Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir kez daha gündeme getirdiği genel af için Eski Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ruşen Gültekin, "AK Parti muhtemelen infaz konusunda bir düzenleme isteyebilir ama MHP buna ikna olur mu emin değilim" dedi.
Sputnik Türkiye'de yer alan habere göre, RSFM'de Ahu Özyurt'un sunduğu Fotoğrafın Tamamı programına katılan Gültekin, "Meclis gündeminde bir af meselesi var. Ben Adalet Bakanlığı'nın Kanunlar Genel Müdürlüğü'nde de olduğum için söylüyorum. Sayın Erdoğan'ın 'mutfak' dediği, bu taslağın Adalet Bakanlığı'na gidip uzmanlarca incelenmesidir. Bakılır, kanunlarla uyumlu mu, Anayasa'yla çelişen tarafları var mı diye. Sayın Cumhurbaşkanı'nın söylediği, bu Ak Parti'nin çalışması olarak gelecektir. Ak Parti aslında sürekli olarak af çıkartıyor. Ya cezaevinde şartlı tahliye süresini kısaltarak yapıyor, ya denetimli serbestlik süresini arttırıyor. Üç yıl önce alınan bir karara göre şu anda 450 bin kişi denetimli serbestlikle, imza atarak dışarıda" diye konuştu.
"MHP KISMİ GENEL AF İSTİYOR, AK PARTİ İNFAZ DÜZENLEMESİ"
Genel afta, soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki her şeyin affedildiğini belirten Ruşen Gültekini, "Bu çok zor bir olay, çünkü toplum vicdanına dokunan cinsel istismar gibi suçların bunun içine sokulması toplumda yara açıyor. Yargıya güven azalıyor. Mesela Tunus'da Bin Ali döneminin hakimlerinin aldığı tüm kararları affettiler çünkü bir dikta rejimiydi ve kararlar siyasi şekilde manipüle edilmişti. MHP'nin getirdiği öneri bir kısmi genel af. Oysa Ak Parti'nin daha önce yaptığı şeyler infaz düzenlemesiydi. Bunu toplumun duymasına bile gerek olmuyor. Denetimli serbestliği bir yıldan iki yıla çıkardık diyor hemen 40 bin kişi salınıyor. AK Parti'nin önerisi bir infaz düzenlemesi olabilir ama MHP'nin bazı önemli isimler için af istediğini biliyoruz" dedi.
Gültekin şöyle devam etti:
"İnsan ticareti ile cinsel istismar af kapsamında, yargıcın önüne geldiğinde bu, siz kanun koyucu olarak özeldeki cinsel istismar suçunu affettiyseniz geneldekini de affetmek zorunda kalacaksınız. Kapsam böyle böyle genişleyebilir. Bu açıdan endişeliyiz."
"HATİCE CENGİZ BİZİM İÇİN ŞÜPHELİDİR"
Cemal Kaşıkçı'nın kaybolması olayını da yorumlayan Ruşen Gültekin, Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları gereği ilk gün Suudi Başkonsolosluğunda arama hakkı olduğunu söyledi.
Gültekin bir örnek de verdi ve "1991'de Saddam Halepçe'de katliam yaptığında Irak Başkonsolosluğu önünde protestolar vardı, içeriden birisi ateş etti, iki kişi yaralandı, bir kişi öldü. Ve biz Konsolosluğu ablukaya alıp içerideki zanlıyı aldık. 15 gün sürdü ama aldık ve yargıladık. Şimdi de Suudi Başkonsolosluğundaki herkesi sorgulama ve yargılama hakkımız bulunuyor. Dilerim ki bunu yaparız" dedi. Gültekin çarpıcı bir iddiada bulundu ve "Aynı şekilde Nişanlı Hatice Cengiz de bizim için şu anda şüpheli konumundadır ve sorgulanması gerekir. Ama nerede olduğu bilinmiyor" dedi.
AP: Türk polisi gazeteci Kaşıkçı’nın konsoloslukta öldürüldüğünü kanıtlayan delillere ulaştı
Mahkumiyet alan Hava Harp Okulu öğrencilerine de değinen Yargıtay Cumhuriyet Eski Savcısı Ruşen Gültekin "Emiri alan herkesi darbeye karıştı diye görmek, adil yargılanma ilkesine aykırı" dedi. Gültekin, "biz orada kastı görmeliyiz. Öğrencilerin durumunda bir delil yok. Askeri Ceza Kanununda, TCK'da, Emir Komuta zincirinde açık hükümlere bağlı. Ben haklarını alacaklarına inanıyorum. Ama 15 Temmuz devlette büyük bir korku yarattı. Türkiye iç savaşın eşiğinden döndü. Devlet işe aldığı herkese ürkek bakıyor. Bunu da anlamak gerek" dedi.