BMnin 2030 yılına hedef olarak koyduğu Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ülkeler içerisindeki eşitsizlik ve adaletsizliklerin ortadan kaldırılmasını, iklim değişikliği ile mücadeleyi öngörüyor. Belediyelerin ve yerel yönetimlerin burada rolü ne? Ayşe Kaşıkırık yazdı.

Birleşmiş Milletler (BM) üyesi 193 ülke lideri, 2030 yılına kadar başarmak üzere 2015 yılında dünyayı değiştirecek 17 Küresel Amaç, bir diğer ifadeyle “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA)” üzerinde hem fikir oldu. “Kimse geride kalmasın” mottosu ile hazırlanan bu amaçlar ülkeler içindeki ve arasındaki eşitsizliklerin ve adaletsizlerin azaltılmasını, iklim değişikliği ve etkileri ile mücadele için acilen eyleme geçilmesini ve aşırı yoksulluğun tüm biçimlerinin her yerde sona erdirilmesini odağına aldı. Böylece, sürdürülebilir kalkınma amaçları (SKA) küresel ölçekte sürdürülebilirlik kaygısını gündemde tutan evrensel bir eylem çağrısı niteliği kazandı.

SKA’lar belediyelere, özel sektöre, üniversitelere, sivil toplum örgütlerine ve merkezi yönetime “eşitsizlik ve adaletsizlikle mücadele”, “iklim değişikliğini düzeltme” ve “aşırı yoksulluğu sona erdirme” konularında -değişen ve gelişen koşullara göre- çözüm önerileri sunan küresel bir kılavuz niteliğinde. SKA’lar çevresel, sosyal ve ekonomik boyutlarda kalkınma vizyonunu içerir, 17 amaç kapsamında (Şekil 1) toplam 169 hedef ve 232 göstergeden oluşur.

Şekil 1. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları

ü

SKA’lar birbiri ile bağlantılı, bir amaçtaki ilerleme diğer amaçlardaki gelişmelere bağlı. Bir başka ifadeyle, SKA’lar bir sistem halinde çalışır. SKA’ların başarıya ulaşmasındaki anahtar paydaş ise yerel yönetimler. SKA’ların tümü yerel yönetimlerin faaliyet alanları, çalışmaları ve uygulamaları ile doğrudan veya dolaylı olarak ilgili. Bu nedenle, SKA’ların yerelleştirilmesine katkı sunmak, yerel yönetimlerin görevi ve sorumluluğudur. Özellikle SKA 11 (Şekil 2), şehirlerin kentleşen dünyadaki sürdürülebilir kalkınma faaliyetlerinin merkezine konumlandırılması ile ilgili.

Şekil 2. SKA 11 (Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar)
Özellikle her yerelin kendine has koşullarının mevcudiyetini kabul edince, belediyelerin önemi daha da görünür ve anlaşılır olur. Bu bağlamda, belediyeler SKAların yerelleşmesinde başat aktör.

ü

SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA AMAÇLARININ YERELLEŞTİRİLMESİ NEDEN ÖNEMLİDİR?

Yerel yönetimler, kamu idaresinin vatandaşa en yakın ve doğrudan temas hâlinde olan birimleri. Yakınlık, yerel yönetimlerin kentsel hizmetlerin planlayıcısı ve uygulayıcısı olması bakımından oldukça önemli. Yerel yönetimlerin politikaları ve hizmetleri, vatandaşların gündelik hayatlarının her alanıyla bağlantılı.

Demokratik, eşit ve kapsayıcı politikalarla yönetilen kentler, kadın ve erkek tüm vatandaşların yaşam kalitelerinin artmasına ve daha iyi bir hayat sürmelerine katkı sunar. Belediyeler, insanların günlük yaşamlarında karşılaştıkları sorunlara, zorluklara ve engellere çözüm üretebilecek asli kuruluşlar. Özellikle her yerelin kendine has koşullarının mevcudiyetini kabul edince, belediyelerin önemi daha da görünür ve anlaşılır olur. Bu bağlamda, belediyeler SKA’ların yerelleşmesinde başat aktör.

2030 Gündemi, SKA’ların planlanmasından uygulanmasına, izlemesinden değerlendirmesine kadar tüm aşamalarında eşit, kapsayıcı ve yerel bir yaklaşımın gerekli olduğunun altını çizer. Yerelleştirme, “küresel, ulusal ve ulus-altı sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ve alt-hedeflerine ulaşmak için stratejileri yerel düzeyde tanımlama, uygulama ve izleme süreci” olarak ifade edilir. SKA’lar küresel olsa da başarıları onları şehirlerde gerçeğe dönüştürme kapasitesine bağlı. Tüm SKA’larda, yerel yönetimlerin sorumluluklarıyla, özellikle de temel hizmetlerin sağlanmasındaki rolleriyle doğrudan ilgili hedefleri var. Bu nedenle yerel yönetimler 2030 Gündeminin merkezinde olmalı.

Günümüzde ve gelecekte sosyo-ekonomik krizlerin yaşanmaması, eşitsizlerin ve adaletsizlerin son bulması, kapsayıcı” ve sürdürülebilir” bir dünya inşası için SKAlar evrensel bir yol haritası niteliğinde.

SKA’ların yerelleştirilmesi, küresel, ulusal ve yerel düzeyde sürdürülebilir kalkınma amaç ve hedeflerine ulaşmak için yerel düzeyde stratejilerin tanımlanması, uygulanması ve izlenmesi sürecini ifade eder. SKA’ların yerelleştirilmesi SKA 11’den daha fazlasını içerir. SKA’ların tamamı yerel yönetimlerin politikaları ile ilişkili. Dolayısıyla, yerel yönetimler küresel gündemin sadece uygulayıcısı değil, aynı zamanda vatandaşa en yakın yönetsel birim olarak SKA’ların başarıya ulaşmasında asli kurumlar.

SON SÖZLER

Krizler karşısında küresel düşünüp her kurum kendi özgün koşullarına göre yerel aksiyon almalı. Günümüzde ve gelecekte sosyo-ekonomik krizlerin yaşanmaması, eşitsizlerin ve adaletsizlerin son bulması, “kapsayıcı” ve “sürdürülebilir” bir dünya inşası için SKA’lar evrensel bir yol haritası niteliğinde.

ü

Her tür afetlerden ve krizlerden güçlenerek çıkmak, yani krizi fırsata çevirmek için yerel yönetimlere büyük sorumluluklar ve görevler düşüyor:

  • erel yönetimlerin SKA’ların yerelleştirilmesine ilişkin farkındalık düzeyi yükseltilmeli.
  • SKA’lar belediyenin tüm plan, program, politika, bütçeleme, hizmet sunumu, izleme ve değerlendirme gibi süreçlerine entegre edilmeli ve bütüncül bir şekilde ele alınmalı (anaakımlaştırma yaklaşımı benimsenmeli).
  • Belediyeler katılımcı ve çok paydaşlı bir SKA izleme sistemi kurmalı ve SKA’ları toplumsal cinsiyete duyarlı veriler aracılığıyla izlemeli.
  • 2030 Gündemi’nin başarıya ulaşması için SKA’lara hem yerel hem ulusal hem de uluslararası ölçekte ciddi finansal kaynaklar ayrılmalı.
Belediyeler tarafından sürdürülebilir kalkınma ne kadar çok konuşulursa o kadar iyi, sürdürülebilir kalkınma amaçları ne kadar yerelleşirse o kadar etkili!

Ezcümle, sürdürülebilir kalkınma yerelde başlar!

ü

---

[1] Bu makale yazar tarafından kaleme alınan ve TASAM’ın 4-5 Kasım 2021 tarihlerinde yedincisini gerçekleştirdiği İstanbul Güvenlik Konferansı bildiri kitabında yayımlanan “Post-Korona Dünyasında Küresel Amaçları Yeniden Düşünmek: 2030 Gündemi Bir Hayal Mi?” başlıklı özgün araştırmadan kısaltılmıştır.