını sıvazlayan kadın düşmanlarının başıdır o. Gençlerimizi tarikat yurtlarında ölüme gönderenlerin, parklarda yatmalarına göz yuman, laiklik karşıtlarının başıdır Tayyip Erdoğan. Şiddetin, ayrımcılığın ve nefretin bir devlet politikası haline getirenlerin, LGBTİ artıların yaşam hakkı dahi olmadığı bir ülke için sistematik bir şekilde nefret suçu işleyenlerin başıdır o. Ülkemizi daha bağımlı, halkımızı daha yoksul, küçük bir azınlığı ise çok daha zengin yapan, işçileri kuralsız, çok düşük ücretlerle sendikasız hatta sigortasız çalışmaya mahkum eden milyonlarca genç işsiz, emekliyi çaresiz insanların emeklilik hakkını da gasp eden bir hayatı, yoksullar için yaşamı cehennem eden bir düzenin başıdır. Bütün bu suçların en başındaki kişidir. TBMM, SON KEZ ERDOĞAN'IN AÇILIŞ KONUŞMASI İLE YENİ BİR DÖNEME BAŞLIYOR İnanıyoruz, yurttaşlarımızın 20 yıllık acılarına hep birlikte son vereceğiz. Eşit ve özgür bir memleket, barışı ve laikliği, güzel bir geleceğimizi hep birlikte kazanacağız. İşte o zaman artık hepimizin duymaktan bile bıktığı ve bıktığımız için bugün Meclis kürsüsünde dinlemeyi reddettiğimiz bu sesi tüm hayatımızdan çıkaracağız. Kürsülerden, ekranlardan, hiçbir yerden bu sesi duymayacağımız günler geliyor. Elbette evrensel hukuk normlarında bağımsız, tarafsız, adil bir yargı düzenini de mutlaka kazanacağız. O zaman yıllardır dinlemekten bıktığımız bu sesi belki ekranlardan, kürsülerden değil ama mahkeme salonlarında halkın önünde hesap verirken büyük bir dikkatle dinleyeceğimize de söz veriyoruz… Öfkemizin umuda dönüştüğü bir andayız. En azından şundan eminiz. TBMM son kez Erdoğan’ın açılış konuşması ile yeni bir döneme başlıyor. Bir daha Türkiye, TBMM böyle bir sahneyi yaşamayacağız.”