Barış Harekatı'nın 50'nci yıl dönümünde KKTC'de temaslarına devam eden Özgür Özel, KKTC Başbakanı Ünal Üstel'le bir araya geldi. Görüşme sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özel, ziyaretini değerlendirdi.

'Kıbrıs'ı bir bütün olarak sahiplendiklerini' belirten Özel, şöyle konuştu:  

"Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50'nci yılındayız ve 50'nci yıl resmi törenlerine katılmak üzere heyetimizle birlikte buradayız. Heyetimizde sayın Ayşe Ayata var. Onlarla birlikte resmi ziyaretlerimizi yapıyoruz. CHP olarak Kıbrıs'taki hiçbir partiyi ayırmadan hem Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanımızı hem siyasi partilerin sayın liderlerini hem de hayatta olan tüm Cumhurbaşkanlarımızı ve Dışişleri Bakanımızı da ziyaret ederek, bu 50'nci yılda mümkün olan en geniş yelpazeyle Kıbrıs'taki tüm taraflara Kıbrıs'ı bir bütün olarak sahiplendiğimizi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin mücadelesinin arkasında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye'nin güvenliğinden ayırmayın dediği Türkiye'yle Kıbrıs'ın güvenliği ve çıkarları ortaktır dediği, İsmet Paşa'nın Lozan'da kazanımlar elde ettiği bu güzel memleketin barış, huzur içinde birlik ve dirlik içinde olması için biz elimizden gelen katkıyı yapmaya devam edeceğiz. Temsil edildiğimiz yurt dışı bütün yapılarda Kıbrıs'ın haklı tezlerini dile getiriyoruz. Dile getirmeye devam edeceğiz."

'Bu uygulamanın hukuki tarafı yok'

KKTC'de yaptıkları sosyal medya paylaşımları nedeniyle Türkiye'ye girişlerde 'kara listeye' alınan vatandaşlar olduğunu vurgulayan Özel, yapılan uygulamanın sona erdirilmesi için Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la görüşeceğini açıkladı.

Özel, şunları söyledi: 

"Kıbrıs'ın içinde de Türkiye'de de farklı siyasi partilerin farklı görüşleri, farklı çözüm önerileri olabilir ama biz farklılıkları, ayrılıkları değil, ortaklıkları ve ortak geleceği konuşmak üzere yapıcı bir siyaset izliyoruz. Bunun da buradaki tüm siyasi muhataplarımız tarafından takdir gördüğünü, memnuniyetle karşılandığını biz de takip ettik. Bu tutumumuza da devam edeceğiz. Kıbrıs'ta sosyal medya paylaşımı yapmış ya da bir yerde görüşünü açıklamış ve bu görüş Türkiye Cumhuriyeti'ni rahatsız etmiş, Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetenleri rahatsız etmiş. Bir lafı eğip bükmeden söylemek gerekirse Türkiye'de nasıl çok geniş bir şekilde Cumhurbaşkanı'na hakaret suçu kapsamı içinde değerlendirmeler yapılıyorsa buradaki basit eleştirileri dahi not edilmiş ve 18 Kıbrıs vatandaşı Türkiye'ye uçaklar indiğinde yanında küçük çocuğu 'Giremezsin'  Neden? 'Kara listedesin' diye geri yollanmış. 100 kişilik böyle bir liste olduğu söyleniyor. 100'ün üzerinde olduğu söyleniyor ama binlerce, on binlerce kişi o listedesin diye Türkiye'ye gelmiyor. Bunda ne Kıbrıs'ın menfaati var, ne bizim menfaatimiz var. Madem ki 50'inci yıldır, madem ki birlik beraberlik halindeyiz, Sayın Erdoğan'a da yarın ifade edeceğim bu uygulamanın sonlandırılması lazım, hukuki tarafı da yok. Bir de dünya kadar insan 'Ya geçmişte Facebook'ta ben bir beğenide bulunmuştum, birinin yorumuna kalp koymuştum acaba Türkiye'ye girebilir miyim' endişesine Türkiye gibi çok sevdikleri vatanlarına gelemiyorlar. Bunun hiç kimseye faydası yok. Bunun da terk edilmesi lazım. Bunu basın toplantısına da ifade ettim. Yarın sayın Cumhurbaşkanı'na, Dışişleri Bakanı'na da ifade edeceğim."

Kaynak: anka