Belgrad Üniversitesi'ndeki sınıflar büyük bir pijama partisini andırıyor. Bankların üzeri hazır yemeklerle dolu ve yerlerde eylemler için döviz ve pankartlar hazırlanıyor.
Bazı öğrenciler sosyal medya paylaşımları için görüntü alıyor, diğerleri yapılacak yazılı açıklamaların imla kontrolünü yapıyor, başka bir grupsa sıradaki eylemin rotasını planlıyor.
1 Kasım 2024'te 15 kişinin ölümüne yol açan tren garı olayıyla ilgili adalet talep eden ve iki ayı aşkın süredir üniversite fakültelerini kapatan öğrencilerin dünyası böyle görünüyor.
Tarım fakültesinden öğrenci Dejan Djukic, "Bu barikatları her zaman hatırlayacağım, bu neslin ne kadar cesur olduğunu fark etmemi sağladılar" diyor ve ekliyor:
"Biz sadece kafasını telefona gömen gençler değiliz."
15 dakikalık sessizlik
Sırbistan'da her gün Novi Sad tren istasyonunun çöktüğü saat 11:52'de bu olayı anmak için hayat 15 dakika boyunca duruyor.
Sırbistan'ın eski inşaat bakanı suçu olmadığını öne sürse de çökmenin ardından istifa etti.
Yaklaşık 10 kişi gözaltına alındı.
Sırbistan'ın en büyük ikinci şehri olan Novi Sad'da devam eden renovasyon işlerinin yolsuzluk yüzünden gerektiği gibi yapılmadığı iddiaları var.
Çatının yenilenmesi, Çinli şirketlerle imzalanan bir dizi altyapı projesinin bir parçasıydı.
Belgrad Üniversitesi'ndeki bazı öğrencilerin, çatının çökmesinden üç hafta sonra fakültelerini adalet talebiyle işgal etmesinin ardından eylemler bütün ülkeye yayıldı.
80 fakülteye yayılan eylemlerde öğrencilere öğretmenler, çiftçiler, avukatlar ve oyuncular da destek veriyor.
Dejan Djukic, "Bu bizim tercihimiz, her şeyden vazgeçtik. Özel hayatlarımızdan da... Taleplerimiz yerine getirilene kadar buradayız" diyor.
Kanı temsil eden kırmızıya boyanmış eller, hızlıca protestoların sembolü haline geldi.
'Yasaların uygulanmasını istiyoruz'
Hukuk öğrencisi olan Jovan Markovic, "Biz sadece yasaların uygulanmasını istiyoruz" diyor.
Her fakültede öğrenciler güne eylemlerin gidişatının konuşulduğu toplantılarla başlıyor.
Direkt oylamayla kararlar alınıyor, başka gruplar tartışılacak malzemeleri topluyor.
22 yaşındaki Veljko Zivanovic, "Sokaklarda ve fakültelerde beraberiz. Bir liderimiz yok, hayallerimiz için mücadele ediyoruz" diyor.
Siyasetçilerin fakültelere girmesi yasak. Hocaları da ancak davet edilirlerse gelebiliyor.
Devlet başkanına tepki
Novi Sad tren istasyonunda yaşananlar, Sırbistan Devlet Başkanı Aleksandar Vucic'in otokratik yönetimine dair büyüyen rahatsızlığın da bir yansıması.
Kamuoyu, demokratik değişikliklerin olmasını talep ediyor.
Yedi milyon nüfuslu ülkede, on binlerce protestocu haftalardır sokaklarda.
Bağımsız bir denetim grubu olan CRTA tarafından yapılan kamuoyu yoklamasına göre Sırpların yüzde 61'i eylemlere destek veriyor.
Bu da Vucic ve lideri olduğu Sırp İlerleme Partisi'nin (SNS) 2012 yılından beri yürüttüğü iktidarını zora sokuyor.
2023 yılında parti parlamento seçimlerinde yüzde 47 oy aldı, bir yıl sonra yerel seçimlerde de gücünü pekiştirdi.
Sırbistan'ı AB üyesi yapmak istediğini söyleyen Vucic'e demokratik özgürlükleri kıstığı eleştirisi yöneltiliyor.
Vucic, öğrencilere yabancı gizli servis ajansları tarafından iktidarının sona erdirilmesi için para ödendiğini öne sürüyor.
Vucic'in bu açıklamalarının devlet televizyonunda yayınlanması ise öğrencilerin büyük bir eylem başlatmasına yol açtı, devlet televizyonu taraflı olmakla suçlandı.
'Büyük bir aileyiz'
Protestoculara ve yolları kapamak için toplananlara şiddet eylemleri de gerçekleştirildi.
Geçen hafta bir sürücü Belgrad'daki protestocuların arasına hızla daldı, genç bir kadının yaralanmasına yol açtı.
Polisin gözaltına aldığı sürücü cinayete teşebbüs etmekle suçlanıyor.
Ancak bu olay öğrencilerin protestolara devam etme talebini daha da güçlendirdi.
Tiyatro öğrencisi Olja Nikolic, "Büyük bir aile haline geldik, birlik olma hali gün geçtikçe güçleniyor" açıklamasında bulunuyor.
21 yaşındaki hukuk öğrencisi Petar Zivkovic ise, "Tehlikede olduğumuzu hissediyoruz ancak korkmuyoruz" sözlerini sarf ediyor.
Sırbistan'daki herkesi kendilerine destek vermeye çağırıyor.
Aileler de çocuklarıyla sokaklarda
Sırbistan'da sokakta olan öğrencilerin aileleri de 1990'larda eylemlere katılmıştı.
Hükümet yanlısı gazeteler aileleri ve çocuklarını "devlet düşmanı" olmakla suçlasa da bazı aileler protestolara destek vermekte kararlı.
Novi Sadlı Tatjana Radonjic, oğluna protestolarda katılan bir anne. 1990'ların başında Slobodan Milosevic başkanlığı sırasında savaş karşıtı eylemlerde bulunmuş.
Radonjic, "Değişim istiyorum, mücadeleyi bırakmayacağım" diyor.
21 yaşındaki Lidija Vasic ise, "Anne ve babalarımız bize zaten destek veriyor, şimdi de büyükanne ve büyükbabalarımız bize katılmalı" diyor.