Seçim yakın meşaleleri yakın!

Seçim yakın. Bize de bekleyip oy vermek düşüyor. Artık ampulü mü yakıp sonra gelen faturaya mı söversiniz yoksa meşaleleri yakıp isyan mı edersiniz o da size kalmış. Ama asla ampulü değil… Geçtiğimiz günlerde Pervin Buldan, Kars mitinginde önümüzdeki seçime kendi adaylarıyla gireceklerini açıkladı. Zaten ayrı bir ittifak içinde olan HDP’nin bu kararı beni şaşırtmadı. Halkı şaşırtmasa da HDP içinde birçok vekilin haberi olmadan böyle bir açıklama yapılması içeride işleri biraz karıştırmış diye bir duyum aldım.  Açıkçası içeride karışık olayların ve fikir ayrılıklarının olmadığı tek bir gün bile yok. Demirtaş’ın tutuklandığı günden beri parti neredeyse ikiye ayrılmış durumda. Demirtaş’ın çıkmasını isteyenler ve içeride olmasından memnun olanlar. Şaşırtıcı değil mi? Aday kararı değil ama bu olay beni epey şaşırtmıştı. Gün geçtikçe insan alışıyor tabii ama yine de fazlasıyla ilginç. Peki parti içinde aday olarak kimin ismi konuşuluyor dersiniz? Benim kulağıma Gültan Kışanak ismi geldi. Böyle bir karar beni sahiden çok mutlu eder çünkü kadın hakları konusunda yegâne güveneceğim isimdir Gültan Kışanak. Zaten artık kadın bir yönetime ihtiyacımız var ve bunu önceki yazılarımda belki de milyon kere belirtmişimdir.  İlla ki bir erkek olacak denilirse ve hukuki açıdan da mümkünse gönlümün diğer yanı da Selahattin Demirtaş’tan yana. Parti içindeki yeni yetme siyasetçilerin aday olma ihtimalini ise düşünmek bile istemiyorum. Siyasi tutumlarına güvenim tam olsa bile bir seçmen olarak kendilerini HDP’nin 24. dönem vekilleri kadar başarılı bulmadığımı söylemek zorundayım. Bu konuda çoğu seçmenle aynı fikirde olduğumuzu düşünüyorum. Tabii aday kim olursa olsun hazine yardımı olmadan seçimde bir yerlere gelmek epeyce zor. Partiyi kapatamayınca hazine yardımına bloke koydular. Kalleşçe olmasına karşın zekice bir hamleydi bu.  Para yoksa seçim zor tabii. Seçim sonucu ne olur pek bilinmez ama milyonlardan tek bir ses geliyor ‘’Kılıçdaroğlu aday olmasın.’’ Şaka bir yana artık genç siyasete ihtiyacımız var. 10-15 yıl sonra hayatta olamayacak insanlar ülkenin 50 yıllık kaderini etkilememeli.  Oy kullanmak için belirli kriterler olması gerektiğini düşünsem bile ölülerin oy kullandığı ülkemde bunun mümkün olmadığının bilincindeyim. Genç siyasetti demişken kendimi aday olarak gösteriyorum demek isterdim ama hem genç hem de siyaseten yeterli adaylara ihtiyacımız var. Deneyim siyasette elbette çok çok önemli fakat çağa ayak uyduramamış bir deneyim neye yarar? Ben söyleyeyim hiçbir şeye yaramaz.  6’lı Masa ya da HDP kimi aday gösterecekse göstersin en önemli koşulları halkın dertlerini anlayacak, gençlerin sesi olabilecek ve deneyimini günümüz koşullarına adapte edebilecek biri olması olmalıdır. Yani anlayacağınız seçim yakın. Yardımlar kesiliyor, adaylar açıklanmıyor, tarih erkene çekiliyor, Vaatler veriliyor, verilen sözler yıllar sonra belki tutuluyor belki tutulmuyor… Oluyor da oluyor! Bize de bekleyip oy vermek düşüyor. Artık ampulü mü yakıp sonra gelen faturaya mı söversiniz yoksa meşaleleri yakıp isyan mı edersiniz o da size kalmış. ‘’Hiçbir siyasetçi doğruyu ve yalnızca doğruyu dile getirmez ama kimi siyasetçiler diğerlerinden katbekat daha iyidir.’’ Yuval Noah Harari