Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) son dönemdeki kadın cinayetlerine ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada kadın cinayetleri ve çocuk istismarlarındaki ‘cezasızlığa’ dikkat çekilen açıklamada şunlar kaydedildi:

*Türkiye'de kadına yönelik eril şiddet ve kadın cinayetleri, erkek egemen zihniyetin ve iktidarın yol verdiği karanlık düzenin bir parçası olarak sistematik şekilde artmaktadır. İstanbul Sözleşmesi'nden bir gecede çıkılması ve 6284 sayılı kanunun etkisizleştirilmesi, kadınların yaşam hakkının korunmadığını açıkça göstermektedir. 19 gün boyunca kayıp olan kız çocuklarının ölü bedenleri bulunduğunda, bilinen gerçekler aileleri koruma bahanesiyle gizlenirken, her gün yeni bir kadın sokak ortasında vahşice katledilmektedir.

Sarıyer'de televizyon kanalı binasında tehditte bulunan şüpheli yakalandı Sarıyer'de televizyon kanalı binasında tehditte bulunan şüpheli yakalandı

*İktidarın cezasızlık politikaları sonucunda, kadın katillerine haksız tahrik ve iyi hal indirimleri uygulanarak failler adeta ödüllendirilmektedir. Üstelik devlet, muhalifleri yaşamın her alanında ve sosyal medyada takip ederken kadın katilleri, çocuk istismarcıları özellikle dijital medyada örgütlenmeye, kadınları ve çocuklarımızı öldürme planlarını söz konusu mecralarda geliştirmeye devam etmektedir. Geleneksel ve sosyal medya manipülasyonlarıyla desteklenen bu zihniyet, kadınların hayatlarını tehdit eden şiddeti normalleştirmekte ve yeni kadın cinayetlerine zemin hazırlamaktadır. İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil, işte bu zihniyetin sonucu olarak katledilmiştir.

*Biliyoruz ki kadın cinayetleri birdenbire işlenmemektedir ve neredeyse her bir cinayetin arkasında bir şiddet geçmişi vardır. Devletin güvenlik aygıtları ise ya şikayetler karşısında kayıtsızdır, tedbirsizdir ya da mağdurları faillere dönmeye ikna etmekle meşguldür. Şiddet mağduru kadınların şiddet döngüsünden kaçıp özgürleşebilmelerinin ekonomik, sosyal ve hukuki zemini devlet eliyle hazırlanmamaktadır.

*Bizler iktidarın dayattığı bu karanlık düzene ve kadın cinayetlerine alışmayacağız! Kadın hareketiyle omuz omuza, her alanda, her bir kadın kendini güvende hissedene kadar adalet ve güvenlik talebimizi amasız, fakatsız dile getirmeye devam edeceğiz!