Dünyadan

Rusya-Ukrayna krizi ve öncesinde Rus-Japon ilişkileri

Abone Ol
Japonya kuzeyindeki bir grup adacık üzerindeki toprak anlaşmazlığı nedeniyle, Moskova’yla olası bir anlaşmayı tehlikeye atmamak için Ukrayna krizine temkinli yaklaşıyor. Japon hükümet yetkilileri özellikle kuzey Japonya'daki Hokkaido açıklarındaki bir grup adacık üzerinde uzun yıllardır devam eden bir toprak anlaşmazlığını çözmenin yolunu açacak Moskova ile bir barış anlaşması imzalama girişimlerini tehlikeye atmamak için Rusya ve Ukrayna arasındaki gerginliğe temkinli yaklaşıyor. Rusya Savunma Bakanlığı 1 Şubat'ta Pasifik filosuna ait gemilerin Japon Denizi ve Okhotsk Denizi'nde hava savunma eğitimi, ortak manevra ve atış tatbikatları yapmak üzere limandan ayrıldığını duyurmuştu. Savunma Bakanlığı, 1 Şubat'tan bu yana Japonya Denizi'nde ve Okhotsk Denizi'nin güney kesiminde toplam 24 Rus savaş gemisinin faaliyet gösterdiğini söyledi. Uzmanlar, Japonya açıklarında Rus savaş gemilerinin Tokyo'ya ABD'nin yanında yer almasına karşı bir uyarı olduğunu söylüyor. Denizaltıların, muhriplerin ve fırkateynlerin 'olağandışı' konuşlandırılmasının Japonya'yı ABD ve Avrupa'ya katılmaktan caydırmayı amaçladığını söylüyor. Aynı zamanda Rus ordusunun aynı anda çeşitli cephelerde faaliyet gösterme yeteneğini sergiliyor ve Tokyo'nun Kuril Adaları'ndaki zayıf noktasının altını çiziyor. Japonya Başbakanı Kishi ise, "Rusya'nın yılın bu zamanında büyük çaplı askeri tatbikatlar yapması alışılmadık bir durum" dedi. "Ukrayna durumuyla ilgili olanlar da dahil olmak üzere faaliyetleri ciddi endişeyle yakından izliyoruz." diye ekledi. JAPON-RUS İLIŞKİLERİ Japonya, 27 Ocak 1992'de Rusya Federasyonu'nu SSCB'nin halefi devlet olarak resmen tanımıştı. O zamandan günümüze iki ülke arasındaki ilişkilerde önemli gelişmeler oldu. 2009 yılında Putin'in Japonya'ya ziyaretiyle iki ülke arasında işbirliğinin daha da geliştirilmesi ile ilgili konular konuşuldu. Toplu taşıma, bilişim teknolojisi, uzay araştırmaları ve nükleer enerjiye ilişkin anlaşmalar da dahil olmak üzere hükümetler arası anlaşmalar imzalanarak ilişkiler güçlendi ve son yıllarda Rusya ve Japonya arasındaki uluslararası işbirliği daha aktif hale geldi. KURİL ADALARI Japonya’nın kuzeyinde bulunan Hokkaido ve Rus Kamçatka Yarımadası arasında uzanan adalar zinciri olan Kuril Adaları İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda Sovyetler Birliği tarafından fethedilmişti. Shikotan, Habomai, Etorofu ve Kunashiri adacıklarından oluşan Kuril Adaları, Rusya tarafından kendi toprakları olarak Rusya’nın ayrılmaz bir parçası olarak görülse de Japonya bunu hala kabul etmiş değil. 1956'da Sovyetler Birliği ve Japonya, savaş durumunun sona ermesini ve SSCB ile Japonya arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasını sağlayan ortak bir bildiri imzalamıştı. Belge ayrıca Habomai ve Shikotan'ın Japonya'ya verilmesini de içeriyordu. Ancak iki ulus arasında resmi bir barış anlaşması olmadığı için bir anlaşmazlık devam etti. Adaların durumu ile ilgili görüşmeler 2019 yılında tekrar yapılmıştı. Putin, Etorofu ve Kunashiri adalarının Japonya’ya verilmesiyle ilgili müzakereleri hızlandırmıştı fakat son Rus anayasasına göre, “Rus topraklarının herhangi bir şekilde yabancılaştırılması” yasağı yer alıyor. Bu yasa, adalardan herhangi birisinin dahi Japonya'ya iadesini engelliyor gibi görünüyor. Kuril Adaları'nın Japonya'ya verilmesi, Rusya'nın zayıflığının bir işareti olarak yorumlanmakta, bu da Moskova'nın Kırım'ı Ukrayna'ya iade etmesi için Batı'dan güçlü bir baskıyla karşı karşıya kalabileceği anlamına gelebileceğini akıllara getiriyor. Rusya ayrıca, Japonya'nın ABD ile yakın ilişkisi göz önüne alındığında, adaları Japonya'ya geri vermenin ABD deniz üslerinin kurulmasına yol açacağını da düşünüyor. Adalar sebebiyle Rusya ile aradaki gerginliği arttırmamak adına Ukrayna konusundaki endişelerini ve eleştirilerini yumuşak bir dille ifade eden Japonya Başbakanı Kishida, 17 Şubat’ta Rusya Devlet Başkanı Putin ile bir telekonferans düzenledi ve onu Ukrayna'da kuvvete başvurmak yerine diplomatik bir çözüm bulmaya çağırdı. İki lider, barış anlaşmasının yanı sıra bölgesel ve küresel meseleler konusunda diyaloğu sürdürme konusunda anlaştılar. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ise, Japonya'nın Moskova ile diplomatik kanalları açık tutmasının çok önemli olduğunu söyledi. Son günlerde sık sık toplantılarda Rusya-Ukrayna arasındaki gerginlik ile ilgili endişelerini dile getiren Kishida, Rusya’nın olası bir Ukrayna saldırısının Asya'daki uluslararası düzeni ve güvenliği etkileyeceği için Ukrayna'daki gelişmeleri ciddi endişeyle yakından izlediğini,  ülkesinin, Rusya-Ukrayna krizinde statükonun güç kullanılarak değiştirilmesine karşı olduklarını görüşmede vurguladı. Putin Japon tarafı ile görüşmelerde, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal niyeti taşımadığını ifade etmişti fakat, gerginlik her geçen gün tırmanmaya devam ediyor.