Loading...
Pek çok şarap üreticisi, etiket konusunda tasarım ajansları ile çalışıyor. Tasarımcıların yaratıcılığı ve şarabın büyülü dünyası birleştiğinde, gerçekten de ortaya son derece albenili işler çıkıyor.Ancak 19 Crimes’ın bu sıradışı şişe konsepti, etiketlere uyguladıkları artırılmış gerçeklik teknolojisi ile apayrı bir boyut kazandı: Telefonunuza indireceğiniz ücretsiz bir uygulamayı, şişenin üzerindeki etikete tuttuğunuzda, şişenin üzerindeki mahkûm konuşmaya ve kendi öyküsünü anlatmaya başlıyor. Konuşan etiketlerin 19 Crimes’a marka olarak çok yaradığını ve satışlarının %70 arttığını da buraya bilgi olarak iliştireyim. Uygulamanın nasıl çalıştığını görmek isterseniz, yazının sonundaki linke tıklayıp, izleyebilirsiniz. İYİ ETİKET SATTIRIR! Fonksiyonel olarak bakarsak, bir şarap etiketi, markanın ve kimliğini yansıtmalı ve tabi ki bu arada şarabın stili, kalitesi, üretici ile ilgili bir şeyler anlatmalı. Daha geniş açıdan bakarsak, iyi bir etiket tüketicinin dikkatini çekmeli, merakını uyandırmalı ve alım kararını etkilemeli. Hatta daha ileri gideyim, tüketicinin aklında kalmalı, o şişeyi diğer şişelerden ayrıştırmalı ve tüketicinin duygusal boyutuna da seslenmeli. Yani demem o ki, özellikle içinde yaşadığımız bu “görsel” çağda, etiket neredeyse şişenin içindeki kadar önemli, zira kötü bir etiket tasarımı gerçekten de şarabın ticari başarısını etkileyebiliyor.
Şarap etiketleri, tüm dünyada regülasyonlara tabi olan özel bir alan. Her ülkenin uygulamaları birbirinden farklı, etikete neler yazabileceğiniz ve yazamayacağınız sıkı kurallara tabi.Şarap endüstrisi geleneksel trendler üzerine kurulmuş bir endüstri. Özellikle “Eski Dünya” dediğimiz Avrupa kıtası şarapçılığı, zaman zaman az sayıda yenilikçi genç kuşak çıkıp tabulara meydan okusa da yüzyıllardır süregelen geleneklerine sıkı sıkıya bağlı olarak devam ediyor yoluna. Ama bu, etiketlerin eski suratlı, geleneksel olmasını gerektirmiyor. Üreticiler yeni teknolojilerden, araştırma trendlerinden yararlanıyor ve son derece rekabetçi olan sektörde öne çıkmaya çalışıyorlar. Artık pek çok şarap üreticisi, etiket konusunda tasarım ajansları ile çalışıyor. Tasarımcıların yaratıcılığı ve şarabın büyülü dünyası birleştiğinde, gerçekten de ortaya son derece albenili işler çıkıyor. Bir taraftan da konunun hukuki boyutu var. Şarap etiketleri, tüm dünyada regülasyonlara tabi olan özel bir alan. Her ülkenin uygulamaları birbirinden farklı, etikete neler yazabileceğiniz ve yazamayacağınız sıkı kurallara tabi. Üstüne üstlük bazı etik kurallar da var, mesela etikette çocuklara cazip gelebilecek figürlere yer vermemek veya fazla alkol tüketimini özendirmemek gibi. Dolayısıyla şarap etiketi tasarımcılarının farklı ülkelerin karmaşık kanunlarını iyi anlamaları ve bilmeleri, şarap bölgelerini detaylı tanımaları gerekiyor. Daha ötesi, etiketin şişeye nasıl uygulanacağı, şarap saklanırken oluşabilecek nemin etikete nasıl etki yapacağı gibi konulara da vakıf olmaları gerekiyor. ETİKETTEKİ BİLGİLER BİZE ŞARAP HAKKINDA NELER SÖYLER? Bir şarap şişesini elinize aldığınızda, şişenin içindeki şarap konusunda bilgi sahibi olmanızı sağlayacak noktaları da burada paylaşayım: Üreticinin adı: Bütün etiketlerde sabit olarak göreceğiniz en temel bilgi, doğal olarak üreticinin adıdır. Çoğunlukla ön etikette yer alan üretici ismi, zaman zaman arka etikette yer alıp, ön etiketi şarabın markasına bırakabilir. Bu bazen tanınmış, büyük montanlı üretim yapan bir marka olabilir; bazen de düşük montanlı üretim yapan butik bir üretici olabilir. Zaman içinde ve deneyimleyerek, sevdiğiniz üreticileri belirleyebilir ve o üreticinin farklı şaraplarını deneyebilirsiniz. Bölgenin adı veya üzüm çeşidi: Eski Dünya* ülkeleri, genel olarak şişeye şarabın geldiği bölgenin adını yazarlar. Yazılan isme bağlı olarak, bölgedeki sıkı apelasyon kuralları gereği, o şarabın hangi çeşit üzümden yapıldığı, maksimum alkol seviyesi, rekolte verimliliği ve şarap yapım teknikleri detaylı olarak belirlenmiştir. Örneğin bir şişedeki “Chablis” ibaresi, Fransa’nın doğusundaki Chablis bölgesini işaret eder ve