Sevgi emek ister Numan Bey…

Abone Ol
Vatandaşın gündemiyle iktidarın gündemi o kadar birbirinden uzak ki… Bu açıdan bakarsak, insanlar sizlere kızmayıp da ne yapsın, Numan Bey? AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un “İnsanlar AK Parti'yi eleştiriyor, kızıyor ama insan sevdiğine kızar.” sözlerini duyduğumda aklıma “Selvi Boylum Al Yazmalım” filminin meşhur repliği geldi: “Sevgi neydi? Sevgi, emekti.” Sözlerin sahibi Numan Bey, beyefendi bir insandır; bu şekilde demez, lâkin kendisinin kurduğu cümlelerin devamı niteliğinde gelecek karşı eleştirilere parti içinden bir başkası çıkıp “AK Parti o kadar hizmet ediyor, elinize gözünüze dursun” itirazları gelebilir. Bu yüzden baştan yazayım, emekle hizmet ayrı şeylerdir… Emeğin içinde duygu vardır, hizmette yoktur. AK Parti’nin son yıllardaki hizmet anlayışı sayısal anlayışa dönmüş durumda. Bu yaklaşıma dönüş sebebinde ise özellikle yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerinin kaybedilmesinin ve şu an CHP’li belediye başkanları tarafından yönetilmesinin etkili olduğunu düşünüyorum. Durum böyle olunca vatandaşın gerçeğinden uzaklaşılıyor. Vatandaşın gündemiyle iktidarın gündemi o kadar birbirinden uzak ki… Bu açıdan bakarsak, insanlar sizlere kızmayıp da ne yapsın, Numan Bey? Ülkemizin şu an tek gerçeği vatandaşın yaşadığı ekonomik zorluktur. Faturasını ödeyemediği için elektriği ve doğalgazı kesilen, biraz daha ucuz ekmek alabilmek için soğuk havada ekmek kuyruklarında saatlerce bekleyen, artan gıda ve kira rakamları altında ezilen insanımız var bizim. Geçinemediği için intihar eden insanımız var bizim. Bu insanların çoğu AK Parti’yi gönülden destekleyen, Tayyip Bey’i hiçbir menfaat olmaksızın seven insanlar... Şunu bilmenizi isterim ki bu kadar zorlu bir hayat mücadelesine de hâlâ Tayyip Bey’e inandıkları ve güvendikleri için katlanıyorlar… Ama iktidarın gündem önceliğinde nasıl bir tuhaflık var ki kendilerine inanan ve güvenen vatandaşa ve sorunlarına sıra gelmiyor… Bu durumda insanların “katlanmaları” ne kadar daha sürer, işte orası belirsiz. AK Partili yöneticilerin son hafta gündemini sizler zaten biliyorsunuz ama ben yine de hızlıca aklıma gelenleri söyleyeyim; Sezen Aksu, Sedef Kabaş, CHP’li belediye başkanları, İYİ Parti, HDP derken ben bu yazıyı yazdığım sıralarda gündeme “İstanbul’un kar esareti” de eklendi. Özellikle iktidarın son iki gündür tek gündemi İstanbul’da yağan yoğun  kar… Ama "yetki açısından sadece İBB sınırlarını ilgilendiren" kar yağışı... AK Partili yönetici vasfı olup  herkese karşı eşit yaklaşması gereken kişilerin sosyal medya hesaplarını takip edince edinilen izlenim ne biliyor musunuz Numan Bey? "Kar yağışı veya herhangi bir hususta mağdur olan vatandaş eğer CHP’li belediyeler sınırları içinde ise olayı gündeme taşıyalım. Mağduriyet yaşayan AK Partili belediyeler sınırları içinde veya hükümetin icraatleri kapsamında kalıyorsa yok sayalım..." Yani kırıcı olmak istemiyorum ama bu berbat bir iletişim metodu cidden. Farkında mısınız bilmiyorum ama Numan Bey; ülkede her şey gündem oluyor, bir tek vatandaşın yaşadığı geçim sıkıntısı, onurunun yok sayılması gündem olmuyor. Lütfen yapmayın artık ve unutmayın hiçbir sevgi koşulsuz değildir… Camii ve meclis kürsüsünde kadınlar hedef gösterilmemeli. Tayyip Bey’in geçtiğimiz Cuma günü namaz sonrası Sezen Aksu’nun şarkı sözleriyle ilgili camii de söylemiş olduğu “O dili koparmayı biliriz.” sözlerini kabul etmem mümkün değil. Tıpkı yıllar önce Bülent Ecevit’in, meclis kürsüsünden Merve Kavakçı için “Bu kadına haddini bildirin.” sözlerini kabul etmediğim gibi. İster camii kürsüsü ister meclis kürsüsü olsun, ülkemde hiçbir bir siyasi liderin bir kadınla ilgili şiddet içeren sözlerini duymak istemiyorum artık. Ülkeyi yönetenlerin ağızlarından çıkacak sözlere dikkat etmesi gerekir. Tıpkı sözlerin söylendiği yerlere dikkat edilmesi gerektiği gibi… Zira söz konusu iki olaydan birinin yaşandığı yer milletin temsil edildiği meclis olur iken, diğeri ise zamanında sert bir şekilde eleştirdiğimiz olayın bir benzeri hatta belki de çok daha ağır cümleler ile Allah’ın evi dediğimiz camii olmuştur. Her iki yerin de toplumu birleştirme özelliği varken ayrıştırıcı ve şiddete özendirici söylemler yakışmıyor… Tekrarlanmaması umuduyla…