Piyasaları kan belirleyecek!

Abone Ol
Savaşan taraf olmayan TL en çok değer kaybeden para birimi oldu. Bu durum tüm uzmanların aylardan beri Türkiye’nin kötü yönetildiği ve dış etkilere karşı aşırı kırılgan olduğu söylemininin ne kadar gerçekçi olduğunu teyit etti. Rusya – Ukrayna Gerginliği  sıcak çatışmaya dönüştü. Rusya işgale başladı. Ben böyle bir saçmalığın olmayacağını düşünüyordum doğrusu. Olursa piyasaların nasıl tepki vereceğini geçen haftalarda yazmıştım.  Dolar tüm paralar karşısında değerlendi. ABD tahvillerine alış geldi. Borsalar hızla düştü. Doların tahtını sarsacak, yeni dünyanın yeni güvenli limanı denilen kripto paralar sert düştü. Altın yükseldi, petrol fiyatları yükseldi. Cuma günü savaşın büyümeyeceği Ukrayna’nın teslim olacağı inancı ile piyasalar işgal öncesi fiyatlarına geri geldi. Hafta sonu ise tahminlerin aksine Ukrayna’nın direnişinin devam ettiği, Zelenski’nin ülkenin başında direndiği, bu direniş karşısında diğer dünya devletlerinin kayıtsız kalmayacağı, Rusya’nın savaşı şiddetlendireceği beklentileri arttı. Haftayı ne yazık ki akacak kanların şiddeti belirleyecek. Ateşkes veya Ukrayna’nın teslimi, gündemi işgal öncesi durumuna getirir. Dünya yeniden global enflasyon, ABD nin faiz artışı ve parasal daralmaya geri döner. Aksi olursa piyasalar yeniden fiyatlamaya başlar. Savaşan taraf olmayan TL en çok değer kaybeden para birimi oldu. Bu durum tüm uzmanların aylardan beri Türkiye’nin kötü yönetildiği ve dış etkilere karşı aşırı kırılgan olduğu söylemininin ne kadar gerçekçi olduğunu teyit etti. Rusya’nın ise başına gelecek global ambargolara karşı uzun zamandır hazırlık yaptığı belli oldu. Rusya MB son beş yılda rezervlerini 250 milyar dolar, varlık fonunu 100 milyar dolar arttırmış.  Rusya MB toplam rezervi 650 milyar dolar, son yıllarda toplam rezervdeki USD payını %50 den %16 ya düşürmüş, Varlık fonunda ise neredeyse USD yok. 2021 yılında Rusya’nın dış ticaret fazlası 120 milyar dolar. Adamlar hazırmış. Türkiye ise eksi 55 milyar dolar MB rezervi ve 15 milyar dolar cari açıkla yakalandı. Üstelik TL son bir yılda %100 değer kaybetmişken. Tuhaf ekonomik politikalara önce 128 milyar dolarlar harcadık, ekonomik jargonda olmayan doktrinlerle harcamaya devam ediyoruz üstelik.  İşte bu kırılgan yapımız yüzünden Türk Lirası savaşan Rus Rublesinen bile daha çok değer kaybetti. Bu sefer dış güçler de yoktu, dış güçler de kendi canının derdindeydi. KKM hesapları 18 Şubat MB verilerine göre 450 milyar TL yi geçti. DTH da vatandaşlarda iki haftadır bir çözülme görülmüyor. Ancak vergi avantajından, birazda iktidarın gözüne batmama açısından şirketlerin TL ye geçişleri devam ediyor. 18 Şubat haftası 7 milyar dolarlık çözülme görülüyor.  2021 Aralık ayının son haftasını dâhil edersek şirketlerin döviz hesaplarındaki çözülme 18 milyar doları buldu. 450 milyar TL, 13.50 den desek 33, 4 milyar dolar eder. Rusya olayında Türkiye’nin kırılganlığı teyit edildi. Bir günde 15 liraya tırmandı dolar. İkinci bir dalgada 18 lira çok uzak seviye değil. 15 liradan hesaplasak 501 milyar TL eder, yani hazineye yükü 51 milyar TL. 18 liradan hesaplasak 601 milyar TL eder; bunun da hazineye yükü 150 milyar TL. “50 milyar, 150 milyar TL, Türkiye için küçük rakam” diyebilecek zevzekler için şunu söyleyeyim; 50 milyar TL, pandemi başladığından beri esnafa yapılan desteğin dört katı. “Ben ekonomistim, gözlerimden alev çıkar benim, ben yaptım oldu” demekle ne yazık ki ülke ekonomisi yürümüyor. DOLAR/TÜRK LİRASI;  İlk basınçta 13.65 direnci paramparça oldu. Geçen hafta “ 13.68 seviyesinden dönüp duruyor. Burada manasız bir direnç yarattılar. Bir yerde kötü patlar, ben uyarayım da.” diye yazmıştım. Kötü patladı. Gerçek teknik direnci olan 14.20 seviyesini kırmayı denedi ancak teknik zirve yükseği olan 14.55 seviyesinden geri döndü. Bu hafta 13.90 ve 14.20 direnç, 13.68 destek. 14.20 kırılırsa direnç 15.25. Tahminim bir sonraki hareketlenmenin 16 liralara çıkıp sonra 15.20 civarında kapama yapması. Ukrayna konusu yatışırsa bir müddet 13.65 – 14.20 bandında bekleyebiliriz ama hedefim değişmez. AVRO/DOLAR; 28 Ocak tarihinde “parite 1.1130 ise Euro ya dönme zamanı”, 4 Şubat tarihinde parite 1.1450 olduğunda “ Dolara dönme zamanı”;  geçen hafta da “olur da 1.1135 seviyelerine filan gelirse yine Euro’ya dönme zamanı.” diye yazmıştım. 1.11 seviyesine kadar gevşedi ve yukarı döndü. Güçlü dolar biraz daha devam edecek. 1.11 seviyelerinin altı bile olabilir. Ancak, orta ve uzun vadede 1.11 – 1.1130 Euro’ya dönmek için makul seviyeler diye düşünüyorum. Kısacası, bu seviyeler benim için Euro alım yeri.
“Ben ekonomistim, gözlerimden alev çıkar benim, ben yaptım oldu” demekle ne yazık ki ülke ekonomisi yürümüyor.
ALTIN/ONS;  1915 doların üstüne çıkıp tutunamaması gerçekten ilginç. 1974 doları görüp 1900 doların altında kapaması teknik olarak yükselişin bittiğini gösteriyor. Savaş ortamında böyle birşey olması mantıksız geliyor insana ama tekniği gözden kaçırmayın derim ben. Geçen haftayı 1887 dolar desteğinden kapadı. Haftaya bunun altına gelerek başlarsa 1817 dolara kadar gevşeyebilir.  Dirençler 1915, 1955 ve 1975 dolar seviyelerinde. BORSA;  1850 puan civarından hem yabancı alışı hem de hacim gelmiş. Burası dolar bazında 1.30 dolar seviyeleri.  2021 yılı ikinci yarısından beri söylediğim orta, uzun vade alım yeri. Bu hafta 2000 puan üstüne bir hareketlenme yapmak isteyebilir ama kalıcı olması zor.  D&J endeks 33000 seviyesini aşağı kırdı ama anında toparlayıp üstüne attı. Bu endeksi sıkı takibe devam etmeliyiz. BRENT PETROL;  Bu hafta yeni zirve yapıp haftayı 100 Dolar civarından kapaması yüksek olasılık. TR 10 TAHVİL;  %22.80 direnci dayanamadı. %24.80 görüp  %23.80 den kapandı. Ürkütücü! ABD 10 YR TAHVİL;  Savaş ortamı başlayınca piyasa panikle dolara ve ABD tahvillerine koştu. Tahvilin faizi %2.02 dan % 1.85 seviyesine geriledi. Bu durum babalara tahvilden çıkma şansı verdi. Sanırım bir müddet % 1.95 ile %2 arasında kalabilir. (Not: Yazıdaki yorumlar, kişisel düşüncelerimdir. Bu yüzden hiç biri yatırım tavsiyesi değildir.)