Ankara’daki silahlı saldırıda hayatını kaybeden eski Ülkü Ocakları başkanı Sinan Ateş cinayeti davasının ilk duruşması ikinci günde Sincan Cezaevi’nde görüldü. 

Sekiz sanığın savunmasını yaptığı davanın ilk duruşmasında cinayetin tetikçisi Eray Özyağcı, azmettirici Doğukan Çep ve keşifçi Suat Kurt, olayın 'alacak-verecek' yüzünden yaşandığını iddia ederek, Ülkü Ocakları ve MHP'ye yönelik suçlamaların önüne geçmeye çalışmıştı. ‘Azmettirici’ sıfatıyla kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme ve yayma suçlamasıyla yargılanan Ülkü Ocakları Genel Merkez Yöneticisi Tolgahan Demirbaş suçlamaları reddederken basını hedef almıştı.

İlk duruşmada azmettirici sıfatıyla yargılanan Çep ve Demirbaş, bu duruşmada basın mensuplarını tehdit etmişti.

MHP 'adalet aramıştı'

Duruşma sürerken MHP'li Feti Yıldız, partisinin duruşmaya dahil edilmemesini ‘hukuksuz’ bulurken; gelen eleştirileri de hedef almıştı. Partisinin 'suçtan zarar gördüğünü' savunan Yıldız’ın paylaşımı şöyle olmuştu: “CMK 237. Maddesindeki düzenlemeye göre; 'Suçtan zarar gören' gerçek ve tüzel kişiler İlk derece mahkemesindeki kavuşturma evresinin her aşamasında, hüküm verilinceye kadar kamu davasına katılabilirler. Ankara 32.Ağır Ceza Mahkemesinin Milliyetçi Hareket Partisi’nin davaya katılma talebini reddetmesi usul ve yasaya aykırıdır.”

İkinci duruşma başladı

Ateş cinayeti davası öncesinde bugün de Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü çevresinde ve içinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Cezaevi kampüsüne giden yolda trafik ve çevik kuvvet polisleri yer aldı.

9.30

Sinan Ateş davasının ikinci duruşması başladı. Tetikçiyi Ankara'ya getiren özel harekat polislerinden Murat Can Çolak'ın savunması alınıyor.

Çelişkili ifadeler

Suçlamaların hiçbirini kabul etmeyen özel harekât polisi Muratcan Çolak, diğer polis Gelenbey’in teklifiyle Ankara’ya gitmeye karar verdiklerini söyleyerek, “Daha sonra tanımadığım Eray Özyağcı geldi, dedesinin hasta olduğunu, Ankara’ya gitmek istediğini söyledi. Aşkın da bana abisinin sıkıntılı olduğunu söyleyerek, 'gitmişken eğleniriz' dedi. Ankara’ya gittik. Ben uyudum zaten. Arabayı yaklaşık 40 kilometre sürdüm dönüşte, sonra yine uyudum” dedi.

Mahkeme başkanı, “Eğlenmeye gittiniz, abisini sormadı mı, 'Niye geldiniz, eğlenmiyoruz' diye? Sen uyumaya mı gittin?” sorusunu yöneltti. Çolak ise çelişkili ifadeler verdi, “Ben abisine sordum ‘Eğlenmeye gitmeyeceğiz mi?’ dediler ama ben uyudum, gidemedik” dedi.

Çolak, Doğukan Çep’i tanıyıp tanımadığına ilişkin sözlerinde de çelişkili bilgiler verdi. Başkan, bunun üzerine Çolak’ın "Otoparka Doğukan Çep geldi" sözlerini hatırlattı, Çolak, net cevaplar veremedi.

Mahkeme başkanı, yine önceki ifadelerinde uyuduğuna ve eğlenceye gideceklerine ilişkin bir ifadesi olmadığını belirtti.

Mahkeme başkanı, Çolak’a "2 saat için mi Ankara’ya gittiniz” diye sordu, Çolak “Arabada içmiştim, uyumuştum” cevabı verdi.

Eray Özyağcı’nın üzerinde herhangi bir silah görmediğini de öne süren Çolak, avukatların sorusu üzerine Ankara’ya getirdikleri Eray Özyağcı’nın yakalaması olduğunu bilmediğini iddia etti. Tahliyesini ve beraatini istedi.

Basın bölümüne öpücük

Azmettirici olduğunu 'itiraf' eden Doğukan Çep, mahkeme salonundan çıkarılırken basın bölümüne dönerek öpücük attı. Çep, salona girerken de basına doğru kafasını sallamıştı.

Duruşmada gerginlik

Davayı takip eden gazeteci Alican uludağ, X hesabından mahkemede yaşanan gerginliği anlattı. Serdar Öktem'in sorgusu sırasında Sinan Ateş duruşmasında mahkeme başkanı, Ayşe Ateş'in avukatı Ali Yücel'in kolluk kuvvetleri tarafından dışarı çıkarılması talimatını verdi. Müşteki avukatları, heyete tepki gösterdi. Mahkeme başkanı ise "İtiraz ederseniz dışarı çıkarırım, sıfatınıza bakmam" dedi. Bir avukat, "Atabilirsiniz" dedi.

Mahkeme başkanı, "Görevini yapmayan kolluk görevlileri hakkında suç duyurusunda bulurum" dedi.

Bu sırada Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır da itiraz etti. Mahkeme başkanı, Çayır'ın dışarı çıkarılmasını istedi. Polisler bir süre tereddüt etti. Mahkeme başkanı, polislere tepki gösterdi ve onlar hakkında işlem yapacağını söyledi. Bunun ardından Çayır dışarı çıkarıldı. 

Mahkeme başkanı, emniyet müdürünü çağırarak, burada benim emrini yerine getirmeyen polisler hakkında da tutanak tutulmasını istedi.

Mahkeme başkanı: Polisler de suçlu

Mahkeme başkanı, polislere "Polisler de suçlu. Kimden korkuyorsunuz, görevinizi yapmıyorsunuz, devletin gücünü yerine getirmiyorsunuz. Talimatı veren benim. Sevabı da günahı da benim" diye de tepki gösterdi.

Mahkeme Başkanı, "Müvekkillerinizi kendinizi ispat edeceksiniz diye düzeni bozdurtmam. Beyanlarınızı bir yere kadar tolere ederim" diyerek müşteki avukatlarını uyardı.

Mahkeme Başkanı'nın, Ayşe Ateş'in avukatı Ali Yücel'in salondan atılmasına yönelik talimatını polisler yerine getirmedi. 

Mahkeme Başkanı, polisler hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar vererek, duruşmayı yarın saat 09.00'a erteledi. 

Sinan Ateş cinayeti davasının ilk duruşması: Sanıklar silahlı saldırının 'alacak-verecek'ten çıktığını savundu

İddianame

İddianamede, tetikçi Eray Özyağcı ile onu olay yerine getirip, olayın ardından kaçıran Vedat Balkaya ve Suat Kurt hakkında eylem üzerinde ortak hâkimiyet ile müşterek fail olarak Sinan Ateş’e yönelik toplu halde, iştirak halinde ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.

Sanıklardan 'silahlı eylemi organize ettiği' iddia edilen Doğukan Çep ve şüpheli eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın ise 'suça azmettiren olarak maktüle yönelik toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.

Sanıklardan Zekeriya Asarlaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Mustafa Uzunlar, Askın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Osman Bayraktar, Caner Güney, Umut Ersoy, Çaglar Zorlu, Aytaç Ataç, Emre Yüksel, Serdar Öktem, Erdem Karadeniz, Alper Atay, Mustafa Ensar Aykal’ın 'istirak halinde islenen suça yardım eden fail olarak maktüle yönelik toplu halde, istirak halinde tasarlayarak kasten öldürme' suçundan hapis cezası isteniyor.