Gündem

Savunma Bakanlığı'ndan 'teğmenler' açıklaması: İsnat edilen suç 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' demek değil

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, Kara Harp Okulu'ndaki resmi mezuniyet törenin ardından teğmenlerin, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diye slogan atmaları ve kılıç çatmaları sonrasında ihraç talebiyle Yüksek Disiplin Kuruluna (YDK) sevk edilmesine ilişkin soruları yanıtladı. Bakanlık kaynakları, "İsnat edilen suç, kılıç çatmak veya 'Mustafa Kemal’in Askerleriyiz' demek değil, amirlerin ikazlarına rağmen kasıtlı, organize ve planlı bir disiplinsizlik yapmaktır" dedi.

Abone Ol

MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, Bakanlık Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Salonu’nda haftalık bilgilendirme toplantısı yaptı. 

Aktürk, sözlerine 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e "Millet Mektepleri Başöğretmenliği" ünvanı verilişinin 96'ncı yıl dönümünü kutlayarak başlayadı.

Aktürk, terörle mücadeleye ilişkin, "Türk Silahlı Kuvvetlerimizin sahanın gerekliliğine uygun, alışılmadık, öngörülemez, süratli ve sürekli icra esaslarında gerçekleştirdiği kararlı operasyonlarla, Irak ve Suriye’nin kuzeyi dahil 34’ü son bir haftada olmak üzere 1 Ocak’tan bugüne kadar 2 bin 539  (Irak bin 326 / Suriye bin 213)  terörist etkisiz hale getirilmiştir. Terör yuvalarına kilit vurmaya devam eden Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Kilit operasyon bölgesinde tespit ettiği teröristlere ait mağarada çok sayıda silah ve mühimmat ele geçirmiştir. Geçtiğimiz hafta içerisinde Irak’ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 2 PKK’lı terörist daha Habur’daki hudut karakolumuza teslim olmuştur" bilgisini paylaştı. 

Sınırlardan yasa dışı yollarla geçmeye çalışan son bir haftada 3'ü terör örgütü mensubu olmak üzere 331 kişinin yakalandığını kaydeden Aktürk, "1 Ocak’tan bugüne kadar hudutlarımızı yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 12 bin 941 olmuştur. Son bir haftada engellenen bin 934 şahıs ile birlikte bu yıl içerisinde engellenen kişi sayısı da 89 bin 689’a ulaşmıştır" dedi. 

Aktürk, savunma sanayi ve envantere giren yeni silah sistemlerine ilişkin ise şöyle konuştu: "Kara Kuvvetleri Komutanlığımızca muhtelif miktarda T-70 Genel Maksat Helikopteri, BAZNA Mühimmatlı Mini Dron, 35 mm Modernize Çekili Top ve Ateş İdare Cihazının muayene ve kabul faaliyetleri tamamlanmıştır. 15-17 Kasım tarihleri arasında F-4E uçaklarının Hava Kuvvetlerimizin envanterine girişinin 50’nci yılı etkinlikleri kapsamında, Eskişehir 1’inci Ana Jet Üs Komutanlığında statik uçak, mühimmat ve fotoğraf sergisi, koreografi uçuşları ile fil yürüyüşü gerçekleştirilmiştir. Diğer yandan, 19 Kasım’da milli gururumuz TCG ANADOLU’dan ilk kalkış ve inişini başarıyla gerçekleştiren Bayraktar TB3'ü üreten yerli ve milli savunma sanayimizin en önemli firmalarından Baykar’ı bir kez daha kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz."

Bakanlık kaynaklarından teğmenler açıklaması

Aktürk'ün açıklamasının ardından MSB kaynakları, kamuoyunda tartışmalara neden olan bazı teğmenlerin ve bazı amirlerin YDK'ya sevk edildiğine ilişkin sorulara şu yanıtı verdi: "Konu ile ilgili başlatılan inceleme ve akabindeki  YDK sevk süreci devam etmektedir. YDK’ya sevk edilmenin karar anlamına gelmediğini, sürecin devam ettiğini ve henüz bir karar verilmediğini ayrıca belirtmekte yarar var. Özetle, Kara Harp Okulu Sancak Devir Teslim ve Mezuniyet Töreni öncesi bazı öğrenciler, yönergede yapılan değişiklikle kaldırılan metni okumak istediklerini amirlerine defalarca iletmiş, bunun mümkün olmadığı ise kendilerine defaatle tebliğ edilmiştir. Törenin sona ermesinin ardından dönem birincisi tarafından teğmenlerin törenin icra edildiği sahada toplanmaları anons edilmiş, ailelerin alandan dışarı çıkmaları istenmiş, basın mensupları tören alanına davet edilmiştir.

