Eğer Rusya Odesa’yı ele geçirip Transdinyester’e kadar ilerlerse Moldova da kendini krizin tam ortasında bulacaktır. Rus birlikleri Donbass Bölgesi ile Transdinyester’i birleştirip, Karadeniz’e açmayı planlıyor olabilir.
Rusya’nın
Ukrayna’ya saldırısının arkasındaki nedenler aslında çok gizemli değil. Tarih boyunca Rusya’nın yumuşak karnı batı sınırı olmuş dolayısıyla bu yönden gelecek bir işgale karşı tüm önlemleri alma hakkını kendinde buluyor ve bu doğrultuda attığı adımların meşru bir hak olduğunu düşünüyor.
Putin’in ağzından duyduğumuz işgal gerekçelerinde bu konuya dem vuruluyor. Ama ön plana çıkardığı bir başka neden ise Ukrayna’yı nazilerden arındırma. Daha önceki yazılarımdan birinde değindiğim gibi Ukrayna’da bu tür aşırı grupların varlığı ve bir hayli etkili oldukları açık. Ancak bunun Rusya’nın işgaline meşruiyet kazandıracağı görüşü sorunlu duruyor. Bunun İkinci Dünya Savaşı’nın hatıralarını ve acılarını unutmamış Rus halkına yönelik bir söylem olması daha muhtemel. Yani Rusya’nın motivasyonu kendini güvende hissettiği imparatorluk sınırlarına dönmek. Bunun için de adım adım planlarını hayata geçirmeye çalışıyor.
Rusya’nın hedefi sadece askeri değil, siyasi olarak Ukrayna yönetimini genel olarak denazifikasyon, demilitarizasyon ve Ukrayna’nın tarafsızlığını ilan etmesi gibi taleplerini kabul etmeye zorlamak.
DONETSK VE LUHANSK’TA RUSYA NE YAPTI?
21 Şubat akşamı, Putin tüm dünyanın kilitlendiği konuşmasında geç kalınmış olduğunu da belirterek Donetsk ve Luhansk Özerk Cumhuriyetleri’ni tanıdı.
2015'den itibaren düşük yoğunluklu çatışmaların devam ettiği Donetsk ve Luhansk’ta günde bir iki kez ateşkesin bozulduğu gibi ateşkesin hiç bozulmadığı günler de olmuştu. Bu detant dönemi uzun zaman devam ederken Ukrayna yavaş yavaş topraklarını geri almaya başladı.
Ayrılıkçı hareket Donetsk ve Luhansk içinde ve Rusya sınırında kaldı. Rusya, bu iki cumhuriyette yaşayanların %95'ine soydaş olmalarından dolayı Rus pasaportu verdi.
Putin’in tarihi konuşmasında Donetsk ve Luhansk Özerk Cumhuriyetleri’ni tanıması bazı analistler tarafından Rusya’nın akılcı bir politika izlediği şeklinde yorumlandı. “Zaten ikamet edenlerinin ezici çoğunluğunun Rus pasaportu taşıdığı bu bölgeyi politik olarak kendi parçası yapmanın yolunu arıyor olabilir” diye düşünenler oldu.
Donetsk ve Luhansk Özerk Cumhuriyetleri Rusya’dan destek isteyecek ve garantör ülke olan Rusya da onlara doğal olarak destek verecek. Böylece tekrar detanta geçilecek ve Rusya topa tüfeğe dokunmadan pozisyonunu güçlendirmiş olacak diye düşünülürken bir gün sonra savaş başladı.
RUS ASKERİ STRATEJİSİ
24 Şubat sabahı, Putin, 600.000 km2 alana sahip olan Ukrayna'ya saldırısına çeşitli şehirlerdeki askeri hedefleri füzelerle eş zamanlı vurarak başladı.
Rusya’nın önce Ukrayna'daki askeri yerleşkeleri bir NATO üssü olma olasılığından dolayı tehdit olarak görüp vurduğu düşünüldü. Kendi bütünlüğüne tehdit olarak gördüğü yerleri hedef alarak proaktif davrandı diye düşünülürkenbu saldırı füzelerle sınırlı kalmadı. Kara harekâtı da başladı.
Odesa’yı hedefleyen Rusya’nın amacı bu bölgeleri birleştirerek Karadeniz'i kapatmak ve Dinyeper nehri üzerinde doğal bir sınır yaratarak ülkeyi ikiye bölmek olabilir.
Rusya’nın saldırısı sürprizler de içeriyordu. Ukrayna’ya kara harekâtı düzenleyen Rus birliklerinin önemli bir bölümü 2014 yılında yapılan bir referandum sonucu Ukrayna’dan ayrılarak Rusya’ya bağlanan Kırım'dan girdi.
Rüzgâr enerjisi tesislerinin olduğu Sivaş Gölü civarından ilerledi. Herson’dan Niva Kakhivka’ya güneş enerjisi tesislerinin de bulunduğu yerlerden geçti. Dünyada tarım için en verimli topraklardan olan bu bölgeden tanklarla Mariupol yönüne doğru ilerlemeye başladı.
Odesa’yı da hedefleyen Rusya’nın amacı bu bölgeleri birleştirerek Karadeniz'i kapatmak ve Dinyeper nehri üzerinde doğal bir sınır yaratarak ülkeyi ikiye bölmek olabilir.
RUSYA ÖZELLİKLE Mİ KİEV'E YAVAŞ İLERLİYOR?
Kiev’in Ukrayna’nın başkenti olmasının yanında Putin için tarihi olarak da önemi var. Eski Viking dilinde kürekçi demek olan Kievskiy Rus, Rusların ilk başkentidir. Dolayısıyla Putin daha önce yazmış olduğu makaleler de hesaba katılırsa manevi değer atfettiği bu şehri ele geçirmek isteyebilir.
Kendini var gücüyle savunmaya çalışan Kiev’de şehir savaşı başlaması söz konusu. Şehir savaşının başlaması demek askeri hedeflerin yanında sivil halkın ölmesi demek.
Dünyada şehir savaşına girip de gerilla ile savaşan ve başarılı olan bir ordu yok. Zaten gerilla savaşına girmemek için de düzenli olarak geri çekiliyor ve sonra tekrar saldırıyor. Şehirlerin derinlerine girmek istemiyor. Suriye’de defalarca ispatlandığı üzere şehir savaşları hiç iyi bir fikir değil. Sürpriz bir şekilde Rusya büyük şehirleri ele geçirse bile bu şehirleri elinde tutabilmesi için çok ciddi bir askeri varlık bulundurması gerekir. Ukraynalıların kollarını açıp “kurtarıcılarını” beklemediği bir senaryoda hiç sürdürülebilir bir strateji değil.
Dünyada şehir savaşına girip de gerilla ile savaşan ve başarılı olan bir ordu yok. Zaten gerilla savaşına girmemek için de düzenli olarak geri çekiliyor ve sonra tekrar saldırıyor. Şehirlerin derinlerine girmek istemiyor.
Rusya geçici ateşkes ilan ederek Kiev, Mariupol, Harkiv ve Sumi’den sivillerin tahliyesine izin verdi. Muhtemelen Rusya’nın yüce gönüllüğü ile yaptığı bir jest değil. Çok büyük bir olasılıkla ateşkes sonrasında bu şehirlerde kalan muharip unsurları orantısız bir güçle yok etmek amacındalar.
Rusya operasyonlarında siviller konusunda hassasiyet göstermesi ile tanınmasa da zaten iyice artan uluslararası baskıyı daha artırmaktan kaçınması olası. Dünya ve Batı’nın, Ukraynalı siviller konusunda Irak, Suriye ve Afganistanlı sivillere göre daha “hassas” davrandığı aşikâr.
Günlerdir hem hava saldırısı hem de uzun tank konvoyları ile Kiev’i ele geçirmekte yavaş davranan Rusya’nın daha önemli bir hedefinin olmasi ve hedef şaşırtmak için dikkatleri Kiev’e çekmesi de mümkün. Neticede insanlar günlerdir 65 km uzunluğundaki tank konvoylarını ve neden bu kadar yavaş ilerlediğini konuşuyor.
ASIL HEDEF TRANSDİNYESTER Mİ?
Rus birlikleri Kırım’dan doğru Dinyeper Nehri’nin Karadeniz ile buluştuğu noktada bulunan Herson’a girerek liman ve tren garını ele geçirdiler. Harkov’dan, Kiev’in güneydoğusunda bulunan Dnipro şehrine kadar verimli tarım toprakları çoğunlukta. Rusya, kendisi için tarihi anlamı da olan bu toprakları çevreleyerek Kiev dışında bir hat oluşturmaya çalışıyor.
Geriye sadece Odesa kalacak. Stratejik önemi büyük olan Odesa limanını ele geçirmenin yani sıra Odesa Rus kontrolüne girerse, Moldova sınırındaki Transdinyester Özerk Bölgesi’ne kadar Rus ordusu ulaşmış olacak. Moldova biraz da bu nedenle Ukrayna’nın ardından hızlı bir şekilde Avrupa Birliği başvurusu yaptı.
Transdinyester, 1990 yılında bağımsızlığını ilan etse de Birleşmiş Milletler tarafından hala Moldova’nın bir parçası olarak kabul ediliyor. Rusya çoğu ülke gibi resmi olarak Transdinyester bölgesinin bağımsızlığını tanımasa da nüfusun Rus olduğu bu bölge ile politik, askeri, kültürel ve ekonomik ilişkilerini sıkıtutuyor. Rusya’ya katılmak isteyen Transdinyester’de yaşayanların yarısından çoğuna Rusya tarafından pasaport verildi.
Eğer Rusya Odesa Oblastını ele geçirerek Transdinyester bölgesine kadar ilerlerse Moldova da kendini bir noktada krizin tam ortasında bulacaktır. Rus birlikleri Donbass Bölgesi ile Transdinyester’i birleştirip, Karadeniz’e açmayı planlıyor olabilir.
Rusya’nın işgal hareketinin olası ilerleyişi ülkemizde de birçok insanın kafasında soru işareti doğuruyor. Rusya nerede duracak ve onu ne gibi tavizler tatmin edecek? Rus tarafından bu konuda bazı ipuçları gelse de isteklerinin sınırları makul seviyeleri aşıyor. Üstelik savaşın şimdiye kadarki seyri gösteriyor ki kudretlerini de...