Dünyadan

Rusya’nın Ukrayna işgali ve Kanada solu

Abone Ol
Kanada Solu, Rusya-Ukrayna meselesinde tarafını Ukrayna’dan yana kullanıyor ve en uç görüşte bulunan Komünist Parti’nin Rusya yanlısı açıklamaları ise Kanada kamuoyunda yer bulmuyor Kanada’nın Rusya’ya karşı tutumu işgalin ilk gününden beri çok net. Gerek devlet nezdinde gerekse toplum içinde Rusya ve Putin karşıtı bir tutum hâkim. Bu tutumun sertliğini Rusya’ya ve Rusya Başkanı Vladimir Putin’in şahsına, ailesine ve önde gelen destekçilerine yönelik uygulamaya alınan ekonomik ve politik yaptırımlar kanıtlıyor. Hükümetin aldığı bu yaptırım kararları genel anlamda Kanada’nın sol görüşünü yansıtıyor diyebiliriz. Başbakan Trudeau’nun liderliğindeki Liberal Parti Kanada’nın politik görüş kadranında merkez solu temsil ediyor. Fakat politik tablo sadece Liberal Parti’den ibaret değil. Liberal Parti ile çoğu zaman iş ve görüş birliği içinde olan Yeni Demokrat Parti (NDP) de solun bir temsilcisi. En uç sol parti ise, tahmin edilebileceği gibi Komünist Parti. Komünist Parti’nin Rusya’nın Ukrayna işgali hakkındaki açıklamaları Kanada gündeminde fazla ses getirmediyse de dikkate değer. İşgalin ertesi gününde yaptıkları basın açıklamasında “Avrupa’da Savaşa Hayır” başlığını kullandılar ve bu başlık her ne kadar Rusya’yı hedef alıyor gibi görünse de asıl hedef Liberal Hükümet ve Başbakan Trudeau’ydu. Öncelikle, Kanada Komünist Parti’nin Donbas bölgesinin bağımsızlığını tanıdığını belirtmem gerekiyor. Yani işgal öncesinde de Rusya’nın yanında bir tutum sergileyen Parti’nin basın açıklamasında, Trudeau’ya yönelik eleştirilerinden önce, Putin’in Ukrayna işgalini “istila” olarak adlandırmaları da dikkat çekici. Basın metni “istila”nın hemen barışçıl çözümlerle sonlandırılması talebiyle başlasa da ana mesaj Rusya’nın işgal kararının ardında Kanada’nın oynadığı rol üzerine Trudeau Hükümeti’ni kınayarak derhal alınması gereken kararları ve talepleri içeriyor. Komünist Parti, bölgede yaşanan savaşı kapitalist bir düzlemde değerlendirmekte ve Kanada’nın barışçıl yöntemlerle soruna yaklaşmak yerine, Ukrayna sınırına asker göndermesi, silah ve ekonomik yardımda bulunmasının NATO’nun doğuya genişleme stratejisinin bir parçası olduğunu belirtmekte. Komünist Parti’nin talepleri arasında Kanada Hükümeti tarafından bölgeye gönderilen askerlerin, silahların ve diğer askeri teçhizatın geri çekilmesi yer alıyor. Basın metninde, aynı zamanda, NATO’nun 1990 yılında SSCB Başkanı Gorbaçov ile imzaladığı antlaşma gereği, doğuda Almanya sınırları ötesine geçmeme kararı hatırlatılarak, Rusya’nın askeri gücünü Ukrayna’dan çekmesi ve barışçıl politik bir düzlemde Rusya, Ukrayna ve Donbas’ın aynı masaya oturarak çözüm bulmasının desteklenmesi vurgulanmakta. Komünist Parti’nin Ekim 2021’deki seçim sonuçlarında aldığı oy oranının %0.03 olduğunu hatırlarsak, işgal sonrasında yaptıkları Rusya yanlısı açıklamalarının toplumda yeterli bir desteği olmadığını anlayabiliriz. Hatta bunu kanıtlayacak şekilde, Toronto başta olmak üzere birçok şehirde Ukrayna’ya destek yürüyüşleri ve eylemlerin büyük ilgi gördüğü de söylenebilir. Kişisel olarak, Komünist Parti’nin SSCB dönemi örnekler vererek Putin’in Ukrayna işgalini savunmasını Parti içinde önemli bir alt metin okuma eksikliği veya ideolojik bir çıkarcılık olarak görmekteyim. Zira Putin’in SSCB hayali veya komünist bir bakış açısının tam aksine Çarlık emperyalizmi ile paralellik gösterebilecek bir güç arzusu içinde olduğunu söyleyebiliriz. Kapitalizmin kaynaklarının başında savaşın ekonomik katkısı yadsınamaz. Fakat Komünist Parti’nin söylemlerinin aksine Kanada’nın Ukrayna’ya verdiği desteğin ardında bir kimlik stratejisi var. Küresel boyutta yaşanan çatışmalara yönelik Kanada’yla özdeşleşen bir arabulucu rolüne sahip. Fakat Putin’in barışa yanaşmaması ve savaşı nükleer seviyeye taşımakla tehdit etmesi Kanada’nın arabuluculuktan uzaklaşarak askeri bir yaklaşım ile küresel arenada yeni bir kimlik sunmasını sağlıyor. Özetle; Kanada Solu, Rusya-Ukrayna meselesinde tarafını Ukrayna’dan yana kullanıyor ve en uç görüşte bulunan Komünist Parti’nin Rusya yanlısı açıklamaları ise Kanada kamuoyunda yer bulmuyor. Başbakan Trudeau, Rusya’nın Ukrayna savaşını Kanada’nın kuruluşundan beri taşıdığı arabulucu kimliğini, küresel arenada aktif ve söz sahibi bir kimlik ile değiştirmek üzere Rusya’ya yönelik yaptırımlar ve Ukrayna’ya askeri destekte bulunuyor.