Siyasal depresyondan kurtulmak için #HADİ

Abone Ol
UMUTSUZLUĞA YER YOK Sistematik bir şekilde toplumsal psikoloji baskı altına alındı. 31 Mart yerel seçimlerinde muhalif partilerin başarısı ile ekonomik kriz gibi konular gidişatı hafifletse de yönünü değiştirmedi. Son günlerde iktidar cenahından yapılan açıklamalar bizi bu süreçte tekrardan zor bir sürecin beklediğine işaret ediyor. Önceki süreçte ne hedeflenmişti? “Kimsenin güvende olmadığı”, “istikrarın yara aldığı” ve “tek kurtuluşun kabullenmek ve susmak olduğu” fikri insanların beynine yerleştirilmek istendi. Bu toplum psikolojisi alanında açılan bir mücadele hattı. Alman General Carl Von Clausewitz yıllar önce savaşın amacının karşı tarafın iradesini teslim almak olduğu tespitinde bulunmuştu. Psikolojik cephelerin de en büyük amacı muhalif – çoğunlukla demokrat, liberal, sol - kesimlerin iradesini teslim almak olduğunu söyleyebiliriz. Bıktırmak, yıldırmak, gerçeği bükmek ve parçalamak, bunu çıkarlarına gelecek şekilde kullanmak bunun bazı parçaları. “Başka alternatif yok, başka gelecek yok, başaramayız, izin vermezler, gitmezler, her şeyi yaparlar, bak yaptılar bu iş bitti, hesap vermeyecekler, istediklerini yapıyorlar yapmaya devam edecekler” gibi söylemlerin yaygınlaşması ve kabullenilmesi bunun yansımalarından bazıları. Bir kez bu gerçekleşti mi, artık her şey mübah hale gelir ve istenilen yapı kurulabilir. O yüzden, önce iradeyi güçlü tutmak lazım. Bunun da en büyük yolu şu an bir kez daha korku, endişe, çıkışsızlık hisleri ile yarına bakan milyonlarca vatandaşa bir alternatif olabileceğini göstermek olmalı. Bunun için de kuvvetli bir kampanya inşa edilmesi gerekiyor. Demokrasi cephesi fiilen kurulmuş görünüyor. Ama çok ürkek, kırılgan ve fazlasıyla kapalı kapılar ardında. Topluma kendini anlatması gerekiyor. ŞİMDİ LİDERLİK ZAMANI  Kabul edelim liderlik böylesi dönemlerde kendini gösterir. İşte o durumda kurtarıcı bekleyen toplum da bir çıkış olduğunu düşünebilir ve beynine yerleştirilmek istenen saplantıdan kurtulabilir. Bu yüzden çok daha açık ve net olunmasının zamanı geldi. Yoksa insanlar kendilerini ya kararsızlar arasında görüyor – ki sayı oldukça fazla – ya da mafyatik figürlerden medet umuyor. Bu yüzden demokratik ittifak ve etrafında kümelenenler yarını ve seçim dönemini bekleyemez artık. Bazen zorlukları açık şekilde göğüslemek de büyütür. Dünyadaki eğilimler sağ popülistlerin düştüğünü ya da düşmekte olduğunu gösteriyor. Ama ABD’de ve İsrail’de otoriter yönetimler karşısında başarı sağlayan demokratik muhalefet kapalı kapılar ardında kalmadı. Toplumun iradesini teslim etmemesi için toplumsal muhalefetle, bağımsız medyayla, iş insanlarıyla hatta dünyadaki benzer örneklerle bağlantı kurdular. Evet küresel eğilim Türkiye’de demokratik ittifaktan yana ama otoriterleşen sistemler İran örneğinde olduğu gibi bir şekilde kendini sürdürebilir ve küreyle yeni bir politik denklem kurabilir. O yüzden artık #HADİ deyip toplumla bağ kurmanın ve demokratik muhalefeti sembolleştirmenin zamanı.