Göç sorunundan tutun da ülke ekonomisinin 2018 yılından bu yana bir türlü çözemediği makroekonomik istikrarsızlıklara kadar birçok sorun bu seneki toplantımızın tartışma temalarını oluşturmuştur.Aşılanmaların ardından, geçen seneye göre daha iyi bir ortamda, toplantılarımızın üçüncüsünü 11-14 Kasım 2021 tarihleri arasında yapmaya karar vermemize rağmen, bu kez de her sene Sagalassos’ta toplantıları düzenlediğimiz otelin kapalı olması önemli bir engel oluşturdu. Fakat yapmayı düşündüğümüz toplantı temasının, ülkemizin içinde bulunduğu krizden çıkışa yönelik düşüncelerin oluşturulması ve mevcut krizin muhtelif yönlerinin tartışılması olunca, bu toplantının çok fazla zaman geçirmeden yapılmasına kara verdik. Bu sebeple Sagalassos Toplantılarımızın üçüncüsünü bir kereye mahsus olarak Antalya’nın Kaş ilçesinde yaptık. Toplantılarımıza katılım davet üzerine olup, fiziki kapasitenin sınırlı olması sebebiyle sınırlı sayıda katılımcıyla yapılmaktadır. Toplantı teması ve katılımcıları İTÜ Ekonomik ve Sosyal Araştırma Merkezi’ndeki (İTÜESAM) arkadaşlarla birlikte tespit edilmektedir. Bu senenin konusu "Salgın Sonrası Ekonomik Toparlanma: Ne Yapmalı?" olarak belirlenmiştir. Maalesef Türkiye ekonomisi, içinde bulunduğumuz dönemde birçok sorunla baş etmek zorunda. Son yıllarda maruz kaldığımız göç sorunundan tutun da ülke ekonomisinin 2018 yılından bu yana bir türlü çözemediği makroekonomik istikrarsızlıklara kadar birçok sorun bu seneki toplantımızın tartışma temalarını oluşturmuştur. Bu senenin tespit edilmiş olan konuşmacıları ve konuşmalarının bağlıkları Tablo 1’de görülmektedir.
Sagalassos Toplantıları
Bu toplantıların amacı, ülkemizdeki entelektüel tartışma ortamına katkıda bulunmak, farklı bilim insanlarını bir araya getirerek diyalog ortamı sunmaktır. Bu senenin konusu "Salgın Sonrası Ekonomik Toparlanma: Ne Yapmalı?"
Bundan tam beş yıl önce Sagalassos’u görme imkânım oldu. Antik kentte arkeolojik kazı yapan ekibin kaynak aradığı bir dönemde, bu etkileyici antik kenti, ülkemizde ve dünyada tanıtmaya çalışan bir grup aydınımızın vesile olmasıyla görebilmiştim.
Turizm açısından çok da gösterişsiz bir ilimiz olan Burdur’un Ağlasun ilçesindeki bu antik kent, günümüze kadar iyi korunmuş yapıları ve deniz seviyesinden 1300-1400 metre yükseklikteki konumuyla son derece etkileyici bir kent. Zamanında Akdeniz’e inen bir ticaret yolu üzerinde bulunan kentin, zenginlik kaynağı ticaret ve o yıllarda bölgede nam salmış çömlekçiliktir. Başta Mısır olmak üzere Kuzey Afrika’daki birçok arkeolojik kazıda Sagalassos’ta üretilmiş çömleklere rastlanmıştır. O dönemlerde Sagalassos, ekonomik zenginliğin ve refahın simgesi olan şehir devletlerinden birisiydi. Zamanla siyasi dengelerin ve buna bağlı olarak ticaret yollarının değişmesi ve bölgenin kaderi olan depremlerin yarattığı korkular, şehirde yaşayanları vadiye inmeye zorlamış ve Sagalassos’un o parlak dönemleri zamanla son bulmuştur.
Antik kentin çok fazla bilinmemesi ve bugünkü haliyle ziyarete gelen turistlerin entelektüel niteliğinin yüksekliği bölgeye ayrı bir özellik katmaktadır. Böyle bir ziyarette bulunduğumuz bir dönemde, bölgenin kalkınmasına katkıda bulunmak ve antik kentin tanıtımını yapabilmek için her yıl düzenli bir toplantı yapma fikri doğru. Özellikle UNESCO’nun dünya mirası listesine girebilmek için yapılan elemelerde ilk aşamanın başarıyla geçilmiş olması da bizlere ayrı bir motivasyon kaynağı oldu.
Bölgenin geniş katılımcılı bir toplantı yapabilmemize elverişli konaklama imkânları yoktu; ama antik kentin yamaçlarında inşa edilmiş ufak bir otel, dar kapsamlı, nitelikli toplantılar yapmaya elverişli bir ortam sunmaktaydı. Ağlasun vadisine kuşbakışı bir konumda bulunan otel, 35-40 kişilik bir toplantının yapılmasına elverirken, toplantı katılımcılarını motive edici güzel bir ortam da sunmaktaydı. Böylece bu koşullarda Sagalassos Toplantıları başlamış oldu.
Bu toplantıların amacı, öncelikle ülkemizdeki entelektüel tartışma ortamına katkıda bulunmaktır. Farklı kesimlerden ve farklı düşüncelere sahip, konusunda uzman bilim insanlarını bir araya getirerek bir diyalog ortamı sunan toplantılarımız, ülkemizin ve dünya gündeminde önem arz eden konuların tartışılmasına vesile olmaktadır. Tartışmaları yine ülkemizdeki nitelikli bilim insanlarının, uygulamacıların ve siyasetçilerin bulunduğu bir ortamda yapılması meselenin alakadar ettiği farklı kesimler arasında bir köprü kurulmasına öne ayak olmaktadır. Ayrıca davetliler arasında ülke basınından temsilcilerin bulunması da tartışmalar hakkında kamuoyunun bilgilenmesine olanak sağlamaktadır.
Şu ana kadar iki toplantı düzenledik. Bunlardan ilkini 4-7 Ekim 2018 tarihleri arasında, “Globalleşmenin Gölgesinde Eşitsizlikler” konusunu ele aldı. İkincisini 3-6 Ekim 2019 tarihleri arasında, bu kez “Yeni Popülizm ve Liberal Demokrasinin Geleceği” konusunu tartışmak için yaptık. Toplantılarımızın üçüncüsünü 2020 yılında yapmayı planlarken baş gösteren Covid-19 salgını maalesef bu düşüncemizi gerçekleştirebilmemize mâni oldu.
Kamuoyundan maruz kaldığımız katılma isteklerini göz önünde bulundurarak, önceki toplantılardan farklı bir uygulama yapmaya karar verilmiştir. Tüm konuşmalar kayda alınmıştır. Bu kayıtlar düzenlendikten ve konuşmacıların onayının alınmasının sonra, YouTube üzerinden yayımlanacaktır. Konuşmaların yayımlanacağı kanal, iki seneyi aşkın bir zamandır MedyascopeTV’de, meslektaşım Haluk Levent ile birlikte hazırladığımız Ağır Ekonomi isminden esinlenerek açtığımız kanaldır. Bunun yanında İktisat ve Toplum Dergisinin şubat ayında çıkartacağı Sagalassos özel sayısında da her bir konuşmanın bilgilendirici nitelikteki kısa birer özeti basılacaktır.
Sagalassos Toplantılarının dördüncüsünün ise 2022 yılının Ekim ayında yapılması planlanmaktadır.