Tarihi Buluşma ve yeniden çok partili demokratik sisteme geçiş…

Abone Ol
Bu masa etrafında toplanan liderler ülkenin kaderini değiştirecek güce sahiptir. Ve bu büyük değişimi gerçekleştirmeden hiç kimse o masadan kalkmamalıdır. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun daveti ile İyi Parti Genel Başkanı sayın Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı sayın Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı sayın Gültekin Uysal, Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Başkanı sayın Ali Babacan ile Gelecek Partisi Genel Başkanı sayın Ahmet Davutoğlu bir araya gelerek Güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter Sistem çalışmasına son şeklini verdiler ve bundan sonraki yol haritası üzerine görüş alış-verişinde bulundular. Bu buluşmayı tarihi kılan birçok neden söz konusu. Öncelikle Türkiye siyasi tarihinde bu denli kapsamlı bir değişim ve dönüşüm hareketine daha önce bu denli farklı yelpazeden siyasetçiler hiçbir araya gelmemiş ve sorunların ortak bir biçimde tanımlanması ve çözülmesi konusunda bu denli ciddi bir irade sergilememişlerdir. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ülkenin “bütün demokratlarını bir araya getirme” ve İkinci Yüzyıla girerken “Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırma” çabası Millet İttifakı ve şimdi Deva ve Gelecek partilerinin de çabasıyla yeni bir düzlemde karşılık bulmuştur. HDP’nin ve sosyalist solun bu süreçte katkısı eksiksiz bir demokratik siyasal düzen için gereklidir. CHP liderinin Halk Tv’de Gazeteci Büyüğümüz Sayın Fikret Bila’ya yaptığı “HDP’yi dışlamıyoruz” değerlendirmesi önemlidir. Millet İttifakı kendisini Cumhur İttifakının eleştiri ve suçlamalarıyla konumlandırmamalı ve HDP ile demokratik bir zeminde buluşma çabasına ket vurmamalıdır. 6 partinin birlikteliği; “Etkin ve katılımcı bir yasama, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim, tarafsız ve bağımsız bir yargı “ bileşiminden oluşacak “özgürlükçü, demokratik ve adil bir sistem” için hayatidir. Bu denli bölünmüş, kutuplaştırılmış siyasal birliği ve toplumsal barışı zedelenmiş bir ulus için yaşamsaldır. Ekonomik, sosyal ve siyasal krizlerin çözümünde vazgeçilmez önemdedir. Umudun yeniden yeşertilmesi, bu ülkeye dair genç nesillerin yeniden hayal kurması ve ülkeden ayrılmamaları için bir gelecek güvencesidir. Türkiye’nin medeni dünya ile bütünleşmesi ve insanlığın her alanındaki birikimine katkısı açısından sağlanacak demokratik ve özgürlükçü ortamın inşası noktasında çok büyük bir imkândır. Komşularıyla ve dünyayla barış temelinde ilişki kurmak ve yeniden saygın bir ülke pozisyonuna kavuşmak için stratejik bir hamledir. Ülkede kurumların yeniden inşası ve yurttaşların devlete ve kurumlara olan güvenin tesisi için ciddi bir adımdır. Ülkenin kalkınması, can yakan derin yoksulluğun son bulması ve ülke kaynaklarının eşit bir biçimde dağıtılması için yeni bir anlayışın egemen kılınmasıdır. Bütün bunlar 6 parti ve liderinin sorumluluğunun ne denli yaşamsal olduğunu ortaya koymaktadır. Bu masa etrafında toplanan liderler ülkenin kaderini değiştirecek güce sahiptir. Ve bu büyük değişimi gerçekleştirmeden hiç kimse o masadan kalkmamalıdır. Türkiye adeta İsmet Paşa döneminde olduğu gibi yeniden çok partili siyasal yaşama kavuşmak için ciddi bir demokratik atılımın eşliğindedir. Bu eşiği ya hep birlikte geçeceğiz ya da küçük hesaplar içinde büyük bir ülkeyi hep birlikte yitireceğiz. Mesele bu denli hayati, bu denli önemli ve bu denli vazgeçilmezdir.