Tüm dünyada doğalgaz, petrol dahil emtia ucuzlarken Türkiye’de gevşemiyor, artıyor. Çünkü iktidarın tuhaf ekonomi politikası ile TL değersizleşiyor. Haziran 2022 tarihinde dolar 16 lira iken o kadar baskıya rağmen bugün 19 lira. %20’ye yakın değersizleşmiş.Dünya emtia fiyatları, gevşemeye devam ediyor. Global talepsizlik devam. Haziran 2022 ayında emtia endeksi 140 puanı görmüştü. Şimdi 103 puanda. %26 gevşemiş. Tüm dünyada doğalgaz, petrol dahil emtia ucuzlarken Türkiye’de gevşemiyor, artıyor. Çünkü iktidarın tuhaf ekonomi politikası ile TL değersizleşiyor. Haziran 2022 tarihinde dolar 16 lira iken o kadar baskıya rağmen bugün 19 lira. %20’ye yakın değersizleşmiş. PİYASA: 17 Mart MB verilerine göre; MB bankası brüt döviz rezervi 6, 8 milyar dolar artmış. Altının ons fiyatındaki artışın brüt rezervlerde artış yapacağını geçen hafta yazmıştım. Bir de S.Arabistan, Merkez Bankamıza 5 milyar dolarlık mevduat yatırınca brüt rezerv zıpladı. Ancak tüm swapları çıkarsak net döviz rezervi eksi 56 milyar dolarda. DOLAR/TÜRK LİRASI: 21, 5 – 22 lira arası hedefimizde değişiklik yok. Geçen hafta “19, 09 seviyesine yerleşeceğini” tahmin etmiştim. 19, 07 liraya yerleşti. Bu hafta 19, 13 seviyesine yerleşeceğini tahmin ediyorum. BİST100: Hem S&P hem D&J ciddi desteklerinin altına gelmişlerdi. Geçen hafta da altında kalmaya devam ettiler. Bist100’de yabancı satışı devam etti. Son altı aylık satışları 1, 5 milyar doları buldu. Geçen hafta; “5090 seviyesinin altında haftalık kapanış olmamalı. 5090 ve 5000 puan altındaki haftalık kapanışlar, gevşemeyi sürdürür” tahmininde bulunmuştum. 4890 puanı gördüyse de haftayı 5031 seviyesinden kapadı. Bu hafta 5082 altında kapanış yapmamalı. Şimdiye kadar iktidarın gözü sürekli borsanın üstündeydi. İktidar tüm dikkatini seçim ittifaklarına çevirmişken borsada birileri mal boşaltabilir. Dikkatli olmak gerek. 5080 puanın altına iniş endeksi 4200 puana kadar itebilir. Direnç 5500 puanda. ALTIN/ONS: Geçen hafta ciddi bir kâr satışı gözlemledim. Bu satış karşılandı mı? Bu hafta göreceğiz. Kâr satışı karşılanacaksa 1940 doların altında kalmaması gerek. Bunu becerebilirse hedefi 2070 dolarda. Şimdiye kadar bu tür kâr satışlarının olduğu haftanın ardından gevşemenin devam ettiğini görüyorum. Yine benzer bir durum olabilir. 1940 dolar altında kalırsa 1850 dolara kadar gevşeyebilir. EURO/USD: “Birkaç hafta 1, 05-1, 08 bandında dinlense de 1, 1180 hedefim duruyor.” Tahminim dördüncü haftasını doldurdu. Bir değişiklik yok. Kısa vadeli 1, 0660 destek, 1, 0810 direnç. Geçen hafta 1, 0810 direncinin üstüne çıksa da tutunamayıp bandın içine girdi. Bu hafta 1, 0670 altında kalmadığı müddetçe yukarı olasılığı fazla. Nisanın ikinci haftası itibariyle 1, 0810 seviyesini destek yapmasını bekliyorum. BITCOIN: Geçen hafta;” 29.000 dolar ciddi bir direnç. Kırmayı denese bile üstünde kalıp kalamayacağı yukarı hareketini belirleyecek” diye tahmin etmiştim. 28.760 doları görüp gevşedi. 29.000 doları geçmesi için çok daha kuvvetli bir talep gerekiyor. Güç kazanması için 24.600 dolara kadar gevşeyebilir. DOLAR ENDEKSİ: Geçen hafta; “103 puana gevşemesini daha yüksek olasılık olarak görüyorum” tahmininde bulunmuştum. 102 puanı görüp 103 puandan haftayı kapadı. Bu hafta 103, 75 puan üstünde kalamazsa 101 puanı deneyecektir.