bölgeden gelen şaraplar sadece Chardonnay üzümünden elde edilir, ancak etikette “Chardonnay” ibaresi görmezsiniz. Genel olarak, etiketteki bölge adı jenerik bir bölgeyi işaret ediyorsa, elinizdeki şarap ortalama kaliteye daha yakın, ama spesifik bir bölgeyi (mesela küçük bir kasabayı veya hatta bir bağı) işaret ediyorsa, elinizdeki şarap daha üst kalite bir şarap demektir. Yeni Dünya** ülkelerinde ise, etikette genellikle şarabın yapıldığı üzümün ismini görürsünüz. Zaman zaman bölge adı yazsa da öncelik görünür şekilde üzüm çeşidindedir. Örneğin bir Şili şarabının etiketinde, şarabın yapıldığı üzüm olan “Merlot” ibaresi açık şekilde yazılmıştır. Şarap bir kupajsa, yani birden fazla üzüm çeşidinin karışımından elde edilmişse, yine şişede kupajdaki üzüm çeşitlerinin ismi belirtilir. Bazı şaraplarda, etikette bölge isimlerinin yanında DOC, DOCG, DO, AOC, IGT, IGP şeklinde göreceğiniz tüm kısaltmalar, ülkelere göre değişen detaylı kalite sınıflandırmalarıdır ve elinizdeki şarabın kalite kategorisini, üretim kurallarını ve geldiği coğrafi bölgeye verilen sınıflandırmayı anlatır. Bu kalite sınıflandırmaları, çoğunlukla şişedeki şarabın kalitesi konusunda da bilgi verir. Örneğin, İtalyan sınıflandırmasında DOCG, DOC’den daha üst bir kalite sınıflandırmasıdır. Tarih: Bazı köpüklü şaraplar hariç, çoğu şarap etiketinin üzerinde bir yıl belirtilir. Bu yıl ibaresi, üzümlerin hasat edildiği yılı ifade eder. Kimi şarap piyasaya sürülmeden önce belirli bir dönem olgunlaştırıldığı için, etiketteki yıl, şarabı satın aldığınız yılla aynı olmayabilir. Her şarap yıllandırmaya uygun olmadığı için, şişenin üzerindeki yılın eski olması, her zaman o şarabın kaliteli ve kıymetli olduğu anlamına gelmez. Alkol oranı: Etiketteki belki en çok ipucu veren bilgilerden birisidir. Tüm dünyada standart olarak kullanılan bu oran, “100 mililitre içkide bulunan alkol (ethanol) miktarının mililitre olarak ölçümü”dür. Şaraptaki alkol oranı, genel olarak bize o şarabın ne kadar hafif veya gövdeli bir şarap olduğu hakkında fikir verir. Şarabın geldiği bölgeye ve üzüm çeşidine bağlı olarak değişen alkol oranı, beyazlarda genellikle 11-12, kırmızılarda 12-14,5 civarlarında seyreder. İstisnalar olmakla birlikte, genelde alkol oranı yüksek bir şarap, daha gövdeli ve daha olgun bir damağa sahip bir şarap olacaktır. Özel ibareler: Yukarıda saydığım 4 ana başlık dışında, etikette bazı özel ibarelere de rastlayabilirsiniz. Örneğin “Estate Bottled / Mis en Bouteille au Chateau” ibaresi şarabın, sadece o üreticiye ait olan bağlarda yetişmiş üzümlerle, yerinde imal edilip, aynı yerde şişelendiğini belirtir. Dolayısıyla da toplama üzümlerle yapılan şaraplardan üzüm ve üretim kalitesi olarak yukarıda olduğunu ifade eder. Şişede görebileceğiniz bir başka ibare olan “Organic” veya “Biodynamic” ibareleri, şarabın sertifikalı organik veya biyodinamik metodlar ile üretildiğini anlatır. Kimi şişelerde göreceğiniz “Old Vines/Vieilles Vignes/Vignas Viejas/Vigne Vecchie” ibareleri, şarabın üretildiği üzümlerin eski, yaşlı asmalardan elde edildiğini anlatır ki, yaşlı asmaların tat ve aroma olarak daha kaliteli meyve verdiği ve bunun da şarabın kalitesine yansıdığı kanısı yaygındır. Daha esnek bir kullanımı olan Reserve / Reserva / Grand Reserva ibareleri ise, çoğunlukla şarabın olgunlaşma süresi ile paralel eklenen ibarelerdir ve ülkesine bağlı olarak her zaman kalite göstergesi olmayabilirler. Etiketler üzerine yaptığımız bu minik turun sonuna gelmişken, avuç içi kadar bir kareye neler sığıyor diye düşünmeden edemiyor insan. Bundan sonra karşınıza çıkacak olan ilk şarap etiketine şöyle alıcı gözle bakmayı ihmal etmeyin lütfen. Daha önce dikkat etmediğiniz bir şey bu kez dikkatinizi çeker ve işinize yararsa, ne mutlu bana! --- *Eski Dünya ülkeleri: Fransa, İtalya, İspanya başta olmak üzere genelde Avrupa kıtasında yer alan şarap üreticisi ülkeler. **Yeni Dünya ülkeleri: Amerika, Avustralya, Arjantin, Şili, Güney Afrika, Yeni Zelanda gibi diğer kıtalarda yer alan şarap üreticisi ülkeler. 19 Crimes video link: https://www.youtube.com/watch?v=uDxqdrLlDY8