Bu popülizm zehri, gençlerin gerçeklik algısını değiştirerek, yalan veya çarpıtılmış bilgilerle dolu bozuk bir dünya görüşüne sahip olmalarına neden olabilir. Bu durumda gençler, yanlış fikirlere sahip olabilir ve gerçeklerle bağdaşmayan görüşleri benimseyebilirler.Yani Türkiye'de popülist siyaset ve medya ilişkisi, gerçekliği değiştirerek, halkın algısını yönlendirebilme açısında çok güçlü bir silahtır. Bu durum, demokratik değerleri zayıflatır ve toplumsal kutuplaşmayı artırabilir. Bu yüzden, medya organlarının tarafsız ve gerçekleri yansıtan haberler yapması, toplumsal barışın korunması açısından son derece önemli rol oynuyor. Bizim yapabileceğimiz ise internet okur yazarlığını arttırmak oluyor. Popülist siyaset ve medya, biz gençler üzerinde de olumsuz etkiler yaratabiliyor. Çünkü gençler, toplumun diğer kesimlerine göre daha fazla sosyal medya ve diğer medya araçlarını kullanıyor. Şahsen maalesef ben Twitter bağımlısıyım… Bu nedenle, popülist liderlerin mesajlarına daha fazla maruz kalıyoruz. Muharrem İnce dansı görmek beni mental olarak kötü etkilemeye bile başladı. Gülmeyin! Bu popülizm zehri, gençlerin gerçeklik algısını değiştirerek, yalan veya çarpıtılmış bilgilerle dolu bozuk bir dünya görüşüne sahip olmalarına neden olabilir. Bu durumda gençler, yanlış fikirlere sahip olabilir ve gerçeklerle bağdaşmayan görüşleri benimseyebilirler. Oyların bölünmeyecek olması yanılgısını buna örnek verebiliriz. Ayrıca, popülist liderlerin sıklıkla kullandığı ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı retorik, bizlerin diğer insanlarla empati kurmamızı engelleyebilir ve toplumsal birlikteliği zayıflatabilir. Bununla birlikte, gençler, popülist siyaset ve medya etkilerine karşı dirençli olabilirler. Gençler, doğru bilgi kaynaklarına erişerek, internet okur yazarlığına sahip olarak gerçeklerle uyumlu düşünceler geliştirebilir ve bu düşünceleri savunabilirler. Ayrıca, gençlerin sosyal medya platformları üzerindeki aktif katılımı, popülist liderlerin mesajlarına tepki göstererek, demokratik değerleri savunan kampanyaların oluşmasına da yardımcı olabilir. Biliyorsunuz ki bu açıdan sosyal medyayı efektif kullanan bir kuşağız. Çoğu tacizcinin, katilin tutuklanması için sosyal medyada kamuoyu oluşturup yargıyı hızlandırdık. Sonuç olarak, popülist siyaset ve medya, herkesin üzerinde olduğu gibi gençler üzerinde de etkili olabilir. Ancak, doğru bilgi kaynaklarına erişerek, eleştirel düşünme becerilerini geliştirerek ve demokratik değerleri savunarak, popülizme karşı dirençli olabiliriz. Akıl oyunlarına kanmadığımız ve kendi fikirlerini üreten bir gençlik olacağımıza inancım tam. Ne demiş Mustafa Kemal Atatürk? Bütün ümidim gençliktedir.
Popülist siyaset ve medya: Türkiye’de gerçeklik algısını nasıl değiştiriyor?
Popülist siyasetçiler genellikle toplumda var olan hoşnutsuzluğu ve öfkeyi hedef alarak, halkın yumuşak karnını kullanarak halkın desteğini kazanmaya çalışırlar. Bu amaçla, medya organlarını da kullanarak, halkın duygularını kışkırtacak haberler yaparlar.
‘’İktidar için mücadele ederken popülistler siyasi rakiplerini ahlâksız ve yozlaşmış elitler olarak tasvir ederler; iktidara sahip iken ise hiçbir muhâlefet onların gözünde meşru değildir.’’ -Jan-Werner Muller
Popülist siyaset ve medya ilişkisi Türkiye'de bizlerin gerçeklik algısını değiştirmekte önemli bir rol oynuyor. Özellikle son yıllarda Türkiye'de popülist liderlerin siyasi iktidarı olan AKP döneminde, medya organları da Erdoğan yanlısı görüşlere uygun şekilde yönlendirildi. Bu durumda medya organları, popülist liderlerin politikalarını destekleyen haberler ve yayınlar yaparak gerçeklik algımızı değiştirmeye ve halkın algısını yönlendirmeye başladı.
Bu ilişki, özellikle Gezi direnişi sonrası Türkiye'de sıkça tartışılan bir konu hâline geldi. Çünkü bu medya organlarının, hükümetin popülist politikalarına uygun haberler yapması, gerçekleri çarpıtarak sunması ve bu şekilde kamuoyunu yönlendirmesi, demokrasi ve özgürlükler açısından kaygı verici bir durum hâline geldi. Neyse ki iktidarın değişeceğini anlayan çoğu taraflı kuruluş yavaş yavaş yön değiştirmeye başladı.
Popülist siyasetçiler ki bunların kim olduğunu biliyoruz, genellikle toplumda var olan hoşnutsuzluğu ve öfkeyi hedef alarak, halkın yumuşak karnını kullanarak halkın desteğini kazanmaya çalışırlar. Bu amaçla, medya organlarını da kullanarak, halkın duygularını kışkırtacak haberler yaparlar. Bu haberlerin gerçeği yansıtmaması veya gerçeklerin çarpıtılması, halkın gerçeklik algısını değiştirerek, toplumsal kutuplaşmayı artırabiliyor. Sonuç olarak, menemen soğanlı mı olur yoksa soğansız mı diye bile uzun kavgalara tutuşabiliyoruz.