Loading...
Rusya 2 – Avrupa 0
Rusya yaptırımların ters tepmesi ve Avrupa’nın bu yaptırımların da sonucu olarak sorunlar yaşaması ile birlikte Batı’ya ilk golü atmıştı. Referandum ve somut sonucu ilhak ile beraber ikinci golü atmış oldu.
Batı hem Ukrayna halkına hem de dünyaya zafer masalları anlatırken Putin “çalıştı” ve Donetsk, Lgansk, Zaparojiya ve Herson Rusya topraklarına katıldı. Bu katılımın meşru zeminini oluşturan referandum Batı tarafından kabul edilsin ya da edilmesin gerçek bu.
Ukrayna gibi ülkelerin halklarına acı çektiren iki ana sebep var: Batı’nın her coğrafyada istediği zaman istediği dizaynı yapabileceği yanılsaması ve hayal satmaya devam etmesi.
Zelensky büyük bir başarısızlığa imza atarak ülkesini ateşe attı. Zelensky’yi bu başarısızlığa götüren sebep Rusya tehdidinden kaynaklı değildi çünkü arada Donbas bölgesi ile ilgili ihtilaf, çatışmalar olsa da Rusya Ukrayna ile savaş istemiyordu.
Ancak Zelensky ve ondan öncekiler Rusya ile de iyi ilişkiler geliştirmek yerine Batı’nın Rusya mitlerine inanmayı tercih ettiler ve bu sanal düşman karşısında NATO’yu Ukrayna coğrafyasına getirme önerisini hayata geçirmeye çalıştılar.
Ukrayna yönetimi şimdi muhtemelen Batı-Rusya ağır sıklet savaşında tarafsız kalmak yerine küresel güçlerin ringine çıkmanın akılcı olmadığını görüyordur.
Ukrayna yönetiminin yaptığı basit şekilde “halkların, devletlerin kendi kaderlerini tayin hakkını” kullanmak değil, Rusya’ya karşı devam eden amansız savaşta “pozisyon tayin etme hakkını” kullanmaktı. Ülke somut olarak bu amansız savaşın parçası haline getirildi. Ukrayna’nın NATO’nun en büyük üslerinden biri yapılması niyeti savaşa açıkça katılmak değil de nedir?
Bu süreçler planlanırken Batı başkentlerinde muhtemelen şu senaryo kabul görüyordu: NATO “kendi kaderini tayin hakkını kullandırarak” Ukrayna’yı da ilhak eder, Rusya buna karşı bir şey yaparsa yeni Afganistan’ında yıpranır, müdahale etmezse sorunsuz bir şekilde genişlemiş oluruz. Her iki olasılık da kazanç hanemize yazılır.
Rusya dizinin ilk bölümünde Batı’nın ne kadar kötü bir senarist olduğunu da göstermiş oldu. Ekonomik savaşta henüz kaybettiği bir şey yok, askeri savaşta Ukrayna’nın küçük başarılarının dışında toprak kaybetmesi ise acı bir gerçek olarak Kiev’in önünde duruyor.
Hâlâ hayal satıyorlar hem kendilerine hem de dünyaya. ABD ve Avrupa bu savaşı sürdürmesi için Ukrayna’ya silah “yardımı” yapmaya devam ediyor, “durup dururken” yol açtıkları ekonomik ve siyasi bunalım yüzünden dertlenmeleri gerekirken “Putin’in nasıl bir kurt, Zelensky’nin nasıl masum bir kuzu olduğu” masalını anlatmayı sürdürüyorlar. Zelensky kuzu olabilir ama yapacağı hamlenin “zorunlu sonucunu” göremeyecek kadar vizyon yoksunu, kurt olmaya çalışan bir kuzu ve bunun hesabını halkına vermeli.
Sokak Batı parlamentolarından çok daha çabuk gördü gerçeği. Almanya’da yaşanan gösteriler, tüccarın, iş insanlarının yaptırımları delmek için bin bir türlü yol üretmesi gerçeğin Batı’yı yönetenlerin kafasındakinden çok daha farklı ve acı olduğunu ortaya koyuyor.
Batı’nın politika yapıcılarının basiretsizliğini örneklemek için Alman Yeşilleri’nden daha iyisi bulunamazdı. Yaşanan sürekli savaşın ne olduğunu anlayamıyorlar ve oyun sanıyorlar, sadece kendilerini merkeze alan bir üstencilikle dünyanın her coğrafyasına demokrasi satmaya kalkışıyorlar. Üstelik bunun silahla yapabileceklerini düşünüyorlar.
Yeşiller ile özetlemeye çalıştığımız bu anlayış “Washington’da, Londra’da yapılan hesabın Avrupa, Ukrayna saha gerçeği ile uyuşmadığını” idrak edemiyor. Avrupa kendisini de vuran bu romantik uykudan uyanacak mı?
Son referandumlarla gerçekleşen ilhak Kırım’dan çok daha öte bir anlam ifade ediyor. Artık hiçbir şey eskisi gibi değil ve savaş her geçen gün daha da somutlaşıyor, elle tutulur hâle geliyor. Burada durursa ne âlâ, durup durmayacağı Batı’nın Ukrayna halkını ateşe atma konusunda” daha ne kadar ısrarcı olacağına bağlı.
Dünyayı kendi hevasına göre dizayn etme hastalığı sürdükçe Ukrayna benzeri krizleri daha çok göreceğiz.
Rusya yaptırımların ters tepmesi ve Avrupa’nın bu yaptırımların da sonucu olarak sorunlar yaşaması ile birlikte Batı’ya ilk golü atmıştı. Referandum ve somut sonucu ilhak ile beraber ikinci golü atmış oldu.
Ukrayna’nın NATO’ya dahil edilmesi senaryosu “Rusya’nın elinin kolunun bağlı olduğu” hesaplamaları üzerinden yazılmıştı. Son gelişmeler gösterdi ki asıl eli kolu bağlı olan Batı’nın kendisi.
İhtilaf ve ilhak konusu topraklara yapılacak saldırı bundan sonra Rusya’ya yapılmış olacak.