Eşlerin sahaya inmesi şahane oldu. Kampanyanın ikonu Eko Başkan. Karısı güzel, aralarındaki aşk, romantik komedi. Yedinci Ok hanımcılık tuttu. Kadınlar mutlu.İKİNCİ TUR ÜRKÜTÜYOR İşte bütün bu saçmalıkları görünce ikinci tura kalmaktan o aradaki on beş gün neler olacağını düşünmekten iyice ürküyoruz. Bu iş birinci turda bitmeli. Millet İttifakı çok iyi gidiyor. Bu kez ajansları da doğru çalışıyor, umut aşılayıp güler yüzlü propaganda yapıyor. Eşlerin sahaya inmesi şahane oldu. Kampanyanın ikonu Eko Başkan. Karısı güzel, aralarındaki aşk, romantik komedi. Yedinci Ok hanımcılık tuttu. Kadınlar mutlu. HüdaPar milletvekili adayı kadının görüntüsünü seçim aracından silerken Ekrem Bey, meydanlarda karısıyla birlikte kalp yapıp milletle paylaşıyor. Üstelik de rol yapmıyor, içten. Peki bütün bu güzellikler seçmene ne kadar yansıyor? İşte sıkıntı burada. Karşı mahalleye ulaşmak için elde yeterince medya yok. Kâğıt bitti. Ekran dersen çoğunluğu A Haber formatında. Geriye sosyal medya kalıyor. Her şey avuç içindeki telefonda dönüyor. Kafalar o küçük ekranın içinden çıkmıyor. Orada da her seçmen kendi küçük dünyasından, mahallesinden çıkmıyor ki? Buna bir de paralı trol ordusunu eklerseniz, ulaşmak zor. Eski usül ev ev dolaşmak ise 86 milyonluk ülkede hayal! Geriye büyük mitingler kalıyor. Anadolu için çok önemli. İzmir mitingi şahaneydi. İstanbul 1 Mayıs DİSK de öyle, onu da bir tür miting sayın. Geriye İstanbul ve Ankara mitingi kalıyor ki, İstanbul mitingi 20 küsur milyonluk kentte, bir milyon toplasan ne olur? Yine de medyaya yansıyacağı için görkemli olması önemli. KADROLARI AÇIKLAYIN! Millet İttifakının en büyük avantajı vaatleri: gelir gelmez ilk 15 gün Merkez Bankası Başkanı, RTÜK, TRT, YÖK, TÜİK; büyükelçiler, kaymakamlar, valiler değişecek. Zaten kendi kurdukları sistemde Başkanın adamları da onunla birlikte değişir, gider. Mesela Fahrettin Altun da gidecek, hepsinin başına kimin geleceği belli deseler. İlk bir ay, ilk üç ay, ilk bir yıl diye yapacaklarını say say bitmez. Duydukça kalbimiz çarpar. Kadroların değişecek olması, adaletin gelecek olması bile yeter! Emeklilere Kurban’da ikramiye veriyorsunuz madem, ilk kez oy verecek gençlere de bayram harçlığı mesela? Ne güzel olur! ONLARIN VAADİ YOK Cumhur öyle mi? 21 yıldır ne yaptılarsa daha beterini yapacaklar. Sırtımızdan sopa eksik olmayacak, soframızda ise ekmek kalmayacak. Ama uçak pistinin üzerine kurulmuş Millet Bahçeleri, kokpit kapağı sopayla tutturulmuş savaş uçaklarımız, geze geze doyamadığımız helikopter gemimiz olacak! Buyurun seçin! Seçim sizin!
Seçimin ilk turda bitmesi lazım
İkinci tura kalırsak, işin tadı iyice kaçacak. RTE’nin vaat edecek bir şeyi kalmadığı için Kuzey Kore Başkanı Kim’e dönüştü. Bu tiyatronun bir an önce bitmesi lazım. Sanki savaşa gireceğiz, silah sanayii ile oy toplamaya çalışıyor.
Tayyip her zamanki gibi oyuna girdikten sonra kural değiştiriyor. Nasıl futbol oynamışsa? Başkan olacağım diye tutturdu, bu ucube sistemi kendi getirdi. Şimdi yüzde 51’i tutturamadığı için kıvranıyor, 2. Tura kalınması için her tür şaklabanlığı yapıyor. Oysa başkanlık sistemi iki aday arasında seçim demektir. Matematik bunu gerektirir. Yüzde 51 kolay rakam mı? Bunu tutturamayacağını gördüğü için iki aday daha soktu seçime. 100 bin imza toplamak bile kolay değilken ekibi yok, parası yok, bu diğer iki aday nasıl başkan seçimine girebiliyor?
Arkadan destekle seçime girdiler, kazanmayı nasıl hayal ediyorlar? Kazanmak gibi bir dertleri yok da ondan. Gerek Sinan Oğan’ın gerek Muharrem İnce’nin ne böyle bir iddiası var ne de amacı. Birinin amacı açık, net, ortada: Millet İttifakı’nın oyundan çalmak; seçimi hiç olmazsa ikinci tura bıraktırmak, kırılan egosunu da tatmin edip intikam almak. Sinan Oğan’ın planı ise daha ileriye dönük. O MHP’nin başına geçmeyi hedefliyor. Başkanlık yarışında reklamını yapıp o gazla ilerleyecek. Cumhur İttifakı’nın oyu 47 bandında fikslendi, kıpırdamıyor. Millet İttifakı yükselmeye devam ediyor ama 52-53 bandı yetmez. Emin olmamız için daha büyük fark gerekiyor. İBB seçiminde gördük başımıza geleni.
KÖTÜ BİR LUNAPARK!
İkinci tura kalırsak, işin tadı iyice kaçacak. RTE’nin vaat edecek bir şeyi kalmadığı için Kuzey Kore Başkanı Kim’e dönüştü. Bu tiyatronun bir an önce bitmesi lazım. Sanki savaşa gireceğiz, silah sanayii ile oy toplamaya çalışıyor. Millet aç ama uzaya roket fırlatıp mutlu mu olalım? Şimdi de ekranda kustuğunu unutturmak için savaş pilotu olmuş, montlar, marka gözlükler filan, bindirdikleri uçağın kokpit kapısı ters, sistem mekanik değil, kafasına düşmesin diye sopayla tutturulmuş, hadi bizi yuttuk diyelim de gençler tiye alıyor. İşin ciddiyeti kalmadı. Zaten ülkeyi de lunapark gibi yönetmeye meraklılar, sürekli algı operasyonu. Ama orada bile eğlence olur, burada sadece Korku Tüneli!
İçişleri Bakanı Soylu, iyice kendinden geçti. Bakanlık personelinden, yani polisten, memurdan, seçim gecesi tutanakların sonuçlarından seçimi izlemek için takip platformu kurmaya kalkmış! YSK reddetmiş! Zaten seçimi kazanmak için muhalefetin yaptığı çalışmayı da DARBE olarak niteliyordu! İyice komikler, hükümet sözcüsü de muhalefeti suçlarken “Bunların amacı belli, hükümeti devirmek” diyordu. Seçim bunun için yapılıyor zaten, nasıl bir kafa bu?