Milli yüzücü Alper Sunaçoğlu, sokak hayvanlarıyla ilgili yasayı protesto etmek için başlattığı açlık grevinin yedinci gününde Fenerbahçe sahilinden Hayarsız Ada’ya yüzmesine İstanbul Valiliği'nce izin verilmediğini belirterek, açlık grevi ve oturma eylemine devam edeceğini söyledi. Hayvanseverlerle Kadıköy'de açıklama yapan Sunaçoğlu, "Hayvanların katledildiği sokaklara ‘güvenli sokak’ diyen zihniyeti nefretle kınıyorum” dedi.
Kamuoyunda ‘katliam yasası’ olarak nitelendirilen sokak hayvanlarıyla ilgili kanunu protesto etmek için açlık grevi başlatan ve 160 kilometre solo yüzerek rekor denemesi yapacağını açıklayan milli yüzücü Alper Sunaçoğlu’na İstanbul Valiliği tarafından izin verilmedi. Fenerbahçe Sahili’nden Hayırsız Ada arasında yüzüp dönüşünde basın açıklaması planlayan Sunaçoğlu, valilik engeli üzerine Kadıköy’de hayvanseverlerle basın açıklaması yaptı.
Sunaçoğlu, “Sokak hayvanlarına yönelik olan bu katliam yasasının karşısındayım çünkü dünya tarihinin en büyük hayvan katliamı olacak. Bu yasanın acilen durdurulmasını istiyorum. Kısırlaştır aşıla ve yaşat formülünün en etik çözüm olduğunun artık anlaşılmasını istiyorum” dedi.
Kendilerini savunamayan köpeklerin bazı medya organları aracılığıyla yaratılan dezenformasyonla düşman haline getirildiğinin altını çizen Sunaçoğlu, “Güvenli sokaklar diye ortaya çıkan bir grup insan daha yasa çıkmadan bıçaklarla, sopalarla köpekleri katletmeye başladılar. Hayvanların katledildiği sokaklara ‘güvenli sokak’ diyen zihniyeti nefretle kınıyorum” ifadelerini kullandı.
Yasa konusunda iktidarı eleştiren Sunaçoğlu, "20 yıldır Allah, din siyasetiyle oy toplayan iktidarın yaratılanı yaratandan ötürü sevmediğini gördük. Allahın verdiği canı Allah alır" şeklinde konuştu.
Sunaçoğlu’nun açıklamasına İYİ Parti İstanbul Milletvekili Nimet Özdemir ve eski CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin de destek verdi.
Hayvansever olan birçok iktidar milletvekilinin de Siyasi Partiler Yasası’ndan ötürü bu kanuna oy verdiğini belirten Gürsel Tekin “Kanunun bağlayıcılığından ötürü bu yasaya oy vermek durumunda kaldılar. Bu da şunu gösteriyor ki bu kanunun acilen değişmesi lazım. Önce siyasetin özgürleşmesi gerekiyor” dedi.