Böyle bir zamanda taşın altına elini koyan Tarkan’ın bu tutumu, kendisini Megastar’lıktan da öte bir yere taşımıştır. Şüphesiz ki hiç unutulmayacak ve yeri hiç dolmayacak bir star o…
Tarkan’ın günlerdir merakla beklenen “Geççek’’ şarkısının 17 Şubat akşamı yayınlanmasının ardından özellikle şarkı sözlerinin viral olması, yeni tartışmaları da beraberinde getirdi. Megastarın “Geçcek” şarkısının nakaratında yer alan; ‘
’Gitçek gitçek geldiği gibi gitçek…Her şeyin sonu var bu çile de bitçek…Oh oh zilleri takıp oynıycaz o zaman…O çiçekten günler çok yakın inan’’ sözleri bir anda sosyal medyanın yeni gündemi haline geldi.
Türk Pop Müziğinin zirvesindeki yerinin dışında sosyal sorumluluk bilinci ve toplumsal duyarlılığıyla da her zaman takdirleri toplayan Tarkan’ın uzun zaman sonra sessizliğini bozduğu teklisi yayınlanmadan evvel ilk olarak “Geçcek” adıyla tartışmaların gündemine oturmuştu. Şarkılarında Türkçeyi özenle kullanan ve hatta şarkılarının birçoğunda çeşitli atasözü ve deyimlere de yer vererek TDK tarafından ödüle dahi layık görülen Tarkan’ın yeni şarkısının ismi eleştirilerin hedefi olurken merakları gittikçe artırmıştı. 17 Şubat akşamı şarkının klipiyle birlikte yayınlanmasının ardından sosyal medyada viral haline gelen şarkıyla ilgili binlerce tweet atıldı. “Geççek’’ şarkısının sözleri herhangi bir pop şarkısından farklı bir içeriğe sahip olarak daha ziyade toplumsal karamsarlığa umut aşılayan bir özelliğe de sahipti.
Düzenlemesi Ozan Çolakoğlu, söz ve müziği ise kendisine ait olan “Geçcek” şarkısı için Tarkan:
’’Bir yıl kadar önce ruh halimin çok iyi olmadığı bir dönemden geçtim. Pandemi, dünyada olup biten üzücü olaylar, insanlığın endişe verici gidişatı, doğanın yok edilişi gibi bir sürü şey beni çok olumsuz etkilemiş, umudumu kaybeder gibi olmuştum. O anlarda bu şarkının melodi ve sözleri içimde yankılandı. “Geççek geççek elbet bu da geççek, gör bak umudun gününü gün etçek”. Hepimize iyi gelecek bir şarkı yazmalıyım dedim. Belki bu şarkı bizi biraz teselli eder, bize moral verir, umut olur diye düşündüm. Dilerim ki “Geççek” yüzünüzde bir gülümsemeye vesile olur ve hepimize iyi gelir.” sözleriyle içinde bulunan zor zamanlara karşı yazılan bir şarkı olduğunu belirtse de birtakım çevrelerce şarkının içeriğinin politik mesajlar taşıdığı iddiaları gündem yarattı. Özellikle mevcut iktidara muhalif olanların sosyal medyada binlerce kez paylaştığı “Geçcek” bir anda muhalefet kanadının marşı haline geldiği iddialarıyla gündeme otururken Meral Akşener, Faik Öztrak gibi isimler sosyal medya hesaplarından iktidara gönderme yaparak şarkıyı sözleriyle birlikte paylaşmaya başladı.
Binlerce kez paylaşılmasının ardından “Geçcek” adeta bir protest müzik örneği haline geldi. Politik ve toplumsal içeriğiyle muhalif bir tavır barındıran protest müzik türü, yerelden evrensele kadar uzanan bir perspektifle bir nevi marş görevi görmekte ve var olan düzene karşı eleştirel ve sanatsal kompozisyon sunmaktadır. 20. yüzyılın öncü protest müzik sanatçılarından birisi Joe Hill olurken Türkiye’de 1970'den sonra filizlenmeye ve büyümeye başlayan protest müzik; Ahmet Kaya, Grup Yorum, Grup Kızılırmak, Tuncay Akdoğan, Grup Munzur, Hasret Gültekin, İlkay Akkaya, Suavi, Zuğaşi Berepe, Cem Karaca gibi isimler tarafından icra edilmiştir. Son dönemlerde ülkemizde rap şarkıların ön planda olduğu protest müzikte, daha önce buna benzer bir pop şarkısı bu denli muhalif bir viral yaratmamıştır. Bu durumun zemininde Tarkan’ın son zamanlarda toplumsal olaylara hayran kaybetme korkusu taşımadan göstermiş olduğu tepkilerin de önemli bir yeri bulunmaktadır. Dolayısıyla Türk pop müziğinin bu denli ses getirerek viral olup ilk protest-pop şarkısı olan “Geççek’’ tarihe geçmiş oldu.
Bir taraftan “yeter artık’’ derken bir taraftan da umut aşılayan bir dikotomiye sahip olan şarkı, milyonlara tercüman olmuş durumda…
Aslında şarkının içeriği salt birilerine gönderme olarak bir sığlık da taşımamaktadır. Şarkı; dünyadaki pandemiye, kötü düzene, tüm haksızlıklara ve doğa katliamlarına karşı bir tepki mahiyetine sahip…
Şarkının müzik kalitesini ve tekniğini eleştirenler de oldu tabii; ancak burada asıl dikkat edilmesi gereken durum, “Geççek’’ şarkısının herhangi bir Tarkan şarkısı olmadığı gerçeğidir. “Geçcek” dünyada yaşanan sıkıntıların pandemiyle beraber son zamanlarda biriken toplumsal tansiyonun bir nevi popüler sanat vücudundaki dillendirilmesi özelliğinde bir şarkıdır. Bir taraftan “yeter artık’’ derken bir taraftan da umut aşılayan bir dikotomiye sahip olan şarkı, milyonlara tercüman olmuş durumda…
Ayrıca şarkının klibi de yine şarkının kendisi kadar önemli…“Geççek’’in klibinde pandemiden sıkılmış bir toplumun yanı sıra ataerkil toplum baskının yansımalarını da görüyoruz. Ve klipteki oyuncu kadrosunun kadın ağırlıklı olması da tabi ki bilerek tercih edilen bir pozitif ayrımcılık olmalı…Ayrıca klipteki pembe saçlı birinin Ebrar Karakurt’u, odasında hazırlanmakta olan kişinin ise Ezgi Mola’yı andırmasına kadar ince detayların bulunduğu bir çalışma olmuş… Tüm bunların dışında klipin daha ilk saniyelerinde ‘’yolcu almak için durmayan taksi’’ çok önemli bir dokundurma… Bazı görüşler, laptop karşısında toplantıda olan kişinin Özgür Demirtaş’a benzediğini dahi söylemekte… Çalışan işçi sınıfı, beyaz yakalılar, pandemi sebebiyle eğitimlerine online devam ederek okullarından uzak kalan ve bunalan çocuklar… Yani klip kendi içerisinde çok önemli metaforları da barındırmakta…
Tarkan’ın Türk pop müziğindeki “Megastarlığı” tartışmasız bir tabu gibidir. Şarkıları yıllarca büyükten küçüğe dillere pelesenk olmuş “Bir Oluruz Yolunda’’ dönemlerinde birlik ve beraberliğin marşı haline gelerek ulusal ve uluslararası bir gönül tahtı kurmuştur. Burada asıl önemli olan sanatçı tavrının özüdür. Tarkan, salt popüler kültür ürünleri üretmeye devam ederek etliye ve sütlüye dokunmadan bir kariyer seçebilirdi de…Ancak sanatçı olabilmekten öte sanatçı kalabilmenin en önemli şartlarından biri olarak kulaklarını ve gözlerinin toplumun sorunlarına kapatmamış olmasıdır. Usta oyuncu Ahmet Mekin “Sanatçının en önde olması lazım. Sanatçılar toplumun aynasıdır. Biz toplumdan ne alıyorsak, onu veriyoruz. Politikadan ayrılamazsınız” derken bir sanatçının aslında en önemli sanatını ne olması gerektiğini özetliyordu: Ayna olabilmek…
Çalışan işçi sınıfı, beyaz yakalılar, pandemi sebebiyle eğitimlerine online devam ederek okullarından uzak kalan ve bunalan çocuklar… Yani klip kendi içerisinde çok önemli metaforları da barındırmakta…
“Geçcek”, “Şıkıdım’dan” daha fazla bir şarkı… ‘’Kuzu Kuzu’’dan daha gerçek, ‘’İnci Tanem’’den daha umutlu bir söylem…
“Geçcek” için önemli olan; popülist kültür içerisinde anlık, geçici, hızlı tüketilen o ‘’cıstak-cıstak’’ melodiler içerisinde açacağı kapıdır… Anın yalnızca aşklardan, ilişkilerden ve bireyden oluşmadığını, ben değil biz’in sorunlarının çok daha önemli olduğunu hatırlatan “Geçcek”, acaba bir devrim yaparak Türk pop müziği içerisinde Protest-pop kültürünü yerleştirebilecek mi? Popüler kültürde dahi o farkındalığı, bir şarkı ile uyandırabilir miyiz?
Bunu yapamasa dahi böyle bir zamanda taşın altına elini koyan Tarkan’ın bu tutumu, kendisini Megastar’lıktan da öte bir yere taşımıştır. Şüphesiz ki hiç unutulmayacak ve yeri hiç dolmayacak bir star o…