Rusya’da işler zorlaşacak!
Bu yılı atlatan Avrupa, gelecek sene nükleer enerji, kömür ve yeşil enerji ile Rusya’ya daha az mecbur konuma geçecek. Rusya’nın tek silahı olarak nükleer silahlar kaldı Allah korusun. Rusya’da işler git gide daha zorlaşacak gibi duruyor.
Dünya gündemi: Hafta başı UBS devlet desteği ile Credit Suisse’i 3, 2 milyar dolara alınca piyasalar biraz duruldu. Piyasalar hem ekonomik yavaşlama hem de bankacılık krizi sebebiyle majör merkez bankalarının daha gevşek politikalara döneceğine, hisse senedi, değerli madenler, kripto paraların yeniden yükseliş trendine gireceğini düşünmeye başladılar.
Ancak ECB’nin 50 baz puanlık faiz artışının ardından Fed 25 baz puan artışı ile %4, 75 faizi %5’se çekti. 2007’den beri en yüksek seviyeye çıktı böylece. İşviçre 40 baz, İngiltere’de 25 baz faiz artışı ile faiz artırmaya devam etti.
Görünen, önümüzdeki dönemde Fed’in güvercinleşmese de şahin görüntü vermeyeceği ama, buna karşın ECB’nin bir müddet daha şahin görünümünü korumaya devam edeceği yönünde. Bu durum Euro’nun dolar karşısında güçlenmesini tetikleyebilir. Euro’nun değerlenmesi mal ve hizmet ithalatı maliyetlerini düşürürken enflasyonun gevşemesine artı katkı yapabilir. Bu katkı Euro’nun dolar karşısında değer kazanımını artırabilir.
Çin yetkililerin Rusya ziyaretinin birinci gündemi Ukrayna, Rusya arasında barışçıl çözümlerin bulunması yönündeydi. Rus yetkililer de bu çözümlere sıcak baktıklarını açıkladılar. Aslında Rusya’nın bu savaşı daha fazla sürdüremeyeceği aşikâr. Yıllarca biriktirdikleri cari fazlalarını tükettiler. Fiziki askeri güçlerinin öyle ahım şahım olmadığı ortaya çıktı.
İki güçleri var. Biri nükleer silahları, diğeri de doğalgaz rezervleri. Hem global ekonominin yavaşlaması hem de Avrupa’nın çok daha ılıman bir kış geçirmesi Rusya’nın doğalgaz silahını boşa çıkardı. Avrupa’da doğalgaz fiyatları son bir buçuk yılın en düşük seviyesini gördü. Avrupa’nın yeşil enerji politikasını bırakıp elektrik üretiminde kömüre dönmesi Rusya’nın elini yumuşattı. Üstelik bu yılı atlatan Avrupa, gelecek sene nükleer enerji, kömür ve yeşil enerji ile Rusya’ya daha az mecbur konuma geçecek. Rusya’nın tek silahı olarak nükleer silahlar kaldı Allah korusun. Rusya’da işler git gide daha zorlaşacak gibi duruyor.
Türkiye gündemi: Türkiye piyasaları da hafta boyunca kaygılı seyrini sürdürdü. Tahvillere satış geldi ve fiyatları yükseldi. On yıl vadeli tahvil faizleri %11 seviyesinden yükselip %12, 30 seviyelerini, iki yıllık tahvil faizleri %10,50’den yükselip %14, 75 seviyelerini gördü. Dünya yandı Türkiye tahvilleri tepki göstermedi, geçen hafta doğal olanı yapıp tepki gösterdi. Ama beni şaşırttı doğrusu.
Hafta içi MB yine serbestliği zedeleyecek polisiye kararlar almaya devam etti. 5 milyon üstü kredisi olanların MB raporlanması gerekiyor artık. Reeskont kredi koşulları da değişti. Artık ihracat bedellerinin %80’ni MB’de bozdurulacak. Üstelik ihracattan önce dövizi bozdurup sonra kredi kullanabileceksin. 15 Mayıs sabahı Türkiye yeni bir iktidara uyanmazsa serbest piyasa diye bir şey kalmayacağını artık herkes görüyor olmalı.
Üç kamu bankası 107 milyar TL sermaye artırımına gidiyor. Hani “Deprem yardımı kampanyasında” rekor bağışlar yapan bankalar. O zaman da söylemiştik tüm vatandaşlar adına yardım ettiler çünkü yaptıkları yardım bizim paramızdı. Yine de sermaye artırımı oldukça yüksek. Seçime kadar piyasayı krediye boğacaklar gibi duruyor.