Sur ilçesindeki Dört Ayaklı Minare önünde 28 Kasım 2015’te öldürülen Diyarbakır Barosu eski başkanı Tahir Elçi cinayeti davasında ‘bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçundan yargılanan üç polis Mesut Sevgi, Fuat Tan ve Sinan Tabur hakkında 12 Haziran 2024’te verilen beraat kararının gerekçesi açıklandı.

Londra Üniversitesi Goldsmiths Koleji bünyesinde çalışan 'Forensic Architecture' isimli kuruluşun hazırladığı ayrıntılı teknik raporda Elçi’nin üç polis memurundan birinin ateşiyle öldürülmüş olabileceği belirtilmişti. Soruşturmada, Elçi’nin hangi silahtan çıkan kurşunla vurulduğuysa tespit edilememişti.

Elçi’nin ölümüne sebebiyet veren ölümcül atışın kim tarafından gerçekleştirildiği hususunda tereddütün hasıl olduğu ileri sürülen gerekçeli kararda, sanık polislerin mahkumiyeti için yeterli delil olmadığını öne sürüldü.

Gerekçeli kararda şu tespitler yapıldı:

Dervişoğlu ve Kılıçdaroğlu buluştu: Görüşmemizin spekülasyona alet edilecek hiçbir tarafı yok Dervişoğlu ve Kılıçdaroğlu buluştu: Görüşmemizin spekülasyona alet edilecek hiçbir tarafı yok
  • Dosya kül halinde incelendiğinde; sanıkların tüm aşamalarda ısrarlı bir şekilde inkara dayalı savunmaları, Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu'nun 20 Haziran 2016 tarihli raporunun içeriği dikkate alındığında maktulün vücuduna isabet eden ve ölümüne sebebiyet veren tek merminin vücudu terk ettiği olay sonrası yapılan inceleme ve keşiflerde mermi çekirdeğine ulaşılamadığı, dolayısıyla polis memuru olan sanıklar Fuat Tan, Mesut Sevgi ve Sinan Tabur'un adli emanette bulunan olay esnasında kullandıkları silahlarıyla balistik eşleştirme imkanının bulunmaması, gerek keşif sonrası tanzim olunan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Adli Tıp ve Balistik İnceleme Uzmanlarına hazırlattırılan 19 Mart 2016 tarihli bilirkişi raporunda maktul Tahir Elçi'nin ölümüne neden olan atışın hangi silahtan, hangi açıyla, kişinin hangi vücut pozisyonuyla nasıl gerçekleştiğinin tıbben ve fiziken bilinemeyeceği, olay anında çekilmiş görüntülerde şahısların ateş ettikleri istikamet ve açılardan meydana gelebileceği gibi başka istikametler ve açılardan da meydana gelebileceği, bunlar arasında ayrım yapılamayacağı yönündeki tespitler ve gerek ölüme neden olan atışın yönünün tespitinin tıbben bilinmesinin mümkün olmadığı yönündeki Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu'nun 20 Haziran 2016 tarihli rapor içeriği ve maktulün vurulma anına ilişkin dosya kapsamında herhangi bir kamera görüntüsü, tanık beyanı vs. somut delilin bulunmayışı göz önüne alındığında maktulün ölümüne sebebiyet veren ölümcül atışın kim tarafından gerçekleştirildiği hususunda tereddüttün hasıl olduğu.

  • Bir an için maktul Tahir Elçi'nin avukatları tarafından İngiltere ülkesi Londra Üniversitesinde faaliyet gösteren Forensic Architecture Goldsmiths isimli enstitüden aldırılan olay yerinde bulunan şüpheli üç polis memurunun Tahir Elçi'ye yönelik doğrudan ateş hatlarının mevcut olduğu, polis memurlarından ‘A’  ile kodlananın olay tarihinde Uğur Yakışır tarafından karnından yaralanan Sinan Tabur olduğu, ‘C’ ile kodlananın Mesut Sevgi polis memuru olduğu, ‘D’ ile kodlananın ise Fuat Tan polis memuru olduğu,  ‘C’ olarak kodlandırılanın Tahir Elçi'ye yönelik açık ve engelsiz bir ateş hattı ile silahını ateşlediği, olay yerindeki polis memurlarından hangisinin kesin olarak Tahir Elçi'nin ölümünden sorumlu olduğunun tespiti mümkün olmamakla birlikte kuvvetli suç şüphesi altında olan polis memurlarının saptandığı yönündeki bilimsel mütalaaya hukuki önem atfında dahi yine sanıkların suç şüphesi altında olduğu iş bu vaziyetin tek başına sanıkların mahkumiyeti için yeterli olmadığı nitekim taksirli suçlara iştirakin hukuken mümkün olmadığı hususunun yüksek yargı kararlarıyla artık kesin hüküm haline gelmiş bir husus olduğu anlaşılmakla sanıkların üzerine atılı bilinçli taksirle öldürme suçundan cezalandırılmaları istemi ile mahkememizde kamu davası açılmış ise de maktul Tahir Elçi'nin ölümüne sebebiyet veren atışın kimin silahından atıldığının tespit olunamadığı anlaşıldığından sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak kanaat elde edilemediğinden sanıkların beraatlerine karar verilmiştir.'

Gerekçeli kararda, Tahir Elçi’nin ölüm anına dair herhangi bir görüntü tespit edilemediği belirtilerek olay yerine bakan Mardin Kebapevine ait 4 Nolu güvenlik kamarasına ait görüntülerin tekrar incelendiğini, TÜBİTAK tarafından cinayet anını gören bir kayda rastlanılmadığına dair rapor hazırladığı bildirildi.

Kaynak: ANKA