İstanbul Üniversitesi mezunu olan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na açılan 'sahte diploma' soruşturması ile ilgili avukatları Saraçhane'de açıklama yaptı. 

Ekrem İmamoğlu'nun avukatlarının diploması ile ilgili yaptığı basın toplantısının adına 'OLAN DİPLOMA' adı verildi.

İmamoğlu'nun avukatları, İmamoğlu'nun yatay geçişin yasal mevzuata uygun olduğunu ve bütün koşulları sağladığını söylediler. Avukatlar, denklik ve tanınmanın o dönemde yatay geçişin konusu olmadığını ifade ettiler.

İmamoğlu'nun yatay geçiş için bütün kriterleri karşıladığını belirten Pehlivan "Hem belgeli hem de yasal bir yatay geçiş" diye konuştu.

Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan, "Sayın İmamoğlu'nun yatay geçiş sırasında not ortalaması 62,5'tur. İstanbul Üniversitesi bu kriterleri kendi kendine mi belirliyor? Bu kriterler tüm üniversitelere geçişte aynı. 12 Eylül 1990'da İstanbul Üniversitesi Yönetim kurulu toplanıyor ve aralarında Sayın İmamoğlu'nun da bulunduğu yatay geçişler onaylanıyor, resmiyet kazanıyor. Komisyonun önerisi üzerine kabulü 51 kişi için yönetim kurulu veriyor. İmamoğlu 2 Ekim 1990'da İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme bölümüne kayıt oluyor ve 2. sınıf talebesi olarak başlıyor" ifadelerine yer verdi.

Avukat Adem Sözüer de, "Başvuruda sorun yok, koşullarda da sorun yok. Fakülteye başlamış, sınavları başarıyla geçmiş, diplomasını almış, yüksek lisansını almış. O zaman bu nasıl oluyor da Ekrem İmamoğlu bakımından bir ceza soruşturması haline geliyor" dedi.

İmamoğlu'nun avukatı, "Yatay geçiş kararını İstanbul Üniversitesi Rektörü ya da dekanı değil; yönetim kurulu veriyor. Bir kişi için değil, başvuran 51 kişi için bu karar veriliyor” dedi.

Gknt Ur M X M A A Ia56

Basın toplantısında konuşan İmamoğlu'nun avukatı Prof. Dr. Adem Sözüer şunları söyledi:

* Geçişinde bir sorun yok. O zamanki mevzuat için bir sorun yok. Çalışkan öğrenciler için bu hak tanınıyor. Komisyonlar karar veriyor. Orada da bir sorun yok. Not ortalamasına da bakılıyor, orada da sorun yok. Başvuruda da koşullarda da sorun yok. İlan açılmış başvurmuş, derslerini verip mezun olmuş. Bu nasıl ceza hukuku meselesi yapılıyor?

'Bütün şartları sağlamış'

Bu konunun yeni olmadığını ve ilk olarak 2019'da kamuoyu gündemine siyasi saiklerle sokulduğunu belirten avukat Mehmet Pehlivan ise şunları söyledi:

* 5 Eylül 1988'de Girne Amerikan Üniversitesi İngilizce İşletme bölümüne giriyor. 1990'da Milliyet gazetesinde üniversitelerin yatay geçiş ilanları veriyor. İlanda, 1990-91 eğitim-öğretim yılında yatay geçiş ile kabul edilecek öğrencilere dair koşullar veriliyor. İlanda İstanbul Üniversitesi de var ve Ekrem Bey başvuruyor.

'Not ortalaması 62,5'

Bazı iddiaların aksine İmamoğlu'nun not ortalamasının da belirlenen kriterin üzerinde olduğunu belirten Pehlivan, açıklamasına şöyle devam etti:

* Başvuru tarihi, öğrencinin okuduğu üniversitedeki bütün sınavları başarmış olması ve not ortalamasının en az 60 olması gerektiğine dair bütün kriterleri karşılıyor. Sayın İmamoğlu'nun yatay geçiş için not ortalaması 62,5'tur. İstanbul Üniversitesi bu kriterleri kafasına göre koymuyor. Bu kriterler tüm üniversitelere geçişte aynı. 

'Kararı yönetim kurulu veriyor'

* Başvurular üzerine fakültede yatay geçiş komisyonu kuruluyor. Yatay geçiş komisyonu, geçişin kabulünü yönetim kuruluna öneriyor. 12 Eyül 1990'da İstanbul Üniversitesi Yönetim kurulu toplanıyor ve aralarında Sayın İmamoğlu'nun da bulunduğu yatay geçişler onaylanıyor ve resmiyet kazanıyor. Komisyonun önerisi üzerine kabulü 51 kişi için yönetim kurulu veriyor. İmamoğlu 2 Ekim 1990'da İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme bölümüne kayıt oluyor ve 2. sınıf talebesi olarak başlıyor. Okul takımında kalecilik yaptığını da arkadaşları olduğunu da herkes biliyor. Bu alan bazıları için gizemli olsa da sayın İmamoğlu için böyle bir gizem yok.

Gknr N Qt Wc A A Jjus

Tanyeli, 54 yaşında hayatını kaybetti Tanyeli, 54 yaşında hayatını kaybetti
İmamoğlu'nun avukatlarının diploması ile ilgili yaptığı basın toplantısının adına 'OLAN DİPLOMA' adı verildi

Tartışılan YÖK raporu

Başsavcılığın talebi üzerine YÖK'ün hazırladığı ve kamuoyunda tartışılan rapora da değinen avukatlar, şunları söylediler:

* İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığın talebi üzerine hazırlanan YÖK raporu, İmamoğlu'nun yatay geçiş yaptığı dönem için tüm şartları taşıdığını belirtiyor. YÖK, hazırladığı raporda İmamoğlu aleyhine hangi veriyi ortaya koyuyor? 18 Kasım 1991 tarihli YÖK yönetim kurulu kararına göre Girne Amerikan Üniersitesi YÖK tarafından tanınıyor ama Girne'deki kampüs tanınmıyor. İşin bam teli burası.

'YÖK'ün kuralı 6 sene sonra'

* Bir yatay geçiş işleminin hukuka uygun olup olmadığı, geçişin yapıldığı dönemdeki yasal mevzuat ile belirlenir. Sayın İmamığlu'nun yatay geçiş başvurusu Ağustos 1990'da. Yani YÖK'ün istismar edilen raporundan 1.5 sene önce. O dönem için tanınırlık ve denklik şartı getirilmiş değildir. Mevzuatta da buna dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle tanınırlık şartı aranması hukuken mümkün değildir. YÖK'ün tanıma ve denklik kuralı 1996'da geitirilmiştir. 6 yıl sonra getirilen kuralı geriye yürütmek hukuken mümkün değildir."

Avukat Mehmet Pehlivan, YÖK raporunun 17 Şubat'ta düzenlendiğini ancak Başsavcılığa iletilme tarihinin bilinmediğini söyledi.

1740472315101 B 7 B 818 C 1 2 D 3 E 466 F Bc 77 B 37526 Afc 32 B

'Belgelerin gerçekliği konusunda bir tartışma yok'

Daha sonra tekrar sözü alan Adem Sözüer, denkliğin yatay geçişin konusu olmadığını, belgelerin ve diplomanın gerçekliği konusunda hiçbir şüphe olmadığını söyledi:

* Belgelerin gerçekliği konusunda bir tartışma yok. İmamoğlu'nun hileli veya hukuka aykırı bir davranışı yok. Cumhuriyet Başsavcılığının İmamoğlu'nu neden ifadeye davet ettiği yazmıyor. Normalde kanuna göre neyle suçlandığınız yazar. Burada yürütülen bir soruşturma deniyor. Bir fiil söylenmesi lazım ama anlaşılan bir suç tespit edilememiş. Böyle hukuka uygun işlemleri sorgulama yeri değildir savcılık. Başvuru yapıldığı dönemde, yatay geçiş açısından tanıma ve denklik işlemlerinin bir muhataplığı yok. O tarihte böyle bir uygulama zaten yok. Denklik yatay geçişin konusu değil.

Ne olmuştu?

İstanbul Üniversitesi mezunu olan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasıyla ilgili bazı iddialar sosyal medyada gündeme getirilmişti. O iddialar üzerine de İmamoğlu'nun diplomasını paylaşan danışmanı Murat Ongun, "İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun lisans (üniversite) diploması üzerinden polemik çıkartmaya çalışanlar için ayrıca yüksek lisans belgesini de bilgi için sunarız" ifadesini kullanmıştı.

Son aylarda hakkında yeni davalar, soruşturmalar başlatılan Ekrem İmamoğlu hakkında bu kez üniversite diplomasıyla ilgili soruşturma başlatıldı. 

İddialar ve yanıtlar zaman zaman devam ederken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 'ihbarlar' üzerine soruşturma başlattığı öğrenildi.

Soruşturmanın, 'Yüksek Öğrenim Kurulunca hazırlanan rapor ile ilgili İmamoğlu'nun diplomasının sahteliğine ilişkin tespitlerin yer alması' üzerine başlatıldığı ileri sürüldü. Türk Ceza Kanunu'nun 204 (resmi belgede sahtecilik) ve diğer maddelerinde belirtilen suçlama kapsamında, ifadesi alınmak üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na 26 Şubat 2025 tarihinde ifade vermesi için çağrı kâğıdı ile davet edildiği belirtiliyordu.

İmamoğlu 5 Mart'ta ifade verecek

Ayrıca İmamoğlu’nun üniversite diploması hakkında başlatılan soruşturmanın ardından sosyal medyada dolaşıma giren İBB Başkanı'nın diplomasını YÖK'ün iptal ettiği iddialarına ilişkin CHP'den yalanlama gelmişti.

Soruşturma kapsamında İmamoğlu'nun ifade vermesi gereken 26 Şubat 2025 tarihi kamu görevi nedeniyle ifade veremeyeceğini belirtmesi ve mazeret dilekçesi sunması üzerine değiştirildi.

Ekrem İmamoğlu, 5 Mart Çarşamba günü 'Resmi belgede sahtecilik' suçlamasıyla Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda ifade verecek.

İmamoğlu hakkındaki diğer davalar neler?

Ekrem İmamoğlu hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ile ilgili sözleri nedeniyle de soruşturma başlatılmıştı.

Soruşturma kapsamında kabul edilen iddianamede İmamoğlu "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret", "tehdit" ve "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermekle" suçlanıyor ve 7 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması ve siyasi yasak talep ediliyor. Davanın ilk duruşması 11 Nisan'da görülecek.

İmamoğlu hakkında, CHP davalarında yer aldığını söylediği bilirkişi hakkındaki sözleri nedeniyle açılan başka bir soruşturmada da "yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs" suçlamasıyla da 4 yıla kadar hapis cezası ve siyasi yasak istendi.

Ayrıca kamuoyunda "ahmak davası" olarak bilinen ve 2019'a kadar uzanan davanın yanı sıra, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı (2014-2019) dönemindeki bir ihale nedeniyle açılan bir dava ve Kasım 2024'te İBB'nin bazı etkinliklerde usulsüz harcama yapılarak kamu zararına yol açıldığı iddialarına ilişkin başlatılan bir soruşturma da var.