Rusya'nın önümüzdeki günlerde Kharkiv ve Kiev'i tamamen ele geçirmek için daha büyük ölçekli saldırılara başlayacağı tahmin ediliyor. Özellikle Kiev'de nasıl bir direnişin olacağını ahmin etmek çok zor.Tarihe bakmak gerekirse Ukrayna'nın var oluşu Sovyetler Birliği veya Çarlık Rusya'sından çok daha öncesine dayanıyor. Bu yazıda Kiev Knezliği'ni ve Moskova Prensliğinin hikâyesini anlatmayacağım ama kısa bir özet geçmem gerekirse Kiev Knezliği Rusya, Ukrayna ve Belarus'un atası olarak sayılan ve Viking-Slav ortaklığı tarafından kurulan, içinde birçok prensliği barındırmış olan bir ülkedir. Kiev Knezliğinin Hristiyan olmasını sağlayan hükümdar I. Vladimir ise hem Rusya'nın hem de Ukrayna'nın kurucu atası olarak sayılıyor. Bu tarihi gerçeğe baktığımızda Putin'in söylediklerini aslında doğru olmadığını ve tam aksine daha sonra Rusya'yı kuracak olan Moskova Prensliğinin Kiev Knezliği sayesinde var olduğunu söyleyebiliriz. RUS ORDUSU'NUN UKRAYNA'DAKİ İLERLEYİŞİ Rus saldırısının başladığı gün, neredeyse tüm dünya savaşın uzun sürmeyeceğini, Ukrayna ordusunun Rus Ordusunu durduracak bir direniş oluşturamayacağını düşünüyordu. Bu yüzden özellikle Avrupa Birliği ve ABD savaşın ilerleyen günlerine kadar Ukrayna'ya destek vermekte ve Rusya'ya yaptırım yapmakta çok ağır hareket etti. Hatırlarsınız ki Amerikan istihbaratı savaşın ilk günlerinde Kiev'in 4 gün içinde düşmesini beklediklerini açıklamıştı. Şu an geldiğimiz durumda ise Rus Ordusu'nun ilerleyişinin neredeyse durma noktasına geldi. Rusya, Ukrayna ordusunda bulunan anti tank-hava füzelerinden ve yaşadıkları lojistik sorunlardan dolayı özellikle büyükşehirlere girmekte çok zorlanıyor ve oldukça büyük bir kayıp veriyor. Rusya'nın önümüzdeki günlerde Kharkiv ve Kiev'i tamamen ele geçirmek için daha büyük ölçekli saldırılara başlayacağı tahmin ediliyor. Özellikle Kiev'de nasıl bir direnişin olacağı ve kayıpların hangi seviyede olacağını tahmin etmek çok zor. Ama Ukrayna ordusunun ve devletinin gösterdiği direniş ve bunun halk nezdinde gördüğü karşılık nedeniyle Rusya'nın Kiev'i ele geçirse bile beklenenin aksine yeni bir Rus yanlısı hükümet kurabileceğini beklemiyorum. Normalde Zelenski'ye muhalif olan eski Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko bile silah altına girerek kendi partisinin merkezini askeri üs haline getirdi. Tüm bu gelişmeleri düşündüğümüz zaman Ukrayna savaşının nasıl ilerleyeceği konusunda tahminde bulunmayı imkânsız olduğunu anlayabiliyoruz.
Putin’in Ukrayna işgalinin sebepleri ve savaşın ilerleyişi
Ukrayna ordusunun ve devletinin gösterdiği direniş ve bunun halk nezdinde gördüğü karşılık nedeniyle Rusya'nın Kiev'i ele geçirse bile beklenenin aksine yeni bir Rus yanlısı hükümet kurabileceğini beklemiyorum.
PUTİN UKRAYNA İŞGALİNİ KENDİ HALKINA VE DÜNYAYA NASIL AÇIKLADI?
Putin’in Ukrayna’ya karşı olan tutumunu daha iyi anlamak için Rusya’nın kontrolünü ele geçirmeden önce neler yaşadığını ve Sovyetler Birliği’nin dağılmasından dolayı yaşadığı hayal kırıklığını anlamamız gerekmektedir.
Putin, İkinci Dünya savaşının hemen sonrasında Saint Petersburg(Leningrad)’da çocukluğunu birçok Rus gibi Kızıl ordunun Nazi Almanya’sına karşı kazandığı savaşın büyüsü ile geçirdi. KGB ajanı olarak görev yaptığı Almanya’da hayatı boyunca kutsal bir süper güç olarak gördüğü Sovyetler Birliği’nin tek bir mermi atılmadan dağılması Putin ve birçok milliyetçi Rus için çok büyük bir utanç kaynağıydı. Bu utanç Putin’in uyguladığı genişlemeci dış politikayı devam ettirebilmek için kullandığı en önemli kozlardan biridir. Putin, Sovyetler Birliğinin Afganistan'da yaşadığı yenilgi sonrası kendine bağlı Cumhuriyetler gözünde nasıl prestij kaybına uğradığını biliyor. Bu yüzden Ukrayna savaşında geri adım atması pek muhtemel gözükmüyor.
Rusya’nın Ukrayna savaşında ne kadar gözünü kararttığını görmek için Rusya'nın son 20 yılda Gürcistan'da, Kırım'da, Moldovya'da ve Suriye'de yaptıklarına bakmamız yeterlidir. Rusya şimdiye kadar hiçbir operasyonunda kendi kara kuvvetlerini kullanmamıştı, girdiği çatışmalarda genellikle desteklediği ayrılıkçı ve Wagner gibi paralı asker grupları sayesinde minimum zararla çıkıyordu.
Şimdi Ukrayna'da ise tüm dünyadan yaptırım tehdidi almasına rağmen işgal için inanılmaz bir şekilde kararlı ve aceleci davrandı. Rusya'nın Ukrayna'ya tam ölçekli bir saldırı yapmasının sebebi ise Ukrayna'nın 2014’te yaşadığı Kırım hezimeti yüzünden çok hızlı bir şekilde Rusya'ya karşı önlem alması ve Ukrayna halkının çok büyük bir oranının artık Rusya'ya bağımlı bir devlet olmak yerine Batı'nın bir parçası olmak istemesinden dolayıdır.
Putin’in işgalin başladığı sırada “Bu operasyonu yapmasaydık bundan 10 yıl sonra çok daha ağır sonuçlarla baş başa kalırdık” demesi Ukrayna’nın Kırım savaşı sonrasında girdiği dönüşümünden büyük endişe duyduğunu bize net olarak gösteriyor. Ama Putin’in bu işgal ile hedeflerine ulaşması ve pek mümkün gözükmüyor ve tam tersine bu işgal ile Ukrayna halkını hiç olmadığı kadar bir araya getirip bir ulus haline getirdiği çok açık.
PUTİN’İN UKRAYNA HAKKINDA SÖYLEDİKLERİ TARİHSEL AÇIDAN DOĞRU MU?
Putin 21 Şubat akşamı Donetsk ve Luhansk Özerk Cumhuriyetlerini tanıdığını açıklamadan önce yaptığı konuşmasında neredeyse 1 saat kadar süren bir tarih dersi vermesi Rusya ve Ukrayna'nın yaşadığı ortak kimlik sorununun Putin için hala çok önemli olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. Putin'in bu "tarih dersi" boyunca Ukrayna'nın Rusya tarafından kurulduğunu ve Ukrayna diye bir devletin var olmadığını Sovyetler Birliği ve Çarlık döneminden örnek vererek açıklamıştı.