'Yapılan eylem önceden planlanarak organize edildi'

*Kılıç çatma esnasında emirlerin hilafında kaldırılan metnin okunacağından sadece eylemi organize eden teğmenlerin bilgisinin olduğu, teğmenlerin büyük çoğunluğunun sadece kılıç çatılacağı düşüncesi ile toplandıkları, misafir askeri personelin de olay yerine gelmelerinin bu düşünceyi teyit ettiği, yapılan eylemin mezun olmanın sevinciyle anlık gelişen bir durum olmadığı, önceden planlanarak organize edildiği, bazı öğrencilerin ısrarlı taleplerine rağmen bahse konu disiplinsizliğe karşı amirlerin tören öncesinde gerekli tedbirleri almadıkları ve eylem esnasında müdahalede bulunmadıkları tespit edilmiştir. Eylemi organize eden teğmenler ile kastı, kusuru, ihmali veya sorumluluğu olan diğer personelin 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu kapsamında YDK’ya sevklerine yönelik işlem başlatılmıştır.

''Emir-komuta zinciri devre dışı bırakılmıştır''

*İsnat edilen suç, kılıç çatmak veya 'Mustafa Kemal’in askerleriyiz' demek değil, amirlerin ikazlarına rağmen kasıtlı, organize ve planlı bir disiplinsizlik yapmaktır. Olaya ilişkin yapılan inceleme ve soruşturmanın okunan metinle veya içeriğiyle bir ilgisi yoktur. Yemin metnini okuyan onlarca teğmenden sadece eylemi organize edenlerin YDK’ya sevklerine yönelik sürecin başlatılması bunun en büyük göstergesidir.  

*Burada önemli olan, içerik ne olursa olsun disiplin sürecinin her zaman aynı şekilde işletilecek ve disiplinden asla taviz verilmeyecek olmasıdır. Söz konusu eylem, amirlerin izni olmadan, grup halinde organize edilmiş, basın davet edilerek eylemin bilinmesi istenmiş ve emir-komuta zinciri devre dışı bırakılmıştır. Bu, askeri hiyerarşi için kabul edilemez bir durumdur. Bunun görmezden gelinmesi mümkün değildir.

"Disiplinsizliğin 'ama'sı, lakin'i, fakat'ı olmaz" 
 
*Disiplinsizliğin 'ama'sı, 'lakin'i, 'fakat'ı olmaz, olamaz, olmamalıdır. Olaya karışanların genç olmaları, daha önce disiplin cezası almamış olmaları, başarılı olmaları, okunan metnin daha önce yürürlükte olması gibi gerekçeler disiplinsizlik gerçeğini değiştirmez. Aklıselim insanların bunun bir disiplinsizlik olayı olduğunu anlamalarından memnuniyet duyuyoruz. Bu veya benzeri disiplinsizlikler emsal teşkil edebilir ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) birlik ve beraberliğine zarar vererek gruplaşmaları tetikleyebilir. Sıralı amirlerin emirlerine rağmen yapılan bu tür eylemler hiyerarşiye saygısızlığın yayılmasına ve astların üstlere karşı saygı ve güveninin azalmasına, itaatsizliğin normalleşmesine neden olur.

"Atatürk üzerinden tartışma yürütülmesi kabul edilemez"

*Ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi 'Disiplin olmazsa ordular sevk edilemez' TSK’nın milli, manevi ve mesleki değerleri bir bütündür. Ortak değerimiz olan Atatürk üzerinden bir ayrışma algısı yaratacak tavır ve davranışlar kabul edilemez. Atatürk’ün adını anmak veya onun değerlerini savunuyoruz görüntüsü altında izinsiz hareketlere bir mazeret yaratılmamalıdır. Atatürk disiplinli bir orduya, hiyerarşik düzene ve kurallara saygıya önem veren bir liderdi. Onu savunmanın yolu bu değerlere saygı göstermekten geçer.

"Bu disiplinsizlik ile TSK kamuoyunda yıpratılmaya çalışılmaktadır"

*Yapılan bu disiplinsizlik ile TSK’ya mesnetsiz iftiralar atılmasına, kamuoyunda 3 aydır TSK’nın tartışılmasına ve yıpratılmasına zemin hazırlanmıştır. Sonuç olarak askerliğin temeli disiplindir. Disiplin de binlerce yıllık şanlı tarihimizden süzülüp gelen milli, manevi ve mesleki değerlerimizden oluşan kurallardır. TSK mensubu tüm personel bu kuralları bilir ve uygulamakla yükümlüdür. TSK’da müesses disiplinin muhafazası ve idamesi olmazsa olmazdır.

*Üstün disiplin anlayışı ile temayüz eden ordumuzun; tüm tehdit ve tehlikelere karşı ülkemizin ve asil milletimizin savunma ve güvenliğini sağlamak için aralıksız çalıştığı, İstiklal Harbimizden bu yana en yoğun, en kapsamlı ve en etkili faaliyetlerini icra ettiği, terörle mücadelede, hudut güvenliğinde, yurt içi ve dışında icra edilen faaliyetlerde kazanılan istikrarlı başarı ve kalıcı etkinliğin çıtasını gün geçtikte daha üst noktalara taşıdığı bir dönemde yıpratılmaması konusunda herkesin daha duyarlı ve dikkatli olması; olayı bağlamından koparma çabaları ve dezenformasyona itibar edilmemesi önem taşımaktadır.