Rüzgara karşı merkez bankası kararları
Dolar 9 lirayken döviz mevduatın toplam mevduata oranı %55 idi, dolar 10 lirayı geçti, bu oran %57’ye geldi. Bu faiz indirimi sonrası TL mevduatını bozup dövize geçen yığınla vatandaş yoksa ben de hiçbir şey bilmiyorum.
18 Kasım 2021 günü itibariyle TCMB haftalık repo faiz oranını %15 seviyesine indirdi. Merkez bankaları fiyat istikrarını sağlamak için böyle adımlar atabilir. Bunda hiçbir olağan dışılık yok. Burada önemli olan, bir stratejinin olup olmaması. TCMB’nin ne yazık ki belirli bir stratejisinin olmadığı gözüküyor. Aşağıdaki grafikte göreceğiniz üzere son üç-dört yıldır gerçeklikten kopmuş durumda.
Fed fazilerini %0.25’ten %2.50 götürdüğü 2015- 2018 yılları arasında TCMB yerinden kıpırdamamış. Ardından 2018 Haziran ayında birden faizlerini %106 artırarak %8’den %16.5 seviyesine taşımış. Bence buradaki tek kriter “Faiz artırdı” demesinler mantığı. İki yıl, bıçak kemiğe dayanıncaya kadar beklemişler. Ardından Fed faiz indirmeye başlamış, TCMB da indirmeye başlamış. Fed %0.25’ten yine %0,25 seviyesine dönerken, TCMB %7.50’den başladığı yolculuğunu %8.25 ile sonlandırmış. 2017-2018 arası “faizi çıkarmama” inadı olmasa daha az dayak yerdi ülke. Çünkü bu süre zarfında USD/TRY 3.00 liradan 7.25 liraya tırmandı. Sert faiz artışı ile USD/TRY üç aylığına 5.15 seviyesine kadar düşürmüşüz. Sonrasında da 5.25 seviyesinde tutmak için dört ay daha kasadaki doları piyasaya saçmışız. Sonuçta altı ay 5’li seviyelerde tutmuşuz doları ama bedeli halen tartışılıyor.
2020 Mayıs ayından itibaren FED faizi ile hiç oynamamasına kaşın biz bu sefer de faizi artırmaya başlamışız. Mart 2021’de TCMB faizi %19 seviyesini görmüş. Fed faizlerinde hiç değişikliğe gitmediği bu süre zarfında ECB (Avrupa Merkez Bankası) de faizi 2015’ten beri sıfırda tuttu. TCMB’nin artırma sebebi ise 2003-2008 ve 2010-2013 yıllarında olduğu gibi ülkeye yabancı çekmekti. Çekebildik mi? Evet, çektik ama sadece sırtlanları. “GÜVEN” unsuru olmayınca günü birlik kumarbazlar geldi, yüksek faizin nemalarını alıp altı ay sonra ülkeyi terk ettiler.
Bizim gibi gelişmekte olan ülkeler ne yapmış bu sürede bakalım mı? Örneğin Brezilya…
Aşağıdaki grafikte göreceğiniz gibi Fed sabitken faizini indirmiş. Fed faiz artırırken dayanmış. Fed faizi düşürmeye başlayınca düşürmeye başlamış, Fed dipte sabit kalınca düşürmeye devam etmiş. Fed “Faiz artırabilir” kokusunu alır almaz da önlem olarak faizini artırmaya başlamış. 2021 yılına bakar mısınız! Brezilya artırırken Türkiye düşürüyor. İki ülkeden birinde akıl ve liyakat sorunu var. Rüzgara karşı tükürmekten üstümüz başımız salya sümük oldu.
DÖVİZ ÇOK YÜKSELDİ, VATANDAŞ DÖVİZİNİ BOZAR MI!?
Bozmaz. Aylardır dilimde tüy bitti söylemekten. Dövizin her yükselişinde döviz mevduatı artar bu ülkede. Dolar 9.00 lira iken döviz mevduatın toplam mevduata oranı %55 idi, dolar 10.00 lirayı geçti, bu oran %57’ye geldi. Bugün eminim daha da artmıştır. Bu faiz artışı sonrası TL mevduatını bozup dövize geçen yığınla vatandaş yok ise ben de hiçbir şey bilmiyorum.
Bankalardaki en yüksek faiz yarın itibariyle %15 olacaktır. Bir milyon liranın 32 günlük net mevduat faiz kazancı 12.495 lira. Bir milyon TL ile 11.00 den dolar alsa ve 32 gün içinde 11.50’den satsa 45 bin lira gelir yazar. Dolar artık 11.50 mi olur, 12 mi olur Allah bilir.
Mevduatı %15 olan ülkenin enflasyonu %20'nin üstünü zorluyor. Bu da resmi enflasyon. Adam bir yıl beklese bugün ki bir milyon lirası seneye reel olarak 960.000 liraya düşecek. Vatandaşın matematik bilgisi yöneticilerden emin olun daha iyi. Vatandaşı TL de tutamazsın bu şekilde.
FAİZ DÜŞÜYOR, ENFLASYON DA DÜŞER Mİ?
Görürsem söylerim. Kardeşim sen hammadde ve ara mal ithalatçısı bir ülkesin. İthalatının kimine göre %75’i kimine göre %85’i hammadde ve ara mal. Dünyada emtia fiyatları artıyor. Hadi sabit kaldı diyelim. Brent petrol 82 dolar. Dolar 10 lira iken 820 liraya mal ettiğin petrolü, dolar 12 lira olduğunda 984 liraya mal edeceksin. %20 artış demek bu. İki ile ikiyi de mi çarpamıyorsun arkadaş? Demir, çimento, plastik, alüminyum hepsi ithal. Delirmek işten değil deliremiyorsun.
GENÇLERİMİZİN KAYBOLAN HAYALLERİ!
Üniversite mezunu, hayrettir işi olan, hatta iyi bir kurumda çalışan üç, beş yıl arası tecrübeli bir genç geçen sene 5.500 lira civarında maaş alabilirken bugün 6.500 lira alıyor. Kendine uygun bir araba almaya kalksa geçen sene 150.000 liraydı, bugün 300.000 lira. Geçen sene 700.000 liraya alacağı ev bu sene olmuş 1.5 milyon lira. Geçen sene 400 avroya bir turla Avrupa seyahatine çıksa 3.000 lira verecekti, bugün çıksa 4.500 lira verecek. Genç insan niçin çalışır, çalışmaktan neden zevk alır!? Araba alacağım, ev alacağım, ülke gezip göreceğim diye. Bu çocukların hayallerini param parça etmeye kimsenin hakkı yok. Sebebi ne olursa olsun olmamalı